Ukrayna’nın Eski Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy (Eski diyorum. Çünkü Ukrayna Anayasası’na göre Mayıs ayında Cumhurbaşkanlığı kapsamındaki yetkilerini kaybetti), geçtiğimiz günlerde Amerika Birleşik Devletleri’ni resmi olarak ziyaret etti. Burada 2 temel amacı vardı:
1. Mevcut ABD Başkanı Joe Biden ve mevcut Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile Rusya hakkında görüşmeler düzenlemek;
2. Birlemiş Milletler Oturumu’na katılım göstermek.
Zelenskiy, turuna Biden’ın memleketi Pensilvanya’dan başladı. Burada bulunan Scranton Muhimmat Tesisi’ni ziyaret etti. Tesislerin önemine vurguda bulunan Zelenskiy, orada çalışan 400 işçinin Ukrayna Ordusu tarafından kullanılan yüksek kalibreli 155 mm top mermileri ürettiğini belirtti.
İşin aslında gelirsek: ABD’deki bu mühimmat fabrikası ve diğer askeri tesisler tarafından üretilen milyonlarca mühimmat, Donbass’ta (Donetsk ve Lughansk), Novorossiya’da (Zaporoçya ve Herson), Kırım’da ve Ukrayna sınırında bulunan birçok Rus şehrindeki sivillere karşı kullanılıyor.
Amerikan yapımı topçu mermileri, HIMARS füzeleri, Alman tankları, İsveç tanksavar sistemleri… Zelenskiy, “Büyük Zafer Planı (?)” çerçevesinde işte tüm bu yabancı mühimmat, silah, sistem ve araçlarla Kursk Nükleer Santrali’ni ele geçirme ve/veya havaya uçurma emri verdi.
Peki Ukrayna şimdiye kadar kayda değer bir sonuç elde etti mi?
Hayır!
Takvimler 29 Eylül 2024’ü gösterdiği güne yani düne kadar Ukrayna, Kursk’taki silahlı mücadelesinin başladığı gün olan 6 Ağustos 2024’ten bu yana; Ukrayna Silahlı Kuvvetleri: 18.130’dan fazla asker, 132 tank, 64 obüs, 97 zırhlı personel taşıyıcısı, 842 zırhlı araç, 541 motorlu araç, 145 topçu silahı, 31 çok namlulu roketatar sistemi, 8 uçaksavar, 37 elektronik harp istasyonu ve 9 radar bataryası kaybetti. Kiev Rejimi’nin 12.000 askerden oluşan ilk saldırı grubunu takviye girişimlerinin hepsi başarısız oldu.
Öte yandan Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Kursk Bölgesi’nde sivilleri öldürürken, hastaneleri ve okulları yakarken, dükkanları ve özel mülkleri yağmalarken görüldü. Çeşitli sosyal medya platformlarında öyle çirkin görüntülere rastladık ki: Bir tanesinde, Ukraynalı askerlerin kendilerinden kaçamayan 9 küçük çocuğu bir evin bodrum katında tavana astıklarına şahit olduk.
Görev süresi boyunca ve görev süresi dolduğundan beri Zelenskiy birçok farklı hükümler ve talepler içeren çeşitli “Barış Planları” ortaya koyduğunu biliyoruz. Son gelişmeler neticesinde Ukrayna Eski Cumhurbaşkanı, 24 Eylül 2024’te New York’taki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne yönelik yaptığı konuşmada yine böyle bir “Barış Planı” olduğunu duyurdu.
Zelenskiy, Rusya ile Ukrayna arasındaki ihtilafların “görüşmelerle yatıştırılamayacağı” ve “Moskova’nın sadece barışa zorlanabileceği” üzerinde duruyor. Yaptığı konuşmada ise Rusya’yı barışa nasıl zorlayabileceklerini anlatmadı.
Ukrayna Eski Cumhurbaşkanı’nın önceki sözde barış planlarının da altı boştu. Bunun da altı boş görünüyor. Yine de Zelenskiy, bir sonraki “Barış Zirvesi” sırasında masada olmak için her yolu deniyor gibi gözüküyor. Barış için uğraştığını belirten Zelenskiy’e bu noktada sormak gerekiyor: “Peki o zaman 2024 yılının başlarında düzenlenen Barış Zirvesine Rusya’nın davet edilmemesi için neden bu kadar ısrar ettiniz?”
Nitekim Kremlin Sözcüsü Dimitriy Peskov’da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Zelenskiy’nin fikirleri hususunda onun “hayal gördüğünü” belirtti. Peskov, 25 Eylül 2024 tarihinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada: “Rusya’yı barışa zorlama girişimine dayanan bir duruş kesinlikle ölümcül bir hatadır. Çünkü Rusya’yı barışa zorlamak imkansızdır.” dedi. Zelenskiy’nin dile getirdiği planlara: “Kiev Rejimi için kaçınılmaz olarak sonuçları olacak, derin bir yanılsama” olduğunu da ekledi.
Peskov’un bu sert açıklamalarını, Rusya’nın her açıdan Ukrayna’da daha güçlü olduğu objektif gerçeklere dayandırabiliriz: Rusya, ekonomik ve askeri güç anlamında Ukrayna’dan daha iyi durumda. Öte yandan Rus devleti ve toplum tarihte daha önce Napolyon ve Hitler tarafından Rusya’ya karşı yürütülen iki büyük savaşı hafızalarından hiçbir zaman çıkarmadı.
Rusya Federasyonu devleti, birinci ağızdan, Şubat 2022 tarihinde “Özel Askeri Operasyon” ilan ettiği günden bu yana halkından güçlü bir destek alıyor. Başlarda muhalif olanların bile bugünlerde fikrini tamamen değiştirdiğini görüyoruz. Ama Ukrayna’ya bakınca halk arasında bu denli güçlü bir desteğin olmadığı aşikar. Ukraynalı savaş esirleri, ölmektense teslim olmayı tercih ediyorlar.
Zelenskiy, ABD temasları sırasında Rusya’nın Ukrayna’da bulunan nükleer santrallere saldırmayı planladığına yönelik bir dizi söylemleri de oldu. BM Genel Kurulu’na hitabında bu konudan bahsetti.
İlginçtir: Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Zaporoçya Nükleer Santrali’ni birçok kez bombaladı. Hemen bitişiğindeki Kahovskaya Barajı’nı patlatmak için 5 farklı özel komando timi yolladı. Ukrayna Eski Cumhurbaşkanı Zelenskiy, bunlardan neden bahsetmiyor?
Zelenskiy’nin ABD gezisi, Biden ve Harris’in ardından Eski ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmeler genel çerçevede bakıldığında pek de pratik sonuçlar getirmedi diyebiliriz:
- Ukrayna, NATO’ya katılım konusunda herhangi bir söz almadı;
- Rusya’nın içlerine doğru uzun menzilli ABD veya İngiliz füzeleri kullanma kararları alınmadı. Gerçi bakınca: Biden, Ukrayna’ya 7,9 Milyar ABD Doları tutarında bir askeri yardım paketini imzaladığını duyurdu.
Basına yansıyan görüntülere bakarsak: Zelenskiy, tüm bu görüşmeler sırasında asık suratlı, üzgün ve gergindi. Özellikle de Trump ile görüşürken oldukça gergindi. Donald Trump eğer yeniden ABD Başkanı seçilirse, yanlış hesaplanmış planlar dahilinde saldırganlığa devam edecek bir Ukrayna, resmi olarak var olmaktan çıkacak gibi duruyor. Trump’a göre Ukrayna’daki ihtilafın çözümü için net bir çıkış stratejisine ihtiyaç var ve ABD Demokrat Partisi’nin bu yönde bir planı olmadığını vurguluyor. Öte yandan yeniden seçilirse çatışmaları hemen sona erdirme sözünü veriyor. Trump bunları açıklarken, Zelenskiy ise mahkemede idam cezası kararı almış bir suçlu gibi bembeyaz, taş gibi bir surat ifadesiyle açıklamalarda bulunuyordu.
Tüm bu yaşananların ardından basın kuruluşlarını takip ederken şunu fark ettim:
- Rusya’nın liberal basın kuruluşlarından Moskovskiy Komsomolets, Trump ile Zelenskiy arasında herhangi bir uyum olmadığından bahsediyor;
- Zelenskiy, The New Yorker Dergisi’ne verdiği röportajda: Trump’ın savaşı nasıl durduracağını bilmediğine inandığını belirtiyor ve Trump’ın seçilmesi halinde ABD Başkan Yardımcısı olacağını açıkladığı James David Vance’nin “… Ukrayna’nın savaşı sona erdirmek için toprak vermesi gerekiyor…” söylemlerini “çok radikal” ve “tehlikeli” olarak nitelendirdi.
- Trump ise yaptığı basın açıklamalarında, Zelesnkiy’i sık sık “Dünyanın en büyük tüccarı” olarak nitelendiriyor. Buradaki temel argümanını ise: “Zelenskiy’nin dünyanın her yerinde para dilenmesi ve bu parayı geri ödemek istememesi” olarak belirtiyor.
Kasım 2024’te gerçekleştirilecek olan ABD Başkanlık Seçimleri öncesi Zelenskiy ile ABD Cumhuriyetçi Parti arasındaki gerginlikler gözden kaçmıyor. Cumhuriyetçiler, Zelenskiy’nin Biden’ın memleketi olan Pensilvanya’daki mühimmat tesisini ziyaretine oldukça öfkeliler. Ukrayna kökenli ABD vatandaşlarının yoğun olarak yaşadığı bu “salıncak (seçimler sırasında oy çoğunluğunun bir partiden diğerine çabuk kaydığı)” eyalete yapılan ziyaretin ABD Demokrat Partisi için seçimlerde yardım etmek üzerine olduğu konusunda itirazlar oldu. Buradaki en önemli itirazlardan birisini de Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson yaptı ve bu ziyareti “seçime müdahale” olarak nitelendirdi.
Sonuç olarak bu ziyaretin ardından ne elde edildi?
Zelenskiy, gerçek ve adil bir barıştan söz ediyor ve bir “Barış Planı” ortaya koyduğunu belirtiyor. Ancak gerçekten “Barış” istiyor mu?
- Görünen o ki Zelenskiy, tüm hayatı boyunca Ukrayna’nın başında kalmak istiyor.
- Mevcut ABD Hükumeti’nin ABD Askeri Sınai Kompleksi için daha fazla kan parası toplamasına yardımcı olmak adına; ABD Demokratlarının Avrupa’nın kalbinde NATO ve Ukrayna üzerinden saldırganlığa devam etmesi için 2024 ABD Başkanlık Seçimleri’ni kazanmasına yardımcı olmak istiyor.
Bu noktada Biden ve Harris’in pozisyonu nedir?
- Mevcut Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in Yeni ABD Başkanı olarak seçilmesini garantilemek ve Zelenskiy’i legal veya illegal bir biçimde onlarca yıl Ukrayna’nın başında tutmak.
- ABD Askeri Sınai Kompleksi için daha fazla kan parası toplamak.
Türkçede bir laf vardır: “Al gülüm, ver gülüm”. Buna Ruslar: «Рука руки моет, вор вора кроет» der. Yani: “Bir el diğerini yıkar. Bir hırsız diğerini gizler” Sonuç olarak Avrupa’daki NATO – Ukrayna saldırganlığı devam ediyor.
Zelenskiy, insanların ölmesiyle veya sakat kalmasıyla; sivillerin göçe zorlanmasıyla veya mülteci olmasıyla; şehirlerin yıkılması veya sanayi merkezlerinin harap olmasıyla ilgilenmiyor. Amerikan halkı ve yönetici elitler arasında popülerliğini yitiriyor. Aynı şey Ukraynalı halk için de geçerli.
Ukrayna Eski Cumhurbaşkanı, maceraperestliği yüzünden 5 Büyük Küresel Nükleer Güç arasındaki ilişkilerin herhangi bir iyileşme umudu olmadan, dramatik bir biçimde kötüleştiği gerçeğini göz ardı ediyor. Kıyamet Günü Saati diye bir şey varsa; bu saat şimdilerde tüm insanoğluna korkutucu sinyaller gösteriyor diyebiliriz ve Zelenskiy bunu görmüyor. Görmek istemiyor.
Vladimir Zelenskiy’nin kronikleşmiş savaş çığırtkanlığı, ne yazık ki en son ABD seyahatinde de devam etti. Tünelin sonunda ışık görmeyen bu “savaşçı”, hepimizi III. Dünya Savaşı’na yaklaştırmaktan kişisel olarak sorumludur.