Dünya, Gazze’de yaşanan savaşa odaklanmışken Pasifik bölgesinde hızla savaşa dönüşebilecek yeni gerginlik yaşanıyor. 21 Kasım'da Kuzey Kore ilk keşif uydusu Mulligyong-1'i fırlattı. Fırlattığı uydunun işe yarayıp yaramadığını da Beyaz Saray ve Pentagon'un yanı sıra Japonya dahil bölgelerdeki bazı askeri tesislerin görüntülerini yayınlayarak test etti. Fırlatmanın ardından Ulusal Havacılık ve Uzay Teknolojileri İdaresi'nin Pyongyang Genel Kontrol Merkezi'nde düzenlenen Keşif Uydu Operasyon Ofisi, 2 Aralık'ta görevine başladı. Ulusal Havacılık ve Uzay Teknolojileri İdaresi Pyongyang Genel Kontrol Merkezi'nin Keşif Uydu Operasyonları Dairesi, bağımsız bir askeri istihbarat örgütü olarak görevlerini yerine getirecek. Uydu tarafından toplanan bilgiler, Kore İşçi Partisi Merkezi Askeri Komitesi'nin daimî yürütme dairesine ve onun kararı üzerine Kore Halk Ordusu Genel İstihbarat Teşkilatı'na ve stratejik caydırıcılık işlevini yerine getiren birimlere iletilecek. Böylelikle, Kuzey Kore’nin caydırıcılık seviyesi daha da artırılmış oldu. Kuzey Kore’nin yörüngeye bir keşif uydusu ya da daha bilindik adıyla bir casus uydu yerleştirmesi ve uzayda istihbarat toplamaya başlaması, nükleer füze geliştirmesi nedeniyle Kuzey Kore'ye yaptırımları sürdüren BM ile ABD ve Japonya'nın da aralarında bulunduğu diğer ülkeler tarafından kınandı.BM Genel Sekreteri ise "Kuzey Kore tarafından balistik füze teknolojisi kullanılarak yapılan herhangi bir fırlatma, ilgili Güvenlik Konseyi kararlarına aykırıdır" şeklinde uyarıda bulunarak Kuzey Kore’nin nükleer silahlardan arınma yoluna dönmesi çağrısını yineledi. Beyaz Saray, uydu fırlatılmasını BM kararlarının "yüzsüzce ihlali" olarak nitelendirirken, Japonya Başbakanı Fumio Kishida da Japon toprakları üzerinden geçmesi nedeniyle fırlatmayı kınadı. Bilindiği üzere Kuzey Kore, bir süreden beri bir casus uyduyu yörüngeye yerleştirmek için uğraşıyordu. Birkaç denemesi de başarısız oldu; hatta Güney Kore, Kuzey Kore'nin mayıs ayındaki ilk fırlattığı ve başarısız olan uydunun  enkazını topladı ve uydunun "askeri bir faydası olmadığını" söyledi. Ağustos ayındaki ikinci denemenin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Pyongyang'ın uzay ajansı Ekim ayında tekrar deneyeceğini ancak bunu yapmadığını söyledi. Bu süre zarfında Rus Savunma Bakanı Şoygu’nun geniş bir Rus heyetiyle Kuzey Kore’yi ziyaret etmesi, ardından  Eylül ayında Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Rusya’yı ziyaret ederek burada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ile yaptığı görüşmenin ardından Moskova'nın Pyongyang'a uydu inşa etme konusunda yardım edebileceğini öne sürmüştü ancak gerçekte vaat edilenin ayrıntıları belirsizdi. Bir başka deyişle perşembenin gelişi çarşambadan belli olmuştu. Bu ziyaretlerin Rusya ve Kuzey Kore arasında yen bir sürecin başladığına işaret ediyordu.  Kuzey Kore’nin Rusya’ya ihtiyaç duyduğu mühimmatı verirken Rusya da balistik füze ve uydu teknolojisini Kuzey Kore’ye verdiği kasım ayındaki başarılı fırlatmadan belli oldu. Kuzey Kore’nin yörüngeye uydu yerleştirmesi üzerine ABD de apar topar Güney Kore’ye  de benzer bir keşif uydusunu ABD’den fırlatırmıştır.  Fırlattığı uydu kendisine mi aittir yoksa ABD tarafından kendisine mi verildi. Bunu tarih bir gün yazar. ABD, gerekirse  bu uyduyu ulusal güvenliğini tehdit ettiği gerekçesiyle müdahale edebileceğini açıklamıştır. Yeryüzünden uzaydaki uyduları balistik füze ile vurabilen üç ülke var: ABD, Çin, Rusya. ABD’nin bu tehdit üzerine Kuzey Kore Savunma Bakanlığı da 2 Aralıkta ültimatom gibi açıklama yayınlamıştı açıklamada; “Geçtiğimiz günlerde bir ABD Uzay Kuvvetleri Komutanlığı yetkilisi, düşmanın uzay bölgesini kullanma kabiliyetini azaltmak için çeşitli yöntemlerin" kullanılabileceğini söyleyerek, keşif uydumuza askeri bir saldırı düzenleneceği yönünde çılgın bir iddiada bulundu. ABD Uzay Kuvvetleri'nin Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin keşif uydusuna yönelik endişe verici düşmanca tutumu göz ardı edilemez. Bu, gerçekte ulusumuzun egemenliğine bir meydan okuma, daha doğrusu Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ne karşı bir savaş ilanıdır. Uluslararası uzay hukuku diyebileceğimiz Ay ve Diğer Gök Cisimleri Dahil Dış Uzayın Keşfi ve Kullanımında Devletlerin Faaliyetlerini Koordine Etmeye Dair Prensipler Hakkında Antlaşma'nın 8. maddesinde, uzaya fırlatılan cisimlerin sıkı bir şekilde uzay hukukuna tabi olduğu belirtilmektedir. Fırlatmayı yapan ülkenin yargı ve yetki alanına girmektedir. Nesnenin uzayda kalması ya da Dünya'ya dönmesinin mülkiyetinin değişmediğine dikkat çekiliyor. Bu, “Mulligyong-1” keşif uydusunun Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin egemenliğinin uygulandığı bölgenin bir parçası olduğu anlamına geliyor. Ayrıca keşif uyduları, gözlem amaçlı teknik özellikleri nedeniyle uluslararası hukuka göre uzay silahı olarak kabul edilmiyor. Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetlerinin görevi, Anayasa ve diğer kanunlarda belirtildiği üzere, ülkenin stratejik hedeflerine yönelik ölümcül bir askeri saldırının gerçekleştiğine hükmedildiğinde, ulusal egemenlik ve toprak bütünlüğünü korumak amacıyla savaş caydırıcılığını harekete geçirmektir ABD, en son teknolojiyi yasadışı bir şekilde silahlandırarak egemen bir ulusun meşru egemenlik haklarını ihlal etmeye kalkışırsa, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, ABD keşif uydularının yaşayabilirliğini azaltmak ve ortadan kaldırmak için uluslararası ve iç hukuk tarafından tanınan yasal haklarını kullanacaktır. Meşru müdafaa düzeyinde duyarlı eylem tedbirleri dikkate alınacaktır.” Kuzey Kore Savunma Bakanlığının yapmış olduğu bu sert açıklamaya rağmen ABD’nin uyduya müdahale fikrini hala gündemde tutması Pasifik’te gerginliğin artmasına neden oluyor. ABD’yi Japonya ve Güney Kore de destekliyor; hatta müdahale etmesi için zorluyor. Sonuçta,  ABD’nin olası bir müdahalesine karşı Kuzey Kore de misilleme olarak uzaydaki uydulara ve yer istasyonlarına müdahale edebilir.