Örnek bir başarı hikayesi: Zhongguancun Park
Jessica Durdu
25-29 Nisan tarihlerinde Beijing’de düzenlenen 2024 Zhongguancun Forumu (ZGC Forum) tüm dünyadan pek çok iş adamı ve kamuoyunun dikkatini Beijing’e topladı. Forum, Çin'in bilim ve teknoloji alanındaki ilerlemelerini vurgularken açıklık ve iş birliğine olan bağlılığının da altını çizdi. Bu yıl "Daha İyi Bir Dünya için İnovasyon" temasıyla düzenlenen forum, 100'den fazla ülkeden bilim insanlarını, girişimcileri ve yatırımcıları bir araya getirerek konferanslar ve simülasyonlar gibi çeşitli etkinliklere ev sahipliği yaptı.
"Çin'in Silikon Vadisi" olarak bilinen Zhongguancun, 300'den fazla çok uluslu şirketin ve birçok araştırma kuruluşunun merkezi haline gelen bir teknoloji bölgesi olarak görülebilir. Genel olarak, Zhongguancun, inovasyon, sürdürülebilirlik ve kapsayıcılığı kullanarak ekonomik büyümeyi sürdürmek, rekabet gücünü artırmak ve vatandaşların yaşam kalitesini iyileştirmek için Çin'in yüksek kaliteli kalkınma taahhüdünü örneklemektedir. Gerek tabii olduğu özel yasalar gerekse devlet tarafından verilen önemli destekler dolayısıyla Çin’deki önemli teknolojik gelişim kaynaklarından biridir. Diğer bir deyişle, yeteneğin ve niteliğin yuvası haline gelmiş bir teknoloji merkezidir.
Zhongguancun Park aynı zamanda devlet-özel sektör iş birliği için de her alanda bir fırsatlar merkezidir. Mesela Çin Merkez Bankası Dijital Parası e-CNY’nin ilk pilot çalışmaları bu parkta kurulan şirketlerle iş birliği içinde bu bölgede yapılmıştır. Ya da halihazırda kullanılmaya başlanan ve daha anne karnındayken bebeklerin taramasını yaparak hangi hastalığa yüzde kaçlık bir olasılıkla sahip olunacağının raporunu çıkartabilen yapay zekâ destekli cihazlar da ilk bu parkta görücüye çıkmıştır.
Peki Zhongguancun ve onun gibi pek çok teknoloji bölgesine sahip olmak Çin’in teknoloji gelişimini nasıl ivmelendiriyor?
Öncelikle bu parkların yenilik ve girişimcilik için bir yuva görevi gördüğü aşikâr ve dolayısıyla da hem içeriden hem de uluslararası alandan en iyi yetenekleri çekiyorlar. Bu yetenek akışı, iş birliği, bilgi paylaşımı ve fikir üretimi gibi canlı bir iş birliği ekosistemi oluşturuyor ve sonuç olarak keskin teknolojilerin ve çığır açan yeniliklerin ortaya çıkmasına öncülük ettiği söylenebilir. Ayrıca, Zhongguancun'daki çok uluslu şirketlerin ve araştırma kuruluşlarının yoğunlaşması, teknoloji transferini ve sektörler arası iş birliğini kolaylaştırarak teknolojik ilerlemenin hızını artırır. Zaten geçtiğimiz haftalarda farklı zamanlarda da pek çok ülkeden aralarında BMW, Tesla, Mercedes vb. gibi çok sayıda küresel şirketin CEO’su Çin’in çip üretimi ve elektrikli araç sektörleri başta olmak üzere pek çok alanda dinamik bir piyasa sunduğunu ve daha çok yatırım hedeflediklerinin de altını çizmişti.
Zhongguancun gibi teknoloji bölgelerinin kurulması ve büyümesi, Çin'in yenilik, sürdürülebilirlik ve kapsayıcılığı önceliklendiren yeni yüksek kaliteli kalkınma konseptiyle de yakından uyumludur. Çin, üretim odaklı bir ekonomiden inovasyon ve bilgiye dayalı sektörlere geçiş yaparken, bu teknoloji bölgeleri ülkenin ekonomik dönüşüm gündemini ilerletmede kritik bir rol oynamaktadır.
Ayrıca, Zhongguancun'un gibi parkların öne çıkması, Çin'in uluslararası görünürlüğünü ve bilim ve teknolojide küresel lider olma potansiyelini ciddi ölçüde artırmaktadır. Buradaki önemli nokta şudur: bir ülke sadece en gelişmiş teknolojilere sahip olarak teknoloji lideri olamaz. Bir ülkenin liderliği, o ülkenin elindeki teknolojiyi insanlık namına ne kadar paylaşacağı ile orantılıdır. Çünkü günün sonunda o ülkeyi lider yapacak şey diğer ülkelerin desteğidir. Zaten yakın tarih dünyadaki en gelişmiş teknolojiye sahip olmasına rağmen onu paylaşmak istemeyen ülkelerin liderliğinin ne kadar kısa süreceğini göstermeye başladı. Çin’in bu konudaki paylaşımcı tutumu da halihazırda küresel çapta kazan-kazan modeline dayalı iş birlikleri ve hatta BM’ye ülkeler arası yapay zekâ gelişimi ile ilgili BM çatısı altında bir platform kurmaya dair öneri teklifleri ile oldukça net.
Çin, kalkınma hedeflerini sürdürdükçe, Zhongguancun gibi teknoloji bölgeleri, ülkenin refah ve sürdürülebilirlik yolculuğunu şekillendirmede giderek daha belirleyici bir rol oynayacaktır. Zhongguancun aslında Çin’de görülen teknolojik başarının sadece bir bölümüdür. Çünkü Çin, sadece üç beş üniversiteye merkez kurulması için bir bütçe vererek monoton bir gelişim beklemez. Diğer bir deyişle diğer çoğu ülkede görüldüğü gibi teknoloji ve modernleşme sadece birkaç merkezin tekeline verilmez. Çin’de, özellikle Pekin’de, teknolojik gelişim merkezleri hem devlet destekli hem de oldukça rekabetçidir çünkü devlet destekli olmaları onların özel sektörün de bulunduğu piyasaya girdiklerinde başarılı olacaklarını garanti etmez. Bu yüzden devlet-özel demeden kendi alanlarında en iyisini, en gelişmişini yapmak için yarışır hepsi. Bu kapsamda Çin’in Çin karakterleri ile sosyalizm anlayışının bir diğer görünür örneğidir bilim ve teknoloji parkları. Tabi günün sonunda ortaya çıkan teknolojik gelişme sonucunun halka eşit şekilde dağıtılması da Çin’e özgü sistemin bir başka avantajıdır.