Doğum günlerinin insanların yaşamında özel bir anlamı vardır. Dostlar hatırlanır, bir araya gelinir, hediyeler alınır. Ancak daha da önemlisi geride kalan yılın, yılların bir muhasebesi yapılır. Bu bir partinin doğum günüyse geride kalan yılların, hayata geçirilen eylemlerin muhasebesi çok daha anlamlı ve önemlidir. İnsanın önünde sınırlı yıllar vardır, oysa bir parti, üstelik bir iktidar partisi başarılıysa önündeki zaman daha da uzayabilir.

Çin Komünist Partisi (ÇKP) 103’üncü yaşını kutluyor. 1921’de bir teknede bir avuç insan tarafından kurulan parti kısa sürede milyonları peşine taktı, ülkeyi sömürge durumundan kurtardı ve bugün dünyanın ikinci büyük ekonomisini yarattı. En büyük ekonomisi olmasının ise eli kulağında. Sağlanan başarıları ekonomi ile sınırlamak ÇKP’ye haksızlık olur. Eğitim, kültür, sanat, sağlık, akla gelebilecek her alanda önemli değişiklikler yaşandı. İnsanların ortalama ömrü iki katına çıktı.

BAŞARI HİKÂYELERİ

Bir zamanlar dünyadaki ekili alanların yüzde 8’ine sahip olan Çin’in dünya nüfusunun yüzde 22’sini beslediği anlatılırdı. Bugün dünyada mutlak yoksulluğun ortadan kaldırıldığı ilke ve tek ülke konumunda. Sadece bu bile başlı başına bir başarı hikâyesi. İnsan hakları konusunu ağızlarından düşürmeyen ülkelerin sokaklarında kışın donarak ölen insanlar oluyor. Şiddet, ırk ve cinsiyet ayrımcılığı, artan suçlar bazı gelişmiş ülkelerin aksine Çin’in gündeminde değil. ÇKP, vatandaşlarının yaşamına her geçen gün daha fazla refah getirdiği için güçleniyor, aldığı destek ve üye sayısı artıyor.

BAŞKA ÜLKELERİN TOPRAKLARINDA GÖZÜ YOK

Sadece ülke içinde değil, diğer kıtalarda da Çin artık barışın ve dayanışmanın aktörü olarak görülüyor. Çünkü Çin diğer ülkelerle ilişkilerinde 70 yıl önce açıkladığı Barış İçinde Bir Arada Yaşamanın Beş İlkesi’ni özenle hayata geçirdi. Hegemonyacılık ve sömürü peşinde koşmadı. Başka ülkelerin topraklarına göz dikmedi. Çin’in ortaya koyduğu egemenlik ve toprak bütünlüğüne karşılıklı saygı, saldırmazlık, iç işlerine karışmama, eşitlik ve karşılıklı yarar ve barış içinde bir arada yaşama şeklindeki beş ilke dünya ülkeleri tarafından genel kabul gördü. Nitekim Gallup’un Nisan ayında açıkladığı küresel liderlik derecelendirme raporuna göre, Çin ABD’yi geride bırakarak, Afrika’da en etkili ülke haline geldi. Bunu ortak kalkınma ve insanlığın ortak kaderi hedefine kavuşmak için hegemonyacılık, ticari korumacılık ve blok siyasetiyle mücadele olarak da yorumlayabiliriz.

TÜRKİYE İÇİN DE FIRSAT

Çin’in gelişmesi diğer ülkelere olduğu gibi Türkiye’ye de fırsatlar sunuyor. Özellikle Kuşak Ve Yol İnisiyatifi ile Orta Koridor’un uyumlaştırılmasının bölgede ve dünyada önemli sonuçları olacak.

ÇKP’nin başarı listesi oldukça uzun. ÇKP’nin 70’inci yılında bir şarkı bestelenmişti. Bugün bile herkesin dilinde. Şarkının sözleri her geçen gün yeni başarılarla daha anlamlı hâle geliyor ve nice 70 yıllarda söylenmeye devam edecek:

“Komünist Partisi olmasaydı, Yeni Çin olmazdı.”

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN