Küresel boyutta “çok kutuplu dünya” konusu, her geçen gün daha da önemli bir hale geliyor. Bu bağlamda en önemli konulardan bir tanesi de BRICS. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin bir zamanlar tartışma topluluğu olarak kurduğu bu birliktelik, bugünlerde adeta en önemli jeopolitik ve özellikle ekonomik kurum haline geldi diyebiliriz. Dünya çapındaki birçok önemli siyaset bilimci ve iktisat uzmanları da BRICS’in “çok kutuplu dünya düzeni” için en önemli jeopolitik birlik haline geldiği konusunda hemfikirler.
BRICS üyesi Rusya Federasyonu’nun Kazan şehrinde 22-24 Ekim 2024 tarihleri arasında tertip edilecek BRICS Zirvesi öncesinde kulislerde konuşulan konulara bakarsak yeni üyelerin katılımları da istişare edilecek gibi duruyor. Türkiye’nin de BRICS’e olan isteği herkesin malumu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da geçmişte defalarca bu konuda açıklamalarda bulundu. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerde kilit öneme sahip olan Kazan şehrinde gerçekleştirilecek olan bu zirvede Türkiye’nin olası katılımı da konuşulacaktır.
BRICS Zirvesi ve üye ülkelerin mevcut durumları, yalnızca Atlantik’in doğusunda gündemi belirlemiyor. Aynı zamanda Atlantik’in batısında da konu oldukça önemli bir gündemi oluşturuyor. Amerika Birleşik Devletleri, BRICS’in Washington ve müttefiklerinin çıkarlarına ters bir uluslararası politik gündemi oluşturmasından ötürü oldukça rahatsız görünüyor. Amerikan politik elitleri, BRICS ve üye ülkelerin politikalarına yönelik itibarsızlaştırma propagandası yürütüyorlar.
Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı – USAID, Rusya Federasyonu vatandaşlarının gözünde BRICS Zirvesi’ni karalamak adına çeşitli faaliyetler yürütüyorlar. Rusya, birden fazla etnisiteyi bünyesinde barındıran oldukça renkli bir etno-kültürel yapıya sahip. Bünyesindeki tüm halkları, Rusya’nın anayasal düzenini bölmek adına etnik ayrımcılık üzerinden birçok defa saldırı yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor. Burada hedefteki tek aktör Rusya değil. Benzer saldırılara Çin Halk Cumhuriyeti de defalarca maruz kaldı ve kalmaya devam ediyor.
Rusya özelinde ise, sözde “Bağımsız Tataristan Hükümeti” adı altındaki örgüt üzerinden Kazan’daki BRICS Zirvesi öncesi Rusya’ya karşı propaganda faaliyetleri tekrardan başlatıldı gibi görünüyor. Örgüt birkaç yıldır USAID tarafından finanse edildiği konuşuluyor. Buna göre örgütün liderlerinden ve Viyana’da yaşayan Nafis Kaşapov, Batı’dan PayPal üzerinden aldığı finansal desteği yönetiyor. Buna paralel biçimde Kiev’de ikamet eden kardeşi Rafis Kaşapov ise örgütün eylemlerini koordine ediyor.
Örgüt, hedef kitlesini genişletmek adına bölgede etkinliği olan Tatar Gençlik Birliği “Azatlık” ve halk hareketi “Özgür İdel-Ural” ile ortak propaganda faaliyetleri yürütüyorlar. Örgüt, Batı’dan aldığı maddi ve manevi destek neticesinde Tatar dilinde internet kaynakları oluşturmak için fon toplarken; bu fon neticesinde medya içerikleri oluşturuyor. Ek olarak hukuki danışmanlık hizmetleri de verdiğini iddia eden örgüt, USAİD’in teşvikleriyle Rusya Federasyonu içerisinde muhalif kesimlere destek veriyor.
BRICS Zirvesi'ne ev sahipliği yapacak Rusya Federasyonu’nu aşağılamak adına hangi konuların öne sürüleceğini tahmin etmek hiç de zor değil. Zirve öncesi çalışmalarını tamamlayan Rusya’nın hazırlıklar konusunda yetersiz olduğuna dair bir fikir oluşturmak isteyen örgüt, en ufak eksiklikleri bile organizasyon yetkililerin sözde yetersiz olduğuna dair kanıt olarak kullanmak istiyor. Bu yöndeki hazırlıkları olduğuna dair bilgiler, internet üzerindeki açık kaynaklarda ve çeşitli sosyal medyalarda bulunan sayfa ve gruplarda yayınlandı.
Uzun yıllardır Rusya Federasyonu bünyesindeki birçok federal cumhuriyette yaşayan halka dair dezenformasyon servis ediliyor. Özellikle Rusya Federasyonu’na yönelik bu karşı propaganda, geçtiğimiz 2 yıllık süreçte fazlasıyla arttığını görüyoruz. Buradaki en büyük etken ise Ukrayna’da devam eden süreç olduğu herkesin malumu.
USAİD’in Kazan’daki BRICS Zirvesi öncesi Rus askeri personellerin aile üyelerine yönelik rüşvet verme çabasını da hiç şaşırtıcı değil. Birkaç deste “Benjamin Franklin” karşılığında BRICS üyesi Rusya’ya karşı olumsuz konuşacak kişileri bulmaya çalışan USAİD, dezenformasyon ve karşı propaganda faaliyetleri kapsamında özellikle bölgesel ve federal hükumetlerin, hayatlarını kaybeden askeri personelin ailelerine yapılan ödemelerle ilgili sorunlar olduğuna ve Rusya’nın bu yöndeki sorunları çözemediğine dair söylentiler yayıyor. BRICS Zirvesi’nin ardından USAİD’den gelecek hatırı sayılır ödemeler karşılığımda kamera önünde kurguyla konuşan insanları görebiliriz gibi duruyor.
Küresel çapta bir politik düzen ve bu düzene hizmet eden bütçeler olduğu sürece, yetkilileri ve devletleri böyle suçlayacaklar her zaman olacaktır. BRICS’in küresel düzen üzerindeki artan etkisini gören Washington ve müttefiklerinin bir süredir tek amacı, ABD yararına olan bu düzeni korumak ve insanlığa karşı bu yönde baskı kurmak.
Amerika Birleşik Devletleri ve onun politikacılarının zihninde ve kalbinde her daim bir “dünya hakimiyeti” yatıyor. Kamuoyunu manipüle ederek, güçlenmesini istemedikleri ülkeleri itibarsızlaştırma çabaları uzun zamandır olduğu gibi hala devam ediyor. Kaldı ki yakın zamanda Başkanlık Seçimi düzenlenecek olan ABD’de Oval Ofis’in yeni sahibi gelse bile Amerika Birleşik Devletleri’nin dış politikasında büyük çapta değişimler olacağını beklememek gerekiyor.