Sevinelim mi üzülelim mi?
Erkut Tekin
Her şey bir yana, ilk önce Galatasaray taraftarına kocaman bir teşekkür ederek başlamalıyım yazıma.
Öğleden sonra UEFA yetkililerini bile korkutan, hatta maçın tehir edilebileceği haberlerinin ajanslara düştüğü saatlerdeki o müthiş sağanağa rağmen takımını yalnız bırakmayan sarı kırmızılı taraftarlar, maç öncesi sergiledikleri muhteşem koreografiyle bir kez daha farklarını ortaya koydular.
DAVINSON SANCHEZ’SİN YOKLUĞU SİSTEM DEĞİŞTİRDİ
Maçtan bir gün evvel Mavi Karadeniz TV’deki Numarasız Tribün programında Galatasaray’ın özellikle Şampiyonlar Ligi’nde bizleri alıştırdığı o yıldırıcı ön alan baskısının bu maçta olamayacağını tahmininde bulunmuştum. Bu görüşümün temel gerekçesi de Okan Buruk’un geçtiğimiz hafta oynanan Alanyaspor maçında sakatlanan Kolombiyalı stoperin yerine bu maçta Kaan Ayhan’a görev vereceği ve doğal olarak da 6/8 tandeminde çok iyi uyum gösteren Lucas Torreria-Kaan Ayhan ikilisinin yarattığı etkinin bu maçta olmayacağını düşünmemdi.
Okan hoca eksik olmasın beni bugüne değin hiç yanıltmadı. Kaan’ı stoperde, onun yerine de orta sahada Ndombele’yi sürünce sahaya tam da beklediğim oyun şekli oluşmuş oldu. Bir de yanlarında Hakim Ziyech olunca, o yıpratan ön alan baskısının yerine daha çok kanatları kullanmayı arzulayan başka bir ‘akan oyun’ tercihiyle karşılaştık.
MANU KARŞISINDA PES ETMEMEK
Tüm bunları yazarken Kaan’ın stoperde değerlendirilmesinin bence de doğru karar olduğunu belirtmek isterim. Lakin hala (!) hazır olamayan ve hazır olmadığı için de rakiplerine nazaran 2 tık daha yavaş ve geç reaksiyon veren Ndombele’nin önüne Mertens yerine Kerem’le başlamak hatta maç boyunca takımı resmen 10 kişi oynatan İcardi’yi 60’larda oyundan almak elzemdi.
Tüm bunlara rağmen Manchester United gibi bir Premier Lig takımı karşısında oyun 3-1’e gelmesine rağmen pes etmemek ve zor da olsa puan almak önemliydi.
KENDİ GÖBEĞİNİ KENDİSİ KESECEK!
Gruptaki puan durumuna bakılınca 5. maçların ardından her takımın Bayern Münih’le beraber bir üst tura çıkma şansı devam ediyor. Ancak bizim maçın ardından oynanan maçta Kopenhag’ın Münih deplasmanından puanla dönmesi Galatasaray’a tek bir ihtimal bıraktı o da son maçta Kopenhag’ı yenmek. Üstelik deplasmanda yenmek!
Yani diğer bir değişle Galatasaray’ın Avrupa’da yoluna devam edebilmesi için artık kendi göbeğini kendisinin kesmesi gerekiyor…
BİR TEŞEKKÜR DE ONANA’YA!
Galatasaray taraftarının dışında teşekkürü hak eden bir kişi daha vardı sahada. O isim de Manchester United kalecisi Andre Onana’ydı.
ManU’ya transfer olduğu ilk günden bu yana sergilediği performansla Kırmızı Şeytanlar’ın en çok eleştirilen ismi olan Onana, tıpkı ilk maçta yaptığı hatalar gibi bu maçta da Ziyech’in kullandığı iki frikiği de içeri alınca Galatasaray’ı bir şekilde oyunda tutan isim oldu.