Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı özel askeri operasyonun ikinci yılını doldurmasına az bir zaman kaldı.  Devam eden savaşa dair, Batı ülkeleri Ukrayna’ya yoğun askeri ve mali yardımlarına devam etseler de, Kiev yönetiminin hevesle beklenen ve neredeyse başlamadan biten ‘karşı taarruzu’ Batı başkentlerinde yardımların sorgulanmasına neden oldu.  Her geçen gün, ABD ve Avrupa’da, Ukrayna’ya yapılan yardımlar daha fazla tartışılıyor.  Kiev yönetiminin cephedeki ısrarlı başarısızlığı, yalnızca Batı ülkelerinde değil, Ukrayna içerisinde de önemli yol ayrımlarına gebe. Operasyonun ilk günlerinde ‘Rus işgaline karşı direniş’ anlatısıyla oluşturulan birlik ruhu, zaman içerisinde yerini başarısızlığın kime fatura edileceğine ilişkin hesaplara bıraktı.  Ukrayna içerisinde bir süredir Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’e yönelik eleştiriler dile getiriliyor. Örneğin, The Economist, Aralık ayındaki haberinde Ukrayna Genelkurmay Başkanı Valeri Zalujnıy ile Zelenskiy arasındaki gerilimin ‘açık çatışmaya dönüştüğünü’ söylemişti. Habere göre, Ukrayna'da politikacılar ve ordu, sözde karşı saldırının başarısızlığının sorumluluğunu birbirlerine atmaya çalışıyordu. The Economist’e göre üstelik, Zelenskiy'in maiyetinden bazıları da Zalujnıy ile dayanışma içinde.

‘Kimse bir çıkmazın ebeveyni olmak istemez’

The Economist'e konuşan kaynak, Ukrayna’daki durumu “Politikacılar generallerinin Sovyet eğitimi almış aptallar olduğunu söylüyor. Ve generaller de politikacıların kendilerine müdahale eden aptallar olduğunu söylüyor. Zaferin birçok babası var ama kimse bir çıkmazın ebeveyni olmak istemez" ifadeleriyle anlatmıştı.  The Economist ayrıca, Zelenskiy'e olan güvenin yüzde 32'ye düştüğünü, Zalujnıy'ın ise neredeyse iki kat daha yüksek olan yüzde 70'e ulaştığını söyleyen bir ankete de değiniyor. Anket Kasım ortasında Ukrayna'da gerçekleştirildi, ancak yayında bunun hangi servis tarafından yapıldığı ve kapsamının ne olduğu belirtilmedi. Zelenskiy ile Zalujnıy arasında medyaya yansıyan bu gerilim, Zelenskiy’in yıl sonu konuşmasında yaptığı bir açıklamada da kendini göstermişti.  Zalujnuy, yıl sonu konuşmasında “Ordu benden 400-500 bin kişilik ek seferberlik istedi. Ek seferberlik Ukrayna bütçesine 500 milyar Grivnaya mal olacak” diyen Zelenskiy’i, "Askeri komuta 400-500 bin Ukraynalının seferber edilmesi talebinde bulunmadı. Komuta, önümüzdeki yıl için bu rakamı oluşturdu. Ortaya çıkan mevcut açığın karşılanması, yeni askeri birliklerin oluşturulması ve yıl içinde uğrayabileceğimiz kayıplarımızın öngörüsü de dikkate alınıyor” ifadeleriyle açıktan yalanlamıştı.  Dahası, Zelenskiy yönetimindeki siyasi önderlik, 2023 bahar aylarında Zalujnıy’ın yetkilerini kısıtlayacak ve Savunma Bakanı Savunma Bakanı Aleksey Reznikov ile paylaştıracak yasal hazırlıklar için kollarını çoktan sıvamıştı. Zelenskiy’e karşı ‘isyan eden’ bir diğer isim ise Kiev Belediye Başkanı Vitaliy Kliçko, ilk olarak 2023 sonunda Zelenskiy’i açıktan eleştiren ilk üst düzey isim olmuştu.  Kiev belediye başkanı Kliçko, Zelensky'yi ‘otoriterliğe kaymakla’ suçladı, ‘şehirlerdeki yerel özyönetimleri yok ettiğini’, ‘Ukrayna'nın yakın gelecekte her şeyin bir kişinin ruh haline bağlı olduğu bir ülke haline geleceğini’ söylemişti. Kliçko, ayrıca bir buçuk yılı aşkın süredir Zelensky ile tek bir görüşme ya da telefon görüşmesi yapmadığını da sözlerine eklemişti. Kliçko, Ukrayna siyasetindeki Batı yanlıları arasında önemli bir figür. İki dönemdir Kiev belediye başkanlığını yürüten eski boksör, Rusya karşıtı ve aşırı sağcı karakteriyle Ukrayna kamuoyunda da popüler bir isim.  Kliçko, Eski Ukrayna Devlet Başkanı Pyotr Poroşenko’nun Avrupa Birliği (AB) yanlısı, Maydan darbesinin organizatörlerinden olan ‘Avrupa Dayanışması’ partisinden. Maydan darbesiyle birlikte öne çıkan Kliçko, 2023 Kasım ayında da, Zelenskiy’in tutumunun aksine karşı taarruzun başarısızlığını kabul eden ilk önemli Ukraynalı üst düzey yetkililerden biri olmuştu.

'Giderek otoriterleşiyor'

Kliçko, Zelenskiy karşıtı açıklamalarına bir yenisini daha ekledi. Kanada merkezli Globe and Mail'e verdiği demeçte, ülkesinin Zelenskiy yönetimi altında ‘giderek daha fazla otoriter yönetime doğru ilerlediğini’ söyledi.  Kliçko ayrıca, hükümetin medya üzerindeki kontrolünü büyük ölçüde artırdığını, alternatif fikirlere hiç yer bırakmadığını ve seçilmiş yerel yöneticileri değiştirmeye başladığını iddia etti.  Kliçko ayrıca, Rusya’nın operasyonundan itibaren yayın hayatına başlayan ‘United News Telemarathon’un ise hükümetin ‘bilgi üzerinde tekel oluşturmasına’ yol açtığını, programın içeriğinin devlet tarafından ‘kontrol edildiğini’ ve muhalif veya eleştirel seslere kesinlikle izin verilmediğini savundu. "Objektif, doğru bilgi toplum için çok önemlidir ve bilgi üzerindeki tekelin iyi olmadığını düşünüyorum. Bazı hükümet kurumlarının özgür medyaya yönelik bu baskıya dahil olmasından endişe duyuyoruz" dedi.  Kliçko aynı zamanda, hükümetin 200'den fazla belediye başkanı ve yerel meclis başkanının değiştirilmesi için de sıkıyönetimden yararlandığını söyledi: “Belediye başkanları ve topluluk başkanları vatandaşlar tarafından seçiliyor ve yerlerine üst kademeden gelen kişiler getiriliyor. İşte bu yüzden endişeleniyorum.” Eski boksör, Ukrayna’daki mevcut durumun ise ‘otoriterlik koktuğu’ görüşünde.  “Şu anda gördüğümüz şeyin demokrasi olduğunu söyleyemem. Otoriterlik kokuyor" diyen Kliçko, hükümet içindeki ‘bazı kişilerin’ ise ‘her şeyin merkezileştirilmesini istediğini’ ve gücü kendi ellerinde toplamaya çalıştıklarını da sözlerine ekledi.  Peki, Kliçko Zelenskiy karşıtı açıklamalarının dozunu neden artırıyor? Ukrayna siyaseti içerisinde önde gelen figürlerin birbirleri hakkında yaptığı olumsuz açıklamaların, Ukrayna’nın başarısızlığa uğrayan karşı taarruzu ile doğrudan ilgisi var. Zelenskiy yönetimi, ‘Kırım’ın dahi geri alınacağı’ iddiasını hala tekrarlayadursun, ABD başta olmak üzere Ukrayna’nın finansörleri sahadaki vehametin farkında. Önümüzdeki dönemde, Ukrayna’ya yönelik yardımlar daha fazla muhalefetle karşılaşacak, belki kısılacak. Yalnızca zafer anları değil, yenilgi dönemleri de önemli dönüşümleri beraberinde getirir. Ukrayna’da yaşanması beklenen şey de bu. Ukrayna siyaseti içindeki ‘tecrübeli’ isimler, mevcut durumu değerlendirip gemiden atlamanın yolunu aramaya başlayacaktır.  Ukrayna siyaseti ve kamuoyunun önemli figürlerinden Kliçko, AB’yle ilişkileri ve Ukrayna siyasetindeki yeri açısından düşünüldüğünde tecrübeli bir isim. Ülkedeki gidişatın, cephedeki durumun ve kesilmesi muhtemel faturanın belli ki farkında. Kendisinin ‘otoriterlik’ olarak nitelendirdiği koku belki de esen değişim rüzgarlarından geliyor. YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN