Çin Komünist Partisi, Çin ulusunun kurtuluşu, ülkenin bağımsızlığını kazanması, gelişmesi ve refaha ulaşması sürecinin tamamına liderlik etti ve etmeye devam ediyor. Yakın çağda Çin, yarı sömürge-yarı feodal toplumdaki çalkantılarla karşı karşıyken, 1921 yılında ÇKP'nin kurulması, Çin devriminin omurgasını oluşturdu ve Çin ulusu için yol gösterici oldu. ÇKP'nin liderliğinde Çin halkı 28 yıl süren savaşı kazanarak Çin Halk Cumhuriyeti’ni kurdu ve Çin ulusunun ayağa kalktığını tüm dünyaya ilan etti. ÇHC'nin kuruluşundan sonra, ÇKP, halkın sosyalist devrimini tamamlamasına, reform ve dışa açılma politikasını uygulamasına ve Çin'e özgü sosyalizm yolunu yaratmasına liderlik ederek, Çin'i dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve en büyük ihracatçısı hâline getirdi, ülkeyi orta gelirli ülkeler arasında üst sıralara yerleştirdi. Çin halkı, zenginleşme ve güçlenme yolunda kararlı adımlar attı. 2012 yılında düzenlenen Çin Komünist Partisi 18. Genel Kurulu'ndan itibaren ÇKP'nin liderliğinde Çin halkı, kapsamlı bir şekilde orta hâlli refah toplumunun inşasını tamamladı ve şimdi ise modern sosyalist ülkenin kapsamlı inşası hedefine doğru büyük adımlarla ilerliyor. ÇKP, hem Çin halkına mutluluk getirmek hem de tüm insanlığın ilerlemesi için çalışıyor. ÇKP, tüm insanlık için daha büyük katkılarda bulunmayı bir sorumluluk olarak üstleniyor. ÇKP'nin 100 yıldan fazla süre içinde kaydettiği başarılar, Çin halkı için ciddi anlamlar taşıdığı gibi, dünya çapında da derin ve olumlu etkiler yarattı. 74 yıldan daha fazla süredir devam eden uzun iktidar sürecinde, halk merkezli politikalar yürütmek, halkla ilişkilerini sıkı tutmak, halkın taleplerini öğrenmek, yolsuzlukla mücadele ve yönetim becerilerinin inşasını güçlendirmek gibi konularda başarılı tecrübeler kazanan ÇKP, diğer ülkelerdeki siyasi partilere de yararlı bilgiler sağlıyor. ÇKP, Çin'e özgü sosyalizm sistemini gitgide sağlamlaştırıyor ve geliştiriyor, devletin yönetişim sistemi ve yönetim becerilerinin modernleşmesini hızlandırıyor. ÇKP, ekonomi, siyaset, toplum, kültür ve ekoloji gibi alanlarda etkin yönetim ve kapsamlı ilerleme sağlayarak diğer ülkeler için de örnek oluşturuyor. Her halkın kendi ülkesine uygun olan kalkınma yolunu seçme hakkı vardır. ÇKP ve Çin halkı, Çin'e özgü sosyalizm sistemine güçlü bir güven duyarken, diğer halkların kendi ülkeleri için seçtikleri kalkınma yoluna saygı gösteriyor. Çin, ne yabancı model ithalini kabul ediyor, ne de "Çin modeli"ni ihraç etmeye çalışıyor. Tüm ülkeler, birbirine saygı göstermeli, karşılıklı anlayış ve güveni pekiştirmeli. Çin, diğer ülkelerin Çin’in sistemini kopyalamasını talep etmeyecek, Çin'in sisteminin değiştirilmesi yönündeki mantıksız çabalara da kati surette karşı çıkacak ve sözde "Yeni Soğuk Savaş"ın başlatılmasına karşı çıkacak. Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulmasından bu yana geçen 70 yıldan fazla süre içinde, Çin hiçbir savaş veya çatışma başlatmadı, diğer ülkelerin bir karış toprağını bile işgal etmedi, barış ve kalkınmayı anayasasına ve iktidar partisinin tüzüğüne yazan ilk büyük devlet oldu. Çin, mevcut uluslararası düzeni yararlı görüyor ve savunuyor. Çin, Birleşmiş Milletler’in merkezinde bulunduğu uluslararası sistemi, uluslararası hukukun temelini oluşturduğu uluslararası düzeni ve zeminini BM Şartı'nın teşkil ettiği uluslararası ilişkilerin temel prensiplerini savunmakta ısrar ediyor. Gelecekte ne olursa olsun, Çin hiçbir zaman hegemonya arayışında olmayacak, nüfuzunu yaymayacak, zorbalık siyasetine kalkışmayacak, güç ve çıkar grupları oluşturma peşinde koşmayacak, herhangi bir ülkeyle soğuk veya sıcak savaş başlatmayacak. ÇHC'nin kuruluşunun 100. yıldönümündeki kalkınma hedeflerinin ve Çin ulusunun yeniden şahlanışının gerçekleşmesi, Türkiye dâhil olmak üzere tüm dünyaya mutlaka daha geniş bir işbirliği alanı tanıyacak. Çin, dünyanın kalkınması için bir fırsat. Çatışma yerine diyalog, ittifak yerine dostluk ilkelerini savunan Çin, işbirliği ve ortak kazanç temelindeki dışa açılma stratejisini izlemeye devam edecek, tüm ülkelerle insanlığın kader birliğini inşa etmeyi hızlandıracak, dünyanın barış, kalkınma, karşılıklı yarara dayalı işbirliği ve ortak refah öngören modernleşmesini gerçekleştirmeyi arzuluyor. YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN