Batı basının bir kesimi uluslararası krizlerde taraflar hangi ülke olursa olsun Çin’i hedef almanın bir yolunu arıyorlar. Bu kervana zaman zaman Türkiye’den de katılan basın organları oluyor. Türkiye'de faaliyet gösteren bir gazete, 7 Ocak manşetinde Çin ile ilgili iddialara yer verdi. Bu gazete Çin hakkında benzer iddiaları her seferinde sayıları abartarak ve daha süslü cümleler kurmaya çalışarak tekrar tekrar sayfalarına taşıyor. Genelde bu haberlerde Batı’da bir gazete veya internet sitesi haberine atıf yapılır. Bazen de herhangi bir kaynak gösterme ihtiyacı duyulmuyor. Haberi kaleme alan “gazeteci” aklına geleni sıralıyor. Mesela son haberin bir yerinde “DW Türkçe’nin Çin gazetesi Global Times’a dayandırdığı habere göre; dini eğitim veren okulların eğitimde “Çin geleneklerini izleyecekleri belirtildi” ifadesi yer alıyor. Gerisi “salla sallayabildiğin kadar” türünden iddialar ve rakamlar. Haberde sıralanan iddialara tek tek yanıt vermenin anlamı yok. Hepsi son yıllarda Batı basınında sürekli tekrarlanan ve amacı sadece Çin hakkında bir algı oluşturmak olan yalanlar. Başlığı “Çin’deki Filistin” şeklinde olan haberde Çin’in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi ile ilgili dezenformasyon sürdürülüyor.

Bir taşla iki kuş

Batı basını Ukrayna krizi ortaya çıktığında “bir taşla, iki kuş vurmak” istemişti. Bir taraftan Rusya eleştirilirken, benzeri krizin Taiwan’da da yaşanabileceği ileri sürülmüştü. Rusya’nın yanında Çin de hedef alınmış oluyordu. Ukrayna ile Çin’in Taiwan adası yan yana getirilerek, Taiwan’ı “ülke” gibi gösterme çabası sürüyordu. Oysa dünyadaki ülkelerin tamamına yakını Çin ile diplomatik ilişki kurarken, “Dünyada tek Çin vardır, Çin Halk Cumhuriyeti Çin’in tek temsilcisidir. Taiwan, Çin’in bir parçasıdır” yazılı bildiriye imza attılar. Son zamanlarda bazı haberlerde İsrail’in Gazze’ye saldırısından dolayı dünya çapında ortaya çıkan tepkinin Çin’e de yönlendirilmesin çalışılıyor  Çin’in Filistin sorunundaki tutumunu hatırlayalım. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, İsrail-Filistin çatışmasında tüm tarafların jeopolitik değerlendirmeleri bir tarafa bırakarak kalıcı barış için uluslararası uzlaşmayı teşvik etmesi gerektiğini söylemiş ve Filistin sorununda Arap ve İslam ülkelerinin meşru taleplerini desteklediklerini ifade etmişti. Çinli Bakan "Filistin sorununda daima barışın, uluslararası hukukun, Arap ve İslam ülkelerinin meşru taleplerinin yanındayız" diye konuşmuştu. İsrail-Filistin çatışmasının kökeninde Filistin topraklarının süregelen işgali ve Filistinlilerin devlet taleplerinin uzun süredir görmezden gelinmesi olduğuna işaret eden Wang, çatışmayı çözmenin temel yolunun iki devletli çözümünün uygulanması ve Filistin ile İsrail'in barış içinde bir arada var olmasının sağlanması olduğunu belirtmişti. Haberlerde “Dünya ve İslam aleminin dikkati İsrail’in Gazze’deki katliamlarına çevrilmişken” diyerek dünyanın Çin’i görmezden geldiğini öne sürülüyor. İsrail yerine İsrail’in saldırılarına karşı çıkan bir ülkeyi hedef alıyorlar. Bu arada dikkatleri İsrail‘in üzerinden çekmeye çalıştıklarının farkında değiller herhalde. Yazarın tüm yazıları için tıklayın