Trump yönetiminin geçen hafta ticaret ortaklarına salladığı gümrük vergisi sopası, ABD ekonomisinde olduğu kadar tüm dünyada çalkantı ve şaşkınlığa yol açtı. “ABD’yi daha güçlü yapacağım” sözünü dilden düşürmeyen Trump, bu yöntemle ülkenin gelişeceğini ve gayri safi yurt içi hasılasını artıracağını iddia ediyor.
Peki, gerçekte ne oluyor?
Trump’ın ek gümrük vergisi bombasını uluslararası kamuoyunun önüne atmasının ardından geçen birkaç günde herhangi bir olumlu sinyale görülmedi. ABD borsasında iki günde 5 trilyon dolar buhar oldu. Çok sayıda uzman, ABD ekonomisi için negatif yönde büyüme tahminlerini paylaştı. Yale Üniversitesi’nin araştırmasına göre, eğer ticaret savaşları daha da tırmanırsa ABD ekonomisi yüzde 1 oranında gerileyecek ve yaklaşık 5,5 milyon kişi işsiz kalma riskiyle karşı karşıya kalacak.
ABD’de küçük bir imalat işletmecisinin basına verdiği demeç oldukça düşündürücüydü. Önceki ticaret savaşında ek vergiler yüzünden hammadde fiyatlarının yükselmesiyle, maliyet artışını azaltmak için işletmeden personel çıkarmak zorunda kaldığını ifade eden imalatçı, şu anki vergi artışının şirketi üzerinde yeniden büyük bir baskı yarattığını belirtti. Öte yandan, son günlerde mağazalara akın eden Amerikalılar, çılgınca alışveriş yaparak ürün stoklamaya çalışıyor.
Ekonomik gerileme, işsizlik, ürün stokçuluğu… Bu kavramların “Güçlü ABD” ifadesiyle hiçbir alakası olmadığı apaçık değil mi?
Aslında Amerikan halkının aldığı tavır her şeyi anlatıyor. Geçen haftadan itibaren ABD’nin birçok yerinde vergi artışına karşı binden fazla protesto eylemi düzenlendi. ABD basınında yer alan bir ankete göre Amerikanlıların yüzde 60’ı Trump’ın göreve geldikten hemen sonra vergi ve ticaret konusunda benimsediği müzakere yöntemlerine katılmadığını belirtiyor. Trump’ın da partisi olan Cumhuriyetçilerin katıldığı bir ankette bile ABD vatandaşlarının %30’u bu politikaları reddediyor.
Peki, Trump piyasa ve halkın düşüncelerine ne kadar önem veriyor?
Tarih defalarca şunu ispatladı: Trump’ın havaya kaldırdığı “vergi artışı” taşı, sonunda düşüp kendi ayağını yaralayacaktır. Trump’ın ilk başkanlık döneminde Çin’e karşı açtığı ticaret savaşı sonucunda, ABD’nin ticaret açığı düşmek yerine artışa geçti, ülkenin enflasyonu yükseldi ve Amerikan halkı hâlâ bunun bedelini ödemeye devam ediyor. Peki, yeni vergiler nedeniyle ABD’li vatandaş daha ne kadar bedel ödeyecek?
Günümüz dünyasında karşılıklı işbirliği ile her ülkenin bir diğerini ileriye taşıması ve tek büyük patron şeklindeki eski anlayıştan vazgeçmesi gerekiyor. Yüksek duvarlar örenler sonuçta o duvarların içine hapsolacak, büyük dalgalara karşı çıkanlar da eninde sonunda o dalgalar tarafından yutulacaktır. “ABD’yi daha güçlü yapacağım” iddiasının tam tersi yönde etkisi artık net bir şekilde görülmeye başlandı: Uluslararası takas bankalarının istatistiklerine göre ABD dolarının küresel döviz rezervlerindeki payı, 2000 yılında yüzde 70 iken, 2024 yılında yüzde 58’e geriledi. Bu ticaret savaşı, söz konusu düşüş eğilimini daha da hızlandıracak ve uzun vadede doların küresel para hegemonyasına ciddi darbe vuracaktır.
Ekonomik küreselleşme geri döndürülemez bir süreçtir. Dünyanın birçok yerinden gelen gıda ürünleri Çin halkının sofrasına giriyor, Çin’in elektrikli otomobilleri farklı ülkelerin caddelerinde dolaşıyor ve çok uluslu şirketlerin yine Çin’de ürettiği otomobil ve cep telefonları dünyaya satılıyor. Bu örneklerin tümü, serbest ticaret ve uluslararası işbirliğinin ülkelere sağladığı yarar ve dünyanın gelişmesine sunduğu katkıyı açıkça gösteriyor. Ülkelerin uzun zamandır sıkı sıkıya birbirine bağlanmış olan menfaatleri, bu bağ korunduğunda hep birlikte iyileşiyor, bağ koparıldığında ise hep birlikte kötüleşiyor.
Tek çiçeğin açmasıyla bahar gelmez, baharın gelmesi için tüm çiçeklerin açması gerekiyor.
İş birliği ve ortak kazancın, ortak refah ve kalkınmayı gerçekleştirmenin en iyi yöntemi olduğuna inanıyoruz. Ülkeler hep birlikte ekonomik küreselleşme ve serbest ticareti savunmalı, tek taraflılığa ve korumacılığa karşı durmalı, ekonomik küreselleşmeyi daha açık, hoşgörülü, kapsamlı, yararlı ve dengeli bir şekilde ilerletmelidir.