- Birbirinin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine karşılıklı saygı.
- Karşılıklı saldırmazlık.
- Karşılıklı olarak birbirlerinin iç işlerine karışmama.
- Eşitlik ve karşılıklı yarar.
- Barışçıl bir arada yaşama.
Çin dış politikasının 70 yıllık manifestosu: Barış İçinde Bir arada Yaşamanın Beş İlkesi
Barış Adıbelli
1949’da Çin, kuruluşunun hemen ardından Soğuk Savaş’ın sıcak ikliminin de katkısıyla dış politikada bir çok sorunla karşılaştı. Bunların başında Çin’in tanınması ve BM’ye üye olarak kabulü vardı ki bu noktada ABD, Çin’i yalnızlaştırmak için büyük çaba sarf etti ve kısmen de başarılı oldu. Çin’i tam 22 yıl BM’nin dışında bırakarak onun haklarını gasp etti. Çin Halk Cumhuriyeti’nin yerine Taiwan‘ın Çin halkının temsilcisi olarak üye olmasını sağladı. ABD, sadece diplomasi alanında değil Çin’deki rejimin geleceğine yönelik de planlar üretmekteydi. Çin’in komşularıyla Çin’e karşı bir çevreleme planı uygulamaya çalışıyordu. Bu arada, 1950-1953 yılları arasında yaşanan Kore savaşı da bu sürecin tuzu biberi olmuştu. Batı Çin’e artık farklı bir pencereden bakmaya başlamıştı. Bu bakış çok fazla dostane değildi.
Mao, yeni Çin’in dış politikası hakkında “misafirleri davet etmeden önce evi temizlemek gerekir” demişti. Bir başka deyişle, Çin’in kendisinin seçeceği ülkelerle diplomatik ilişki kuracağına işaret etmişti. Gerçekten de İsrail, 1950’de ABD’nin tüm itiraz ve baskılarına rağmen Çin’i tanıdığında Çin hemen karşılık vermedi ve İsrail’i tanımayacağını nazik bir dille iletti. Çin ile İsrail arasında resmi diplomatik ilişkiler ancak 1992’de kurulabildi.
Çin, ABD tarafından Asya’daki kızıl tehdit olarak adlandırılırken, Çin'in Tibet bölgesi ile Hindistan arasındaki ticareti ve kültürel etkileşimi teşvik etmek ve Çin ve Hindistan halklarının hac ve seyahatini kolaylaştırmak için müzakereler 31 Aralık 1953'te Pekin'de başladı ve 24 Nisan 1954'te bir anlaşma imzalandı. Hindistan, “Çin'in Tibet bölgesi” adını kabul ederek burayı ilk kez Çin Halk Cumhuriyeti'nin ayrılmaz bir parçası olarak tanıdı.
Çin ile Hindistan’ın Tibet üzerine bir araya geldikleri bir toplantıda Zhou Enlai tarafından sunulan ilkeler yeni Çin dış politikasının da temelini oluşturduğu gibi modern Çin dış politikasının da adeta manifestosu oldu. Beş ilke olarak bilinen daha sonra Çin tarafından geliştirilerek Barış İçinde Bir arada Yaşamanın Beş İlkesi olarak adlandırılan bu ilkeler şunlardır: