Sorunlu, kavganın dövüşün eksik olmadığı bir ailede dünyaya geldi. Katolik okullarında okudu ama hepsinden kovuldu. Bir kasapta çırak olarak çalışırken 17 yaşında askere gitti, Vietnam’da savaştı. Dört yıl sonra döndüğünde işsiz güçsüz bir delikanlıydı. Çok yakışıklıydı ve çevresindeki herkes şansını sinemada denemesini söylüyordu. Cannes Film Festivali’nde boy göstermeyi denedi, bir anda şansı döndü, teklifler yağmaya başladı. 1957’de asla geri dönmeyeceği bir yola girerek, sinema dünyasına atıldı ve yalnızca Fransız sinemasının değil, tüm dünyanın en sevilen, en karizmatik aktörlerinden biri oldu. Hollywood vatandaşlığına geçmedi, daha çok ülkesi Fransa’nın sınırları içinde kalmayı tercih etti ve “Kızgın Güneş”ten “Şeytan Ruhlu Kadın”a, “Düşman Kardeşler”den “Borsalino”ya, “Troçki’nin Öldürülmesi”nden “Kiralık Katil”e, “Leopar”dan “Kara Lale”ye açılan yelpazede sinema tarihinde iz bırakan onlarca filmde rol aldı.Delon3

“Zorro”nun kaderi Çin’de değişti

88 yaşında hayatını kaybeden Alain Delon, Çin’de de milyonlarca hayran edinmiş, çok sevilen bir aktördü. Dahası, Çin’in dışa açılma sürecinin sembollerinden biri olarak biliniyordu. Filmlerinde bıraktığı yakışıklı, derin, zarif ya da sert imajın ötesinde Çinli hayranları için köklü bir anıyı temsil ediyor, Çin’e karşı sevgi besliyor ve Çin halkının kendisine duyduğu sevgiyi biliyordu. Bir türlü gerçekleştiremese de Çin’de bir film çekmek en büyük arzularından biriydi. İtalyan yönetmen Duccio Tessari’nin 1975’te çektiği “Zorro”, daha önce de başka yönetmenler tarafından el atılmış, iyi bilinen bir tarihi serüven içeriyordu. Film başroldeki Alain Delon’a rağmen Fransa’da ve başka ülkelerde nedense pek ilgi görmedi. Adaleti sağlayan, pelerinli ve maskeli, kırbacını sallayan, kestane rengi bir ata binmiş gösterişli kılıç ustası kahraman rolü Delon’un hanesine bir başarısızlık olarak yazılmak üzereydi ki filmin kaderi Çin’de değişti. “Zorro” 1978’de çok uzun yıllardan sonra ithal edilen ilk Batı filmlerinden biri olarak gösterildiğinde büyük etki yaptı, yaklaşık 75 milyon kişi tarafından izlendi ve Çinli seyirciler Delon’u bağrına bastı. Öyle ki filmde Zorro’yu Çince seslendiren dublaj sanatçısı Tong Zhirong da büyük ilgi odağı haline geldi ve halkın gözünde en çok sevilen seslendirme sanatçılarından biri oldu. Delon, daha sonra başka filmlerde de kendisini seslendiren Tong’la 1987 yılında Çin’e ilk ziyaretinde tanıştığında, “Beni milyonlarca Çinliyle bütünleştiren bu arkadaşa teşekkür ederim” diyecek, Tong da “Hâlâ öğreneceğim çok şey var” diyerek Delon’dan birkaç tavsiye isteyecekti. 

Alain Delon, Çin halkının dostlarından biri olmuştu. Durumun zaman zaman abartıya kaçması, Delon hakkında, “Ne zaman gece gökyüzünde kayan yıldızlara özlemle baksam / O parlak yıldızı özlemekten kendimi alamıyorum / Alain Delon bir ateş topu, Alain Delon bir kasırga / Alain Delon, o kadar çok kişinin kalbini karıştırdın ki…” denilen şarkılar yapılması üzerine, “putlaştırmanın” tehlikelerine dikkat çeken tartışmalar bile yaşandı.
 

Delon1

2010’da Shanghai Dünya Fuarı’nda

Çin kültürüne ilgi duyan, bisikletiyle Beijing’deki tarihi mekânları gezmeyi seven, bu kentte unutulmaz bir doğum günü kutlaması yaşayan Delon’un Çin’e ikinci gidişi 2010’da gerçekleşti. 2010 Expo Fuarı’nda Fransız pavyonunun imaj elçisi olarak Shanghai’ya gelen sanatçı, Çin’in modernleşme serüveninden çok etkilendiğini belirtmiş, “İlk geldiğimde nehrin karşı kıyısı Bund çıplaktı, şimdiyse Paris ve New York, Shanghai’ın yanında sönük kalıyorlar” demişti. Temasları sırasında ünlü Çinli oyuncu Gong Li ile de tanışan Delon, Çin hakkındaki duygularını şöyle ifade etmişti: “Çok erken doğduğumu hissediyorum. Eğer Tanrı daha uzun yaşamama izin verirse, Çin’in daha güçlü olacağı günlere tanıklık etmeyi umuyorum. Bu dünyadan ayrılmadan önce Çin’de bir film çekmek istiyorum; bu dileğimi unutmayın.”

Delon2