Geçen hafta “Beijing Review”de yer alan “Gençlerin Yeni Keşfettiği Piyango Aşkı” başlıklı makalede, Çin’de özellikle kazı-kazan türü oyunların gençlik arasında giderek popülerleştiği ve neredeyse günlük heyecan rutini haline geldiği belirtiliyordu. Lu Yan imzalı makale, yeni evlilere verilen düğün hediyeleri arasında kazı-kazan kartlarından oluşan buketlerin fazlalaştığına dikkat çekiyor, alışveriş merkezlerinde, metro istasyonlarında ve sokak köşelerinde yeni kurulan piyango büfelerinin gençlerle dolup taştığını ifade ediyordu. Kumarın, devasa kumarhaneleriyle meşhur eski Portekiz sömürge bölgesi Macao ve özel düzenlemelerin geçerli olduğu Hong Kong dışında resmen yasak olduğu Çin’de yasal olarak iki piyango türü mevcut. İlki, Refah Piyangosu adı altında toplanan şans oyunları, ikincisi ise bizdeki eski Spor-Toto ya da şimdiki İddaa’ya  benzetilebilecek Spor Piyangosu. Refah Piyangosu Sivil İşler Bakanlığı’na, Spor Piyangosu da Spor Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyet yürütüyor. Her iki kurumun da temel amacı kamu refahı için fon toplamak. Gelirlerin önemli bir kısmı devletin sosyal yardım organlarına ve toplumsal dayanışma projelerine, halkın çeşitli konularda eğitimi için açılan kurslara gidiyor, geri kalanı ödül olarak dağıtılıyor. Örneğin doğrudan doğruya Çin Devlet Konseyi tarafından yasal statüye kavuşturulan Refah Piyangosu Fonu, engelli sporcuların eğitimin desteklenmesinden ekonomik açıdan dezavantajlı ve doğum kusurlu çocuklara yardım sağlamaya kadar pek çok alanda işlev yükleniyor.

Teşvik edici kampanyalar

Çin’de şu günlerde en çok ilgi gören tür, kazı-kazan kartları. Resmi veriler, her 10 Çin vatandaşından birinin piyango oyunlarına katıldığını gösterirken, bu yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla 17,4 milyar yuan (2,4 milyar dolar) artışla toplam 38,9 milyar yuan (5,36 milyar dolar) değerinde piyango kartının kazındığını ortaya koyuyor. Bu yaygın popülerleşmede, devletin daha fazla insanın piyangoların kamu yararına dönük yüzünü fark etmesini teşvik eden tanıtım kampanyalarının da etkisi var elbette. “Beijing Review”deki makalede meselenin tarihsel boyutuna hiç girilmemiş ama 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti kurulduğunda, piyango vb. dahil her türlü şans oyunu kapitalist uygulamalar olarak kabul ediliyordu ve yasaktı. 1984 yılında sosyal yardım fonları oldukça geri durumdayken Sivil İşler Bakanlığı bazı çalışmalar yapmaya başladı ve 1986’da bakanlık bir yardım piyangosu düzenlenmesi için başvuruda bulundu. Başvurunun olumlu neticelenmesiyle 1987’de başkent Beijing’de bir komite kuruldu. 27 Temmuz 1987’de Kuzey Çin’deki Hebei eyaletinin başkenti Shijiazhuang’da ilk piyango çekilişi yapıldı. Piyangonun nominal değeri 1 yuan ve en büyük ikramiye 5000 yuandı. Toplam gelirin yüzde 35’i ödül olarak dağıtıldı. Uygulamanın diğer eyaletlere de yayılmasıyla birlikte şans oyunları Çinlilerin günlük yaşamına girdi ve giderek daha fazla ilgi görmeye başladı. Tüm piyango oyunlarının satışından elde edilen yıllık gelir 1987’de 17 milyon yuan iken 1988’de 370 milyon yuana, 1989’da 380 milyon yuana yükseldi. Ancak kişi başına düşen piyango bileti sayısı 0,4 yuan gibi yetersiz bir sevideydi.

Güney’de Macao, kuzeyde Moğolistan 

1994’te Spor Piyangosu başladı ve bu yıllarda apartman daireleri, evler, arabalar, renkli televizyonlar, çamaşır makineleri gibi büyük ödüllerle Refah Piyangosu daha da çekici hale getirildi. Bu lüks ürünler, bahisçilerin ilgisini çekmek için genellikle büyük açık hava meydanlarında sergilendi. 2004 yılında yaşanan büyük bir skandal, kamu güveninin sarsılmasına ve piyango satışlarının gerilemesine neden oldu. Shaanxi Piyango Yönetim Merkezi’nde çalışan ve çekilişte hile yapan beş görevli hapse atılırken, kurumun müdürü 13 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 2007’de ise Hebei’deki bir bankanın iki çalışanının, usulsüz olarak hesaplardan 51 milyon yuan çektiği ve 45 milyon yuanlık piyango oynadıkları saptandı. Çin devleti bir yandan yasadışı kumar ve gayri resmi piyangolarla mücadele ederken bir yandan da piyangonun sosyal yardım ağları içindeki payını artırmaya çalışıyor. Kumar bağımlısı Çinliler güneyde Macao’ya kuzeyde ise Moğolistan Cumhuriyeti’ne gitmeyi tercih ederken, korsan bahis sitelerini engelleme çalışmaları da aralıksız sürüyor. Türkiye’de bilindiği gibi 1939’da kurulan ve 2020’de tümüyle özelleştirilen Milli Piyango İdaresi, devlet denetiminden büyük bir hızla uzaklaşmış ve yasal piyango oynama alışkanlığı çok düşmüşken Çin devleti işi sıkı tutmaya devam ediyor. Bir Çin atasözü, “Yerden bir turp çıkardığında kir de onunla birlikte çıkar” der. Aynı zamanda piyango-lotarya gerçeğine de karşılık gelen bir söz sanki. Tunca Arslan YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN