Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) 20. Merkezi Komitesi’nin üçüncü genel kurulu, 15-18 Temmuz 2024 tarihleri arasında Beijing’de düzenlendi. Kurulda, Çin Komünist Partisi Merkezi Komitesi, kapsamlı bir şekilde reformun derinleştirilmesi ve Çin modernleşmesinin hızlandırılmasına ilişkin kararlar aldı. Çin, modernleşmesini hızlandıran bu yeni yolculukta, reform ve dışa açılmanın yeni mihenk taşını dikti.
Çin neden reformda ısrar ediyor?
Reform ve dışa açılma, Çin’in kaderini değiştiren kilit bir adımdı. 1978 yılında Çin Komünist Partisi’nin 11. Merkezi Komitesi’nin üçüncü genel kurulunda, Çin’in reform ve dışa açılma sürecinin başlatılmasına karar verildi. 2013 yılında, kapsamlı bir şekilde reformun derinleştirilmesi ilan edilerek, sistematik bir şekilde reformun yeni yolculuğu tasarlandı. On yıl içerisinde Çin Komünist Partisi, Çin halkının reform düşüncesi ve çaresi ile gelişimde karşılaşılan sorunlara çözüm getirmesine liderlik ederek, her alandaki temel sistemin genel olarak kurulmasını sağladı. Reform ve dışa açılma, Çin’i değişken dünya gelişmelerinde başarılara ulaştırdı ve Çin Komünist Partisi’nin net bayrağı ve Çin halkının ortak fikri haline geldi. 20. ÇKP Merkezi Komitesi’nin üçüncü genel kurulu, Çin’in kapsamlı bir şekilde reformun derinleştirilmesinin devamıdır. Değişmeye devam eden ve karmaşık olan uluslararası ve yurt içi gelişmelere, bilim ve teknoloji devrimi ve sektör değişikliklerine karşı, Çin mutlaka reformu daha keskin bir konumda tutmalı ve kapsamlı bir şekilde reformu daha da derinleştirmelidir.
Çin’in reform hedefi nedir?
Çin’in hedefi, Çin’e özgü sosyalizm sistemini daha da tamamlayıp geliştirmek, ülkenin yönetim sistemi ve yeteneklerinin modernleşmesini hızlandırmaktır. 2035 yılına kadar, kapsamlı bir şekilde üst düzey sosyalist piyasa ekonomi sistemini tamamlamak, Çin’e özgü sosyalizm sistemini daha da geliştirmek, genel olarak ülke yönetim sistemi ve yeteneklerinin modernleşmesini sağlamak, genel olarak sosyalist modernleşmeyi gerçekleştirmek, bu yüzyılın ortasına kadar kapsamlı bir şekilde sosyalist modern ve güçlü bir ülke inşa etmenin sağlam temelini atmaktır. Kapsamlı bir şekilde reformun derinleştirilmesi, Çin modernleşmesi için güçlü enerji ve sistematik garanti sağlayacak, derin bir şekilde Çin’in gelecekteki kalkınmasını etkileyecek ve belirleyecektir.
Çin’in reformu dünyaya ne anlam ifade ediyor?
Çin’in modernleşmesi, barışçıl kalkınma yolunu izleyen bir modernleşmedir. Çin, insan kader birliğini inşa etmeyi hızlandıracak, tüm insanlığın ortak değerlerini yerine getirecek, Küresel Kalkınma İnisiyatifi, Küresel Güvenlik İnisiyatifi ve Küresel Medeniyet İnisiyatifini uygulayacak, eşit ve düzenli bir dünya düzenini, ortak yararlı ve kapsayıcı bir ekonomik küreselleşmeyi savunacak, küresel yönetişim sisteminin reformuna ve inşasına liderlik etmeye katılacaktır.
Çin’in dışa açılma kapısı kapanmayacak, daha da açılacaktır. Toplantının kararı, üst düzey dışa açılma için özel politikalar yarattı. Bu politikalar, sistematik dışa açılmayı genişletmek, dış ticaret sisteminin reformu, yabancı sermaye ve dış yatırım yönetimi, bölgesel dışa açılma düzenini iyileştirmek, Kuşak ve Yol projesini kaliteli bir şekilde inşa etmek gibi konuları kapsıyor. Çin, mal piyasası, hizmet piyasası, sermaye piyasası ve iş gücü piyasasının dışa açılmasını hızlandıracak, iş ortamını iyileştirmeye devam edecek ve Çin’in büyük piyasasını dünya için büyük bir fırsata dönüştürecektir.
Çin, üst düzey dışa açılmayı kararlılıkla sürdürüyor, derin bir şekilde endüstriyel iş birliğine katılıyor ve dünyaya yarar sağlıyor. Kuşak ve Yol İnisiyatifi ilan edildikten sonra geçen on yıl içinde trilyon dolarlık yatırımlar yapıldı, 3000’den fazla iş birliği projesi gerçekleştirildi, 40 milyondan fazla insanı yoksulluktan kurtardı. Geçen yıl Çin ile Kuşak ve Yol ülkeleri arasındaki emtia ticaret hacmi 19,5 trilyon RMB’ye ulaşarak, Çin’in dış ticaretinin yüzde 46,6’sını oluşturdu. Kuşak ve Yol inşaatını hızlandırmak, yeni dönemde kapsamlı dışa açılma düzeninin oluşturulması için önemli bir tedbir ve kalkınma stratejisi oldu, Çin’in üst düzey dışa açılmasını hızlandırmak ve karşılıklı yarar ve ortak kazancı gerçekleştirmesinin uzun vadeli planı haline geldi.
Öte yandan, Çin, Küresel Kalkınma İnisiyatifini, Küresel Güvenlik İnisiyatifini ve Küresel Medeniyet İnisiyatifini ilan ederek, küresel yönetişim sistemine katkı sağlıyor. Çin, adalet ve hakkaniyeti savunuyor, “orman kanunu” uygulamıyor. Dışa açılma ve kapsayıcılığı savunuyor, içe kapanmayı reddediyor. Çok taraflılığı savunuyor, tek taraflılığa karşı çıkıyor. Çin’in reform ve dışa açılma mucizesi, her ülkenin kendi kalkınma yolunu seçme hakkının olduğunu ve kendine uygun olan kalkınma yolunun en iyi yol olduğunu gösteriyor. Çin’in inisiyatifleri ve planları, dünya adaletini ve kültürel kapsayıcılığı destekliyor ve gelişmekte olan ülkelerin küresel yönetişime katılmaları için fırsatlar sunuyor.
Birkaç gün sonra, Çin ve Türkiye’nin diplomatik ilişkilerinin kuruluşunun 53. yıl dönümü olacak. Diplomatik ilişkilerin kurulmasından bu yana, Çin ve Türkiye arasındaki karşılıklı siyasi güven sürekli derinleşiyor, somut iş birliği zengin meyveler veriyor ve beşeri iletişimde muazzam sonuçlar elde ediyor. Yeni tarihin başlangıcında, Çin, barışçıl iş birliği, açık ve hoşgörülü olma, birbirinden öğrenme, karşılıklı yarar ve çifte kazanç ilkelerine dayalı olarak, reform ve dışa açılma bayrağını elinde tutarak, Türk tarafıyla iş birliğini derinleştirip yeni başarılara birlikte imza atmaya hazır ve böylece bölge ve dünya barışı ve kalkınması için daha büyük katkılarda bulunmayı arzu ediyor.