7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e ani saldırı düzenlemesi ve Filistinli esirlere karşı İsraillileri esir alması, Filistin’in direniş tarihinde bir silkiniş başlattı. Zira tablo şöyleydi:

Gazze 17 yıldır ablukada, adeta bir açık hava hapishanesi durumundaydı. Sömürgeci İsrail yeni yerleşim planları ile hergün Filistin topraklarına doğru genişliyordu. Filistin meselesi ve iki devletli çözüm Arapların ve dünyanın gündeminden düşmüştü. Araplar Filistin meselesi çözülmeden ABD aracılığıyla İsrail’le tek tek anlaşmalar yapıyordu.

İşte Aksa Tufanı bu tabloyu değiştirmeye başladı…

Filistin yeniden dünyanın gündeminde

1) Filistin meselesi, Filistin’in devlet olma hakkı, iki devletli çözüm 7 Ekim’den önce adeta unutulmuştu. Filistinliler, Aksa Tufanı ile devlet olma sorunlarını yeniden dünyanın gündemine getirdiler.

7 Ekim sonrasında Filistin’in tanınması konusu hem tek tek devletlerin hem de BM’nin gündemine geldi. Yeni ülkeler Filistin’i tanımaya başladı. Özellikle İspanya, İrlanda, Slovenya ve Norveç gibi Avrupa ülkelerinin Filistin’i bu süreçte tanıması İsrail için tam bir darbe oldu. Zira İsrail zamana yayarak Filistin’in tamamını adım adım ele geçirmek ve Filistinlileri diğer Arap ülkelerine sürmek istiyordu.

Arap-İsrail anlaşmaları rafa kalktı

2) Arap ülkeleri, ABD yönetiminin aracılığıyla İsrail’le tek tek “normalleşmeye” başlamıştı. Araplar Filistin meselesini bir kenara bırakarak İsrail’le “Abraham anlaşmaları” yapıyordu. Arap-İsrail savaşları düşünülürse bu Filistin davası için bir yenilgi, Araplar için de bir utançtı aslında…

İşte 7 Ekim bu çözüm sağlanmadan başlayan normalleşme eğilimini durdurdu. İsrail’le normalleşen Arap ülkeleri anlaşmaları askıya aldı, normalleşmeye hazırlanan Arap ülkeleri de çözüme kadar süreci dondurma kararı aldı.

İsrail’in dokunulmazlığı delindi

3) 7 Ekim Aksa Tufanı, İsrail’de şok etkisi yarattı. Hamas üyelerinin İsrail topraklarını basması, İsrail’e binden fazla kayıp verdirmesi ve 250 İsraillinin, Filistinli esirlere karşılık esir alınması, İsrail devleti için büyük yenilgiydi, dokunulmazlığının delinmesiydi. 7 Ekim İsrail devleti için kara gün oldu. Kurumlar birbirini suçladı, istifalar yaşandı.

7 Ekim sonrasında Netanyahu hükümetinin savaşı bölgeselleştme ve ABD’yi İran’la savaştırma amacı ile İran’a saldırması, İsrail’in dokunulmazlığını ikinci kez deldi. İran, 13 Nisan 2024 ve 1 Ekim 2024 tarihlerinde iki kez İsrail saldırganlığına yanıt verdi: 1200 km uzaktan füzeleriyle İsrail topraklarını vurdu. ABD bölgedeki üslerinden ve Doğu Akdeniz’deki gemilerinden, İngiltere Güney Kıbrıs’taki üslerinden kalkan uçaklarla ortak savunma yapmasa, İsrail “demir kubbesi” delik deşik olacaktı.

İsrail yargılanıyor

4) 7 Ekim Aksa Tufanı, İsrail’in maskesini tamamen düşürdü. İsrail devletinin işgalci, sömürgeci, soykırımcı, terörist yüzleri tek tek ortaya çıktı. Nazi soykırımına uğrayan bir halkın devleti şimdi bir başka mazlum halka soykırım uyguluyordu ve dünyanın çoğunluğu bu gerçekle yüzleşti.

7 Ekim sonrasında bu gerçeğin çırılçıplak ortaya çıkması, Küresel Güney ülkelerini harekete geçirdi. Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’i soykırım yapmakla suçlayarak Uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanmasını sağladı. Dava sürüyor, İsrail aleyhine ara karar çıktı. Öte yandan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanıyor.

İsrail yalnızlaşıyor

5) 7 Ekim sonrasında BM Genel Kurulu’nda yapılan oylamalar, İsrail’in adım adım nasıl yalnızlaştığını gösteriyor. İlk oylamada ABD ve İngiltere ile birlikte 43 ülke İsrail lehine tutum almışken, bu sayı adım adım sonraki oylamada 9 ülkeye kadar düştü.

Son durum şudur: Pek çok ülke İsrail’le ticari ilişkileri kesti, bazı ülkeler diplomatik ilişkilerini de kopardı. İsrail’in kimi müttefikleri silah satışını askıya almayı bile tartışıyor.

Sonuç

7 Ekim’den beri ısrarla belirtiyorum: Bu tür savaşların sonucu ölen insan sayısı ile ölçülmez. Evet, İsrail 7 Ekim’den bu yana 42 bin Filistinliyi katletti, Gazze’yi büyük yıkıma uğrattı. Bu Filistin adına elbette bardağın boş tarafıdır ve büyük kayıptır ama dolu tarafında da yukarıda özetlediğim tablo var. O tabloya göre de savaş (ya da silahlı siyaset) sürüyor ve İsrail kaybediyor, Filistin kazanıyor…