Moldova’da hükümetle ülkedeki özerk bölgeler Transdinyester ve Gagavuzya arasında yaşanan uzun süreli gerilim özellikle son yıllarda iyice açığa çıkmış durumda.  Moldova’da yaşanan siyasi gerilim, ABD’li düşünce kuruluşlarının bölgeye olan ilgisinin artması ve ‘Avrupa Birliği’ hedefiyle ivme kazanmışken, Ukrayna savaşının 3. yılına girilen ve NATO’nun Soğuk Savaş’tan bu yana en büyük tatbikatına başladığı bu sıcak günlerde iyice artmış durumda. Son olarak, Batı ve Türk medyasında ‘Transdinyester Rusya’ya katılacak’ söylentilerinin ardından, Transdinyester yönetiminin yaptığı kongreyle ‘Rusya’dan yardım istediğini’ izledik. http://cgtnturk.com/transdinyester-rusyaya-katilmayi-mi-talep-etti-beklenen-kongreden-ne-cikti/ Transdinyesterlilerin ardından, bu sefer Türkiye’de daha çok tanınan ancak ‘Türkçülerin’ radarına pek de giremeyen bir diğer bölge, Hıristiyan Türk halkının yaşadığı Gagavuzya da Kişinev’in baskıları karşısında çözümü Rusya’da buldu. Gagavuzya Özerk Bölgesi Başkanı (Başkan) Evgenia Gutsul ve Gagavuzya Halk Meclisi Başkanı Dmitriy Konstantinov’un bulunduğu bir heyet, Moskova’ya giderek Rusya parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi'nin Başkanı Valentina Matviyenko ve Başkan Yardımcısı Konstantin Kosaçev ile bir araya geldi.  Ağırlıklı olarak Rusya ile Gagavuzya arasındaki ticari ve ekonomik etkileşim konuları üzerinde durulan toplantıda Gutsul, ‘Gagavuzya'nın Rusya ile iyi ilişkiler içinde olmak istediğini ve Rusya Federasyonu'ndan sürekli destek istediğini’ açıkça dile getirdi.  Gutsul ayrıca, Gagavuz tarım üreticileri için Rusya pazarına erişimin açılması çağrısında bulundu. Ekonomi, Bütçe ve Finans ile Bölgesel Kalkınma Komisyonu Başkanı Nikolay Ivançuk da, "Desteğe çok ihtiyacımız var. Hayatta kalmamız gerekiyor” diyerek Kişinev'in ekonomik baskısı altında Rusya ile ilişkilerin geliştirilmesinin Gagavuzya için ‘sadece önemli değil, aynı zamanda kritik’ olduğunu vurguladı. http://cgtnturk.com/gagavuz-turkleri-neden-abye-karsi/ Özetle, Gagavuz yetkililer, Transdinyester örneğini takip ederek Moldovalı yetkililerin özerklik haklarına yönelik baskıları nedeniyle Rusya'dan destek istedi.  Gagavuz Türkleri, uzun süredir siyasi ve ekonomik baskı altında. Daha önce, iktidardaki Batı yanlısı Eylem ve Dayanışma Partisi (PAS), yaptığı kanuni değişiklikle KDV ödeme sorumluluğunun merkezi bütçeden yerel bütçeye kaydırılmasına karar vererek Gagavuz Türklerini ekonomik çöküntünün eşiğine getirmişti.  Elbette bu değişiklikler siyasi motivasyonlarla yapıldı. Moldova’daki Batı yanlısı politikacılar, uzun süredir Gagavuz özerkliğinin ‘sonlandırılması’ çağrısında bulunuyor.  Yani, Moldova yönetiminin yerel yetkilileri kasıtlı olarak görmezden gelerek Gagavuzya ile karşı karşıya gelmesi tam da bölgenin uzun bir tarihsel arka plana sahip ‘Rus yanlısı yönelimi’ nedeniyle yaşandı.  Hatta, Sandu daha önce, kamusal alanda Rumence yerine Rusça kullanmayı tercih etmeleri nedeniyle Gagavuz halkını ‘ikinci sınıf’ vatandaşlarla eşitlemişti. Sandu yönetimi, Gagavuzya'nın Romanizasyonunu öncelik olarak görüyor. Gagavuz özerkliğinin kuruluş hikayesi de Transdinyester ve hatta Ukrayna’yla paralellikler gösteriyor. SSCB’nin dağılması sürecinde Gagavuzlar da ortaya çıkan Batı yanlısı milliyetçi dalgadan nasibini almıştı ve ülke genelinde Moldovalı milliyetçilerin Gagavuz karşıtı ‘Bavul – İstasyon – Rusya’ sloganları yükselmişti. Gagavuzlar ve Moldova merkezi hükümeti arasındaki gerilimler de, Transdinyester meselesinde olduğu gibi çözülmeden bu günlere kadar geldi ve Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı özel operasyonla birlikte yeniden ısınmaya başladı. Yalnızca geride bıraktığımız yıl içerisinde, merkezi hükümet Gagavuz özerkliğinin kaldırılmasına karşı adımlar attı, Gagavuzya’nın başkenti Komrat’ta başkanlık seçimlerini kazanan adayın oy pusulalarına el koydu, ülke genelinde resmi olarak ‘Moldovaca’ olan devlet dilinin adının Rumence olarak değiştirilmesi lehinde oy kullandı, Gagavuz Türklerinin emeklilik parasına bloke koydu. http://cgtnturk.com/abnin-gurcistan-moldova-ve-ukrayna-hamleleri-ne-anlama-geliyor/ Moldova yönetimi ayrıca, partisinin yasaklanmasının ardından (Rus yanlısı Şor Parti) bağımsız olarak ‘Başkan’ seçilen Gutsul'u mevcut yasaları çiğneyerek hükümete dahil etmedi ve hukuki boşluk yarattı. Bölgede yaşanan bir diğer kriz başlığı ise, Kişinev yönetiminin Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan (BDT) ayrılmak üzere harekete geçmesi olmuştu. Sandu yönetiminin bu hamlesi, ülkenin ticari dengesi gibi Gagavuzya’yı da vurdu.  Geleceklerini Avrupa’da görmeyen Gagavuz Türkleri, ülkemizde ne yazık ki yalnızca sosyal ve kültürel açıdan gündeme geliyor. Gagavuzların sorunlarının daha çok gündeme gelmesi, bizden uzakta olsa da bize sandığımızdan çok daha yakın olan akrabalarımızın ‘genişlemeden durmayan’ bu büyük tehdidin altında ezilmesine izin verilmemesi gerekiyor. YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN