CGTN Türk Dış Haberler Servisi
ABD’nin 47. Başkanı olarak seçilen Donald Trump 20 Ocak’ta düzenlenecek tören öncesi yaptığı açıklamalarla gündem olmaya devam ediyor. Malikanesi Mar-a-Logo’da kameraların karşısında çıkan Trump’ın en çok konuşulan açıklamalarının başında Grönland’ı topraklarına katma arzusu geliyor.
Başkanlığının birinci döneminde Grönland’ı satın almak isteyen Donald Trump, ikinci döneminde dünyanın en büyük adası için askeri güç de kullanabileceklerini söyledi. Trump’ın açıklamaları Avrupa siyasetinde soğuk dış etkisi yaratırken özerk adanın bağlı olduğu Danimarka basınında ise yönetime eleştiriler giderek artıyor. Eurotopics'in aktardığına göre Danimarka’nın önde gelen gazetelerinden Berlingske, işin bu raddeye varmasının salt Trump’ın suçu olmadığına dikkat çekerek “Eğer büyük güçseniz, Grönland’ın dış ve savunma politikasını kontrolünüzde bulundurmanız ve 2,1 milyon kilometrekarelik stratejik bakımdan büyük önem teşkil eden toprakların sorumluluğunu üstlenmeniz gerekir. Danimarka ne zamandır bu sorumluluğun bilincinde değil.” diye yazdı.
Danimarka yönetiminin Grönland’ın güvenlik açısından sahip olduğu ağırlığı hafife aldığını yazan Berlingske gazetesi “Trump’ın ABD’nin kontrolü ele alması yönündeki argümanı tam da buna işaret ediyor. Danimarka, makul güvenlik yatırımlarını gerçekleştirmeyi başaramadı. Güya büyük güçtük, ama küçük bir devlet gibi davrandık.” İfadesini kullandı.
“İki kaybeden bir kazanan”
Danimarka’nın bir diğer gazetesi olan Politiken da Trump'ın Grönland ihtilafından kazançlı çıkan taraf olmaması gerektiğini savunarak şu değerlendirmelere yer verdi:
“Grönlandlıların ayrılma arzuları varsa, bu süreç Danimarka Krallığı’nın avantaj ve dezavantajları titizlikle tartılarak ve her iki tarafın da kabul ettiği kurallar çerçevesinde işlemeli. Trump'ın Grönland'a gönderdiği 'heyet', Grönland-Danimarka ilişkilerini sabote etme girişimi olarak görülmeli. Dolayısıyla Danimarka ve Grönland, birbirlerine tepki göstermek yerine Trump'ın uygunsuz müdahalesine karşı ortak ve kararlı bir duruş sergilemeli. Aksi takdirde Trump iki taraf arasındaki bağları zayıflatır, meselenin de iki kaybedeni ve tek bir kazananı olur.”
“NATO’da enteresan temaslar yaşanabilir”
Trump’ın açıklamalarını “korkutucu” bulan Avrupa basınının dikkat çektiği bir diğer konu ise Danimarka’nın aynı zamanda NATO ve Avrupa Birliği içinde yer alması. İtalya’nın La Stampa gazetesi Trump’ın sözlerini ciddiye almanın zamanı geldiğini öne sürerek “Büyük özgüvenli bir tavırla ve hazırlıksız konuştu, sağduyuyla ve uluslararası normlarla tezat teşkil etse de ciddiyetle ele alınması gereken sözler söyledi. Ciddiye alınmalılar, çünkü Trump bunları hayata geçirecek inanca, iradeye ve araçlara sahip.” değerlendirmesinde bulundu.
Trump’ın ikinci döneminde daha az engel ile karşılaşacağını ve acelesi olmadığını aktaran gazete “Grönland Danimarka’nındır. Askeri müdahale ihtimalinin bulunması, yeni ABD Başkanı için bir NATO müttefikinin topraklarını işgal etmenin düşünülemeyecek bir şey olmadığı anlamına geliyor.” diye ekledi. Tvnet de ciddi bir çatışma yaşanmasından endişe ederek okuyucularının karşısında şu satırlarla çıktı:
“Danimarka'nın Grönland'a bağımsızlık tanımaya yönelik bir planı olmadığı, aksine askeri varlığını güçlendirmek amacıyla daha fazla yatırım yaptığı ve kraliyet armasında Grönland'ı temsil eden kutup ayısına özel vurgusu dikkate alındığında, önümüzdeki yıllarda NATO müttefikleri olan ABD ve Danimarka arasında enteresan etkileşimler yaşanabilir. ABD'nin askeri müdahalesi düşük bir ihtimal olarak değerlendiriliyorsa da, Trump güç kullanımını dışlamayan söylemiyle baskıyı şimdiden artırıyor ve yakın gelecekte müzakerelerin başlayabileceğinin sinyallerini veriyor.”