Shanghai Beşlisi adıyla yola çıkılmıştı. 26 Nisan 1996'da Shanghai’da beş ülkenin Sınır Bölgelerinde Askeri Güvenin Derinleştirilmesi Anlaşması’nı imzalamasıyla Shanghai Beşlisi kuruldu. 2001 yılında üye sayısı altıya çıkarken Shanghai İşbirliği Örgütü (SİÖ) de kuruldu: Çin, Rusya, Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan, Özbekistan. Kazakistan'ın Astana kentinde düzenlenecek SİÖ Zirvesi'nde Belarus’un 10. tam üye olarak katılması planlanıyor. Belarus, daha önce Afganistan ve Moğolistan ile birlikte örgütün gözlemci üyeleriydi. SİÖ’nün ayrıca aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 6 diyalog ortağı bulunuyor. Geniş bir alanı ve kalabalık nüfusu kapsayan SİÖ’nün üye sayısındaki artış örgütün değerler ve gelişme beklentileri açısından çekiciliğini yansıtıyor. Üye sayısının artması, hızla değişen küresel durumda SİÖ’nün uluslararası ilişkilerde daha aktif bir rol oynamasına da olanak tanıyacak. Uluslararası toplum, büyük ülke rekabeti, bölgesel çatışmalar ve değişken küresel ekonominin etkilerinin yanı sıra gelişmekte olan ülkeler ve yükselen piyasaların yükselişini engelleyen faktörler nedeniyle ülkeler arasındaki çatışma ve anlaşmazlıkların daha da kötüleştiği bir yol ayrımına geldi. Bu tür çatışma ve anlaşmazlıkların bir örneği de ABD'nin küresel hegemonyasını sürdürmek amacıyla Ukrayna krizinin patlak vermesinden bu yana Rusya'ya uyguladığı yaptırımlardır. Bu koşullar altında, Birleşmiş Milletler de dahil olmak üzere uluslararası kuruluşların ve çok taraflı mekanizmaların gelişimi yeni zorluklarla karşı karşıya bulunuyor.

"Shanghai ruhu"

SİÖ üyeleri, yeni işbirliği, kalkınma, güvenlik, medeniyet ve küresel yönetişim kavramlarını hayata geçirerek ve yeni bir bölgesel işbirliği modeli inşa etmek için çalışarak "Shanghai ruhunu" ileriye taşımak istiyor. Çok taraflı işbirliği kurmak ve bir mekanizmanın bölgesel ve küresel istikrarı korumaya ve kalkınmayı teşvik etmeye yardımcı olmasını sağlamak için SİÖ’nün felsefesi, kuralları ve hedefleri büyük önem taşıyor. Ancak dış ortamdaki değişiklikler ve SİÖ üyelerinin artması, örgütün mekanizmasında yeni arayışlara yol açtı. Astana zirvesinde SİÖ liderleri, örgütüm gelişimine yeni bir ivme kazandırmak ve iç çelişkileri gidermek amacıyla işbirliği konusunda fikir birliğine varma yollarını ele alacak. Çin lideri Xi Jinping, 2013 yılında Astana'da Kuşak ve Yol İnisiyatifi’ni önerdi. Asya ülkeleri de kalkınma politikalarını buna koordine etmek için adımlar attı. Bu, SİÖ üyelerinin kapsadığı bölgedeki bağlantıyı geliştiren Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru, Çin-Orta Asya-Batı Asya Ekonomik Koridoru ve Çin-Rusya-Moğolistan Ekonomik Koridoru gibi mekanizmaların doğmasına yol açtı. Buna karşılık, ABD ve diğer Batılı ülkeler ekonomilerini Çin ekonomisinden ayırmaya çalışmakla uğraşıyorlar. Kuşak ve Yol İnisiyatifi’ni üye devletlerinin kalkınma politikalarıyla birleştirmeye yönelik önemli bir platform olan SİÖ’nün bölgesel kalkınma ve işbirliği için yeni yollar açacağı söylenebilir.

“İttifak değil, ortaklık” 

Üye ülkelerin liderleri SİÖ’nün ittifaktan değil, ortaklıktan yana olduğunu sürekli vurguluyor, Soğuk Savaş zihniyetini ve sıfır toplamlı oyunları reddederek tüm ülkeler arasında eşitliği ve geniş bir ortaklık ağıniye savunuyorlar. Uzmanlara göre, SİÖ’nün bölgesel durumları ve ulusal koşulları dikkate alma ve üye devletlerle gözlemci devletler ve diyalog ortakları arasındaki siyasi sistem, ekonomik güç ve kültürel gelenekler arasındaki farklılıkları uzlaştırma kapasitesi bulunuyor. Çin’in önerdiği Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin vizyonu her geçen gün genişliyor ve deneyimler artıyor. Bu inisiyatifin yeni tip uluslararası ilişkilerin ve işbirlikçi bir bölgesel düzenin kurulmasına da katkıda bulunması bekleniyor. SİÖ üyelerinin, kalkınma stratejilerinin koordinasyonunun ekonomik bölgeselleşmeyi teşvik edecek şekilde ulusal kalkınmayı ve ekonomik canlanmayı artırmaları gerekiyor. Kuşak ve Yol Girişimi aracılığıyla işbirliğinin genişletilmesi, SİÖ üyesi ülkelerdeki ulusal kalkınmaya ve insanların geçim kaynaklarına fayda sağlayacaktır.

SİÖ'nün önündeki yol 

Ortak bir geleceğe sahip bölgesel bir topluluk inşa etmek için, temel konularda ve bağımsız kalkınma yollarında karşılıklı destek vermek karşılıklı siyasi güven inşa etmek, yatırımı ve ticareti kolaylaştırmak, dijital ve yeşil kalkınmayı teşvik etmek, geleneksel ve geleneksel olmayan güvenlik tehditlerine toplu olarak yanıt vermek izlenmesi amaçlanan yollar. SİÖ’nun başlıca kuruluş amaçları için uzun vadeli bölgesel istikrarı korumak, karşılıklı öğrenmeyi teşvik etmek ve dostlukları güçlendirmek gerekiyor. Bunun için de insanlar arası alışverişi artırmak, bölgesel ve küresel konularda işbirliğini derinleştirmek ve BM kurallarına dayalı uluslararası yasaları desteklemek öncelik kazanıyor. Şu anda ortak geleceğe sahip bir topluluk inşa etme ihtiyacı insanlığın önünde duruyor. SİÖ üyeleri de ülkelerin ulusal güvenliğini daha iyi korumak amacıyla bölgesel ve küresel kalkınmaya katkıda bulunmaya, çok taraflı işbirliğini teşvik etmeye ve ortak stratejik çıkarlarını korumaya devam edecek. SİÖ de, BRICS de beş ülkeyle yola çıktı. Şimdi üye sayıları hızla artıyor. Çünkü ülkeler savaş veya gerilim değil, kalkınma istiyor. Kamil Erdoğdu  YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN