Rus – Çin İşbirliğine genel bir bakış
İlber Vasfi Sel
Rusya Federasyonu ile Çin Halk Cumhuriyeti'nin, politik, ekonomik ve askeri anlamda uluslararası sistemdeki en önemli iki büyük güç olduğu kuşkusuzdur. Güç kavramını mevcut sistemde hem amaç hem de amaca ulaşmak için bir araç olarak kabul edersek, ki etmeliyiz, Rusya ile Çin güç bağlamında bugün rakiplerinden oldukça ileride ve yan yana konumlanıyorlar.
Tabi bu “yan yana” olma halini de iyi irdelememiz gerekiyor. İkilinin 1960’ların başında yaşadığı büyük ayrılık, 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin çökmesiyle birlikte sona erdi. Hemen bir yıl sonra “yapıcı ortaklık” peşinde olduklarını beyan eden devletler, 1996’da ise “stratejik ortak” oldular. 2001 yılında karşılıklı dostluk ve işbirliği anlaşması imzalayan Rusya ve Çin, kamplaşmanın arttığı günümüzde artık bir tarafın öncül iki büyük gücü olarak karşımıza çıkıyor.
Karşılıklı işbirliği ve müttefiklik hususlarının zirve yaptığı mevcut koşullar, aslında 2014 yılında başladı desek; abartmış olmayız. O dönem Ukrayna’da gerçekleşen Maydan Darbesi, Kırım’ın kendi kaderini tayin hakkını kullanarak önce Ukrayna’dan tek taraflı bağımsızlığını ilan etmesi ve ardına Rusya Federasyonu’na katılmasıyla birlikte Rusya ve Ukrayna arasında başlayan ihtilafların artması sonucunda Batılı devletler Rusya’ya karşı ekonomik yaptırımlara başladı.
Batılıların ekonomik yaptırımları düzenli olarak genişletmesi ve sıkılaştırması sonucunda Rusların yabancı ülkelerden ithal ettiği ürünlerin teminlerinde sorunlar yaşandı. Özellikle tarım sektörü ciddi darbe aldı. Petrol ve gaz endüstrisi de oldukça büyük zarar gördü. [1]
Bu gelişmelerin ardından, uluslararası çapta birçok uzmanın da hemfikir olduğu gibi, Rusya yüzünü Doğu’ya döndü ve Çin ile arasındaki ticari ve ekonomik işbirliğini genişletmeye başladı.
Günümüz şartlarında koşulların daha da ağırlaştığını ve küresel ekonomide bir değişim trendinin olduğunu unutmayalım. Uluslararası sistemdeki güç değişimi de cabası. Yukarıda bahsi geçen 2014 yılında gerçekleşen tarihi olaylar, bugünkü küresel değişimin başlangıcı olarak kabul edilebilir.
Bu değişimler sırasında güç sahibi bazı idealist lider ülkeler, güçlerini yaptırımlar aracılığı ile rakiplerine gösterme konusunda karar aldılar. Ekonomik yaptırımlar, bir dizi kısıtlayıcı ticari ve ekonomik önlem paketlerinden oluşuyor. Bir ülke veya ülkeler grubu tarafından ilgili ülkeye belirli amaçlar, büyük ölçüde politik amaçlar, doğrultusunda uygulanıyor.
İşte Rusya Federasyonu, 24 Şubat 2022 tarihinde dünyaya duyurduğu “Özel Askeri Operasyon” neticesinde yeniden dünya üzerinde geniş çaplı ekonomik yaptırımlara uğrayan bir ülke haline geldi. Hatta bugün Rusya, dünyada en çok ekonomik yaptırıma uğrayan ülke oldu. [2]
Mevcut koşullar altında Rusya, yine ve yeniden en büyük ortağı olan Çin’e yakınlaştı ve yakınlaşmaya devam ediyor. İki ülke arasındaki ilişki, şu anda ilgili tarafların ve aslında tüm Avrasya kıtasının ekonomik, siyasi ve ticari yönlerini belirliyor. Mevcut işbirliğinin dünya pratiğinde benzerini şu an göremiyoruz. Çünkü bu işbirliği, bütün modern uluslararası gerçekleri tam anlamıyla karşılayan oldukça geniş çaplı ve yeni bir formülden ortaya çıkıyor. [3]
İkili, bu işbirliği sayesinde hem dünya sahnesindeki konumlarını güçlendiriyor hem de küresel ve bölgesel düzeyde nüfuzunu artırıyor. Batılı kaynakların genel kanısının aksine iki ülkenin jeopolitik çıkarları örtüşüyor ve bu da uluslararası ilişkilerin birçok alanında karşılıklı yarar sağlayan işbirliğine oldukça büyük katkı sağlıyor. Çin ile gerçekleştirdiği ortaklık, Rusya için çeşitlendirilmiş bir dış politika izlemesine olanak tanıyor. Çin ise Asya – Pasifik’teki karşılıklı yarar temelindeki ticari, ilmi ve teknik işbirliğinin geliştirilmesinde Rusya’nın desteğini alıyor. [4]
Rusya ve Çin arasındaki ilişkilerin tarihteki en üst düzeyinde olduğunu kabul edersek, yeni dönemdeki ortaklık ve stratejik etkileşim için büyük fırsatlar doğduğunu söyleyebiliriz. Bilim ve teknoloji, güçler arasındaki rekabetin ana unsurlarından birisi ve bu bağlamdaki karşılıklı ilişkiler de oldukça önemli. En kritik örneklerden birisi de karşılıklı nükleer işbirliğidir. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Tianwan ve Xudapu nükleer santrallerinde ortaklaşa yatırımda bulundular. Bu gelişmeyi, günümüzde nükleerin artan önemini de dikkate alınca büyük bir ilerleme olarak nitelendirebiliriz. [5]
Genel çerçeveden incelersek, Rusya ile Çin arasında gelişen işbirliğinin ana konusu aslında Rusya’nın mevcut koşullar altında sürdüremediği Batılı ortaklıklarını Çin ile doldurma stratejisidir. Tabi bu strateji yukarıda da belirtildiği gibi karşılıklı yarar ve jeopolitik çıkarların örtüşmesine dayalıdır.
Rusya ile Ukrayna arasındaki ihtilafın şiddetinin artması ve küresel bir hal almasıyla birlikte başlayan yaptırımlar silsilesinin ardından Rusya’nın aldığı yeni konum gereği Çin ile işbirliğini daha da derinleştirme isteği olduğunu da eklemek gerekir. Örneğin: Batılı otomotiv liderlerinin Rus pazarından çıkmasıyla birlikte bu alanda üretim işbirliklerinin artacağı öngörülüyor. Nitekim Çin Halk Cumhuriyeti Moskova Büyükelçisi Zhang Hanhui’de 24 Kasım 2023 tarihinde II. Rus – Çin Otomotiv Forumu’nda yaptığı açıklamada: “… Çin, sürekli olarak Rusya pazarının ihtiyaçlarını karşılayan, birinci sınıf kalite sağlayan, yüksek kaliteli hizmetler sunan ve iki ülkenin otomotiv sektöründe üretim ve tedarik zincirlerinin entegrasyonunu teşvik eden modeller geliştirmeye hazırdır…” dedi. [6]
Pekala Rus tarafının önceliği sadece ithalat değil; üretim, ar-ge ve geliştirme de dahil olmak üzere çeşitli alanlarda geniş bir işbirliği isteği mevcut. Rusya, gelişmiş Çin teknolojisinden faydalanarak ortak ar-ge sonucunda ticarileştirilebilen bir formülle ortak ekonomik ve ticari fayda sağlamak istiyor.
Buradaki kritik konu ise: Çinli şirketlerin ikincil yaptırımlara uğrama riski. Olası bir ortaklaşa girişimin ardından mali kayıplar ve ticari itibarın azalması, Çin tarafı için bir soru işareti yaratıyor. Beijing, bu noktada Rusya’nın Çin’e ihracatının katma değer payının da yüksek olması gerektiğini savunuyor. Ancak her şeye rağmen ortaklıklar ve işbirliği her geçen gün daha da artıyor. Buradan çıkarılması gereken sonuç ise: Çin’in satranç değil “Go” oynadığıdır. Yani kısaca özetlemek gerekirse Çin, satrançtaki gibi rakibin hamlesine karşı hamle uygulamaya değil; Go’daki gibi rakibe karşı avantajlı bir konuma gelerek mümkün olduğu kadar çok alanı kontrol altında tutmayı amaçlıyor. Rusya ise bu oyunda Çin için çok önemli bir müttefik.
Sonuç olarak tarihi arka planda mevcut olan karşılıklı işbirliğinin Rusya – Ukrayna ihtilafının derinleşmesiyle birlikte ivmelenerek artması ve küresel çaptaki değişim trendi Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti için önceliklerini ve stratejilerini yeniden değerlendirmeye itti. Ortaklıklar birçok alanda dikey ve yatay olarak gelişirken; potansiyel ve karmaşık zorlukların üstesinden gelme kabiliyetleri arttı. İlişkilerin geleceğini değerlendirirken, bunun yalnızca ilgili iki büyük güce bağlı olmadığını ve en önemlisi jeopolitik çatışmaları, aşina olduğumuz satranç tahtası düzleminden çıkarıp bir Go sehpası olarak değerlendirmenin zamanının gelip geçtiğini anlamamız gerekiyor.
Kaynakça:
1. Mayorova K. S., Vorobyeva A. V. Primeneniye sanktsiy protiv Rossii v usloviyah globalizatsii / Nedelya nauki SPBPU: materialı nauçnoy konferentsii s mejdunarodnım uçastiyem, Sankt – Peterburg, 14 – 19 Noyabr 2016, 137 – 139
2. Zandt F. The World's Most-Sanctioned Countries Link: https://www.statista.com/chart/27015/number-of-currently-active-sanctions-by-target-country/ (Erişim: 25.11.2023)
3. Rahimov M. A. Paramonov V. V. Sravneniye ekonomiçeskiy otnoşeniy Rossii i Kitaya so stranami Tsentralnoy Azii / Rossiya i mir: nauçnıy dialog, 2021, T.1, No:1, 52 – 66
4. Rau İ. Simonyan G. A. Kitay – Rossiya: otnoşeniya razvivayuşegosya strategiçeskogo sotrudniçestva / Sovremennaya nauçnaya mısl, 2019, No:2, 215 – 224
5. Zapusk stroitelstva novıh energoblokov na Tyanvanskoy atomnoy elektrostanstsii i AES “Süydapu” Link: http://www.kremlin.ru/events/president/transcripts/speeches/65606/print (Erişim: 24.11.2023)
6. Posol KNR soobşil o rotovnosti Pekina razrabatıvat avto, otveçayuşiye potrebnostyam pınka RF Link: https://tass.ru/ekonomika/19368717 (Erişim: 25.11.2023)