Bundan yaklaşık iki yıl önce, 21 Nisan 2022'de Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping Boao Asya Forumu'nun yıllık toplantısının açılış töreninde video aracılığıyla ile "Zorluklarla Başa Çıkmak ve Geleceği Yaratmak İçin El Ele Birlikte Çalışalım" başlıklı bir konuşma yaptı. İlk kez Küresel Güvenlik İnisiyatifi’ni önerdi ve insanlığın bölünmez bir güvenlik topluluğu olduğunu vurgulayarak Çin'in dünya güvenliğini teşvik etme ve dünya barışını ve huzurunu koruma konusundaki tutumunu sistematik olarak açıkladı.
Kapsamlı, işbirliğine dayalı ve sürdürülebilir bir güvenlik ve uzun vadeli bir güvenlik topluluğu kurulmasını savunan Çin’e göre çatışma yerine diyalog, uyumsuzluk yerine ortaklık, sıfır toplamlı oyun yerine kazan-kazan olmalı.
Bu yıl da Boao Asya Forumu'nun 2024 yıllık toplantısı kapsamında 28 Mart'ta “Küresel Güvenlik İnisiyatifi: Güvenlik Sorunlarını Çözme ve Dünya Barışını Teşvik Etme” konulu bir alt forum düzenlendi. Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Chen Xiaodong yaptığı konuşmada, bu İnisiyatif’in önemini ve uluslararası toplumdaki etkisini vurguladı. İnisiyatif, 100'den fazla ülke ve uluslararası bölgesel kuruluş tarafından desteklenmiş ve takdir edilmiş durumda. Bir dizi ikili ve çok taraflı belgeye yazılarak uluslararası güvenlik alanında önemli bir kamu ürünü haline geldi.
Güvenliği tehdit edenler
Bunun karşısında ise mutlak güvenlik, sıfır toplamlı oyun ve çekirdek olarak hegemonyacı güvenlik kavramını destekleyen ABD’nin başını çektiği bazı Batı ülkeleri var. Bu ülkeler kendi çıkarları için çifte standart uygulayarak ve kasıtlı olarak bölgesel bölünmeler ve çatışmalar yarattılar; ekonomik yaptırımlara ve askeri müdahaleye başvurdular; diğer ülkelerin egemenliğini, meşru haklarını ve çıkarlarını ciddi şekilde ihlal ettiler. Özetle uluslararası güvenlik durumuna tehdit oluşturdular. Bunlara örnek olarak Ortadoğu sorunu, Ukrayna krizi, Güney Çin Denizi ve Kore Yarımadası’ndaki sorunlar gösterilebilir
Bu güçler, güvenlik konularını siyasallaştırıp, korumacılığa kalkışarak, güvenlik gerekçesiyle diğer ülkelerden şirketleri baskı altına almaya çalıştılar, ticaret özgürlüğünü engelleyerek ve tedarik zincirlerine engel oluşturarak dünya ekonomisinin toparlanmasına ve gelişmesine zarar verdiler.
Çin'in, küresel güvenliği korumak için harcadığı yoğun çabalar
Çin ise dünya güvenliğini sağlamada tamamen farklı bir yol izledi.10 Mart 2023 günü, Çin’in başkenti Beijing’de Ortadoğu barışı için güçlü bir iz bıraktı. Aynı gün Çin, Suudi Arabistan ve İran, Suudi Arabistan ve İran'ın diplomatik ilişkilerinin normalleştirilmesini öngören ortak bir bildiri yayınlayarak, üç tarafın uluslararası ilişkilerin temel normlarını korumak ve uluslararası ve bölgesel barış ve güvenliği teşvik etmek için birlikte çalışacağını vurguladı.Uluslararası toplum tarafından övgüyle karşılanan bu barışçıl hareket, Küresel Güvenlik İnisiyatifi’nin güçlü bir şekilde uygulanmasında başarılı bir uygulama oldu. Bu gerçekler, uzun vadeli bir güvenlik birliği oluşturma hedefiyle ortak, kapsamlı, işbirliğine dayalı ve sürdürülebilir bir güvenlik kavramına bağlı kalmanın dünyada kalıcı istikrarın korunması için en doğru bir seçenek olduğunu kanıtladı.
Son yıllarda, uluslararası durum çalkantılıydı ve sonsuz bir akışta sıcak sorunlar ortaya çıktı. Küresel Güvenlik İnisiyatifi, küresel çelişkileri ve anlaşmazlıkları çözmek için sürekli olarak pozitif enerji enjekte etti ve krizleri ortadan kaldırmak için uygulanabilir bir reçete sağladı.
Şubat 2023’te Çin, Küresel Güvenlik İnisiyatifi’nin temel kavram ve ilkelerini daha net şekilde belirleyen, 20 temel işbirliği yönünü ve beş tür işbirliği platformunu ve mekanizmasını açıklayan "Küresel Güvenlik İnisiyatifi Konsept Belgesini" yayınladı. Bu, İnisiyatif’in gerçek anlamda uygulanması için yönelik önemli bir adım oldu. Ayrıca, Çin'in dünya barışını koruma sorumluluğunu ve küresel güvenliği koruma konusundaki kararlılığını göstermektedir.
Aynı yılın 24 Şubat gününde Çin, tüm tarafların rasyonel kaygılarına önem veren, uluslararası toplumun Ukrayna krizinin yumuşatılması ve krizin siyasi yolla çözülmesini öngören "Çin'in Ukrayna Krizinin Siyasi Çözümüne İlişkin Tutumu" belgesini yayınladı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri sözcüsü, belgeyi "önemli bir katkı" olarak nitelendirdi.
12 Nisan'da Çin, Afganistan'ın ılımlı ve istikrarlı yönetimiyle barışçıl yeniden inşasını ve terörle kararlı mücadeleyi destekleyen “Çin'in Afganistan sorunundaki tutumları” belgesini yayınladı. Terörle mücadelede ikili ve çok taraflı işbirliğinin güçlendirilmesi ve Afganistan'daki "üç kötü güç” e darbe indirilmesi çağrısında bulundu ve ABD'yi Afganistan için yaptığı taahhütleriyle sorumluluğunu etkin bir şekilde yerine getirmeye çağırdı. Belgede ayrıca, uluslararası toplumun bölge dışı güçlerin Afganistan’a müdahalesine karşı çıkması, Afganistan ile koordinasyonu geliştirmesi, Afganistan'da insani ve mülteci sorunlarının çözümüne yardımcı olması, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelenin güçlendirmesine destek sağlaması gerektiğine vurgu yapıldı. Tacikistan Siyasetçiler Derneği Başkanı Safarov, söz konusu belgenin Afganistan sorununu çözmek için en yapıcı belgelerden biri olduğunu savundu.
Geçtiğimiz 10 yıl boyunca, Filistin sorununu çözmeyi öngören dört maddelik öneriden, Orta Doğu'da barış ve istikrarı teşvik etmek için beş maddelik girişime, İran Nükleer Sorunu kapsamlı sözleşmenin uygulanmasına ilişkin müzakerelerinin yeniden başlatılmasını aktif olarak teşvik etmeye kadar, Çin her zaman bölgesel ve dünya barışının korunması için sorumlu bir tutum sergiledi, Birleşmiş Milletler Şartı'nın amaç ve ilkelerini korumak, küresel güvenliğini korumak için aralıksız çaba sarf etti.
Terörle mücadele, dijital yönetişim, biyogüvenlik, iklim değişikliği gibi alanlarda uluslararası işbirliğine Çin derinlemesine katıldı, evrensel hükümetlerarası uluslararası kuruluşların hemen hemen hepsine taraftar oldu. Çin BM barış gücüne toplam 50 bin personel gönderdi, bu sayıyla da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri arasında birinci sırada yer aldı. Çin, COVID-19 salgını döneminde 120'den fazla ülkeye ve uluslararası kuruluşa 2,2 milyardan fazla doz aşı sağlandı. Çin’in dış yardım sağlık ekipleri tarafından tedavi edilen toplam hasta sayısı 290 milyona ulaştı. Çin, büyük bir devletin sorumluluğunu yerine getirerek, dünya barışını, güvenliğini ve istikrarını sürdürmek için güçlü pozitif enerji sağlar.
Şimdiye kadar 100'den fazla ülke ve bölgesel kuruluş, Küresel Güvenlik İnisiyatifi’ne takdirlerini ve desteklerini dile getirdiler ve inisiyatif, 20'den fazla ikili ve çok taraflı belgede açıkça yer aldı. Uluslararası uzmanlar, bu önemli inisiyatifin ortak güvenlik ve sürdürülebilir güvenliği sağlamayı amaçladığına ve küresel güvenliğin korunmasına önemli bir katkı olduğuna inandıklarını belirttiler.
Son yıllarda, uluslararası toplum, Küresel Güvenlik İnisiyatifi’nin, barışa değer veren geleneksel Çin kültüründen ve Çin'in bağımsız barışçıl dış politikasının pratiklerinden kaynaklandığını daha iyi kavradı. derinden fark etti.Çin’in ortaya koyduğu, insanlığın kader topluluğu, “Kuşak ve Yol” inisiyatifi, Küresel Kalkınma İnisiyatifi, Küresel Güvenlik İnisiyatifi ve Küresel Medeniyet İnisiyatifi, dayanışmanın bölünme ve çatışma yerini alacağını, işbirliğinin yüzleşmenin yerini alacağını ve hoşgörünün dışlanmanın yerini alacağını umuyor. Özellikle Çin tarzı modernleşme, eski sömürgeleştirme ve yağma yolunu takip etmez, hegemonya yolunu takip etmez ve yeryüzünde barışçıl kalkınmanın doğru yolunu izler. Singapur Başbakanı Lee Hsien Loong basına verdiği demeçte, "Güçlü ve dostane bir Çin'in bölge ve dünya üzerinde olumlu bir etkisi olacak ve aynı zamanda küçük ve orta ölçekli ülkelerin ortak kalkınmaya ulaşmalarına yardımcı olacak.” kaydetti.
"Bölünmekten ziyade dayanışmalı, çalkantılı olmaktan ziyade barışçıl bir dünya, tüm insanlığın ortak çıkarınadır." Çin tarzı modernleşmenin inşasını hızlandıran Çin, Küresel Güvenlik İnisiyatifi’nin dünya barışına katkı sağlamasını teşvik edecek, insanlığın kalıcı barış ve güvenliğinin korunmasına güç katacaktır.
Kamil Erdoğdu
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN