2024’te Çin kalkınmacılığını anlamak; Hunan bize ne öğretiyor?
Jessica Durdu
Geçtiğimiz hafta Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Çin'in Hunan eyaletine bir gezi gerçekleştirdi. Pazartesi günü başlayan ve perşembe gününe kadar süren bu ziyaret Xi tarafından bizzat yapılmasına ek olarak Çin'in kalkınmasını ve bu kalkınmanın hâlâ devam ettiğini görmek açısından önemli.
Ziyareti sırasında bölgedeki sanayi bölgelerinden tarım alanlarına kadar pek çok yeri ziyaret eden Xi, Hunan'ın Çin'in modernleşmesinde kendi hikayesini yazmasının vaktinin geldiğinin de altını çizdi. Peki Hunan neden önemli? Ve 2024 yılında bize Çin'in kalkınması ile ilgili ne anlatabilir?
Öncelikle Çin'in kalkınmasını anlamak için şu ana kadar modernleşme ve kalkınma kavramlarının sıkıştırıldığı ve kısıtlandığı klasik liberal çerçeveden arınmak gerekir. Çin'in kalkınma anlayışı sadece GSYİH gibi sayısal verilere dayanmaz. Temel amaç en geniş anlamda halka hizmet etmek ve refah politikaları ile harmoni içerisinde yaşayan bir topluma ulaşmaktır. Dolayısıyla ekonomik kalkınma önemli ama tek amaç değildir, çünkü ekonomik kalkınma topluma hizmet ettiği derecede başarılıdır.
Batı tarzı kalkınmacılık anlayışı temelde 2. Dünya Savaşı sonrası Bretton Woods sistemi ile piyasa odaklı ekonomilere geçişe dönüştü. Diğer bir deyişle, Batı kalkınması tarihte bazı başarısız örneklere sebep oldu ve devlet eliyle kalkınmacılığın yerini özel sektöre bıraktı. Tüm bu geçişte ise baştan sona çizilmiş ve kimi zaman gelişimi kısıtlayan bir ideolojik perspektif vardı. Çin ise farklı bir yol izledi. Çin’in gelişiminin en önemli mimarlarından biri olan Deng Xiaoping’in kendi sözüyle açıklamak gerekirse temel düşünce, piyasanın varlığının kapitalizmi tanımlamadığı gibi, piyasanın yokluğunun da sosyalizmi tanımlamamasıydı. Çin, sürekli ideolojik tartışmalarda sıkışıp kalmak yerine halkının ihtiyaçlarına odaklanmayı seçti. Dolayısıyla halkının ihtiyaç ve temennilerini karakterinden ve geleneklerinden vazgeçmeyerek gerçekleştirmenin adıdır Çin kalkınmacılığı.
Batılı eleştirilerin tersine bu kalkınma hâlâ devam ediyor. İşte Hunan’ı anlamak bize 2024 yılında bile bu gelişimin devam ettiğini gösteriyor. Hunan Çin’in önemli tahıl üretim merkezlerinden biri ve yerel yönetimin verilerine göre 2023 yılında %4.6’lık bir büyüme göstererek 5 trilyon RMB GSYİH’ye ulaştı. Xi, Hunan’ın kalkınması için sadece inovasyon zincirleri ve yüksek teknoloji ürünlerinin gelişimini değil aynı zamanda tarımsal faaliyetlerin gelişiminin de önemini vurguladı. Hatta bölgenin ülkedeki besin güvenliği için öneminin de altını çizdi. Bu kapsamda Hunan ilerleyen yıllarda, Çin’in modernleşmesinde teknolojik gelişimin ve bölgedeki geleneksel sektör olan tarımın buluşacağı bir diğer örnek olarak karşımıza çıkabilir.
Çin son dönemde kendi içindeki kalkınmadan da güç alarak dışa açılımını ve küresel entegrasyonunu sürekli geliştiriyor. 24-25 Mart tarihlerinde Başkent Beijing’de gerçekleşen Çin Kalkınma Forumu hakkında açıklamalarda bulunan Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Çin’in açılım politikasının her zaman ulusal politika olarak kalacağını ve bu açılımı kazan-kazan iş birliği içinde yürütmeye devam edeceklerini belirtti. Bu durumla paralel şekilde, Xi’nin bölgeye ziyaretinde Hunan’ın Kuşak ve Yol Girişimi'nde daha aktif rol alması ve Çin-Afrika ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesi için bir pilot bölge olması için çalışmaların yapılacağı da belirtildi.
Dolayısıyla tıpkı Hunan gibi Çin’in her bir eyaleti gün geçtikçe daha başarılı kalkınma hikayeleri yazıyor. Diğer ekonomik güçlerin aksine, Çin’in ideolojik tartışmalara girmeden bu iç kalkınmayı dünya ekonomisi ile entegre etmesi ve küresel kalkınmaya da katkı sunması takdir edilmesi gereken bir duruş. Çünkü günün sonunda fareyi yakaladığı sürece kedinin siyah ya da beyaz olması fark etmez.
Jessica Durdu
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN