BRICS grubu, son dönemdeki gelişmelerle büyümeye hız kesmeden devam ediyor. Endonezya'nın BRICS’e tam üye olarak katılması, grubun küresel etkisini artıran önemli bir adım oldu. Bu gelişmenin hemen ardından, Küba ve Tayland da 'ortak üye' statüsünü kazanarak BRICS'e katıldı. Bu genişleme, grubu daha da güçlendirirken, aynı zamanda küresel ekonomi ve siyaset üzerindeki etkisini pekiştiriyor.

Yaşanan bu gelişmeleri değerlendiren Dr. Barış Adıbelli, Endonezya'nın BRICS’e katılımının sadece ekonomik anlamda değil, aynı zamanda stratejik açıdan da büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti.

'BRICS, gücüne güç kattı'

Endonezya'nın BRICS üyeliğini değerlendiren Dr. Barış Adıbelli, Orta Doğu ile olan ilişkileri bağlamında, bu gelişmenin BRICS'in gücüne güç kattığını belirtti:

Endonezya’nın BRCIS’e üyeliği önemli bir gelişme çünkü Pasifik'in önemli ülkelerinden birisi Endonezya. Bugün de aslında Endonezya, benzer gücüyle göz dolduruyor. Çin için bölgede önemli partnerlerden bir tanesi. Endonezya özellikle Amerikan dizaynı bir takım projelere de oldukça mesafeli durmuş bir ülke. Endonezya aynı zamanda en fazla Müslümanın yaşadığı bir ülke olması hasebiyle de İslam dünyasında bu bağlamda da birincil bir ülke olarak dikkat çekmekte ve özellikle Orta Doğu'yla da ilgili özel ilişkileri bulunuyor. Dolayısıyla BRICS'e böyle bir ülkenin girmesi, tabii ister istemez BRICS'in gücüne güç katacaktır.

Batı medyası, hastalıkların kaynağı Çin'miş gibi algı yaratıyor Batı medyası, hastalıkların kaynağı Çin'miş gibi algı yaratıyor

'ABD'nin tarifeleri Suudi Arabistan'ın BRICS üyeliğini durdurdu'

Trump'ın BRICS ülkelerine karşı tehditkar söylemlerini değerlendiren Adıbelli, tam bu tedbirlerin ardından Suudi Arabistan'ın üyelik müzakerelerini dondurduğunu vurguladı. Adıbelli, bu gelişmelerin BRICS'in doğru yolda olduğunu gösterdiğini belirtti:

Ancak son dönemde biliyorsunuz, özellikle BRICS’e yönelik saldırılar ve baskılar artarak devam ediyor. en son Trump, BRICS konusunda Amerikan dolarının konumunun zayıflatılmasına yönelik girişimlerde bulunacak ülkelere karşı, özellikle BRICS ülkelerine karşı tarifeleri %100, hatta %200 artıracağım; hatta bir adım öteye giderek onlara hiçbir şey sattırmayacağım şeklinde bir tehditte bulundu. Tam bu tedbirlerin ardından Suudi Arabistan’ın tam üyelik müzakereleri yürüyordu.
Bir anda Suudi Arabistan bunu dondurdu. Muhtemelen Trump’ın tehdidi işe yaramış gibi. Çünkü şimdi "bir şey sattırmayacağım" deyince, Amerika ile ticaret yapan ülkelere biraz bu frenleme gibi geldi.

Şimdi bu da bize şunu gösteriyor; BRICS doğru yolda, gerçekten bir ikisi artık Amerika’dan korkuyor, özellikle ticari hassasiyeti çok yüksek olan bir başkan olan Trump’ın birisi kabusları gördüğünü görmüş olduk. Yani bu işi rekabet ve yarış ya da ticaretle sahada sürdürmek yerine sopa göstererek, tehdit ederek bir ikisi önlemeye çalışmak bugünün meselesi. Evet, bunu belki bir süre yaparsınız ama BRICS gün geçtikçe gücüne güç katıyor. Dolayısıyla, yani bu bir süre sonra artık bu tehditlerin de bir ikisi engelleyemediğini, engellemeyeceğini görmek lazım.

'ABD, BRICS'i rakip olarak görüyor'

BRICS’in ortaklık ve tam üyelik seçeneklerinin arttığını ifade eden Adıbelli, Amerika Birleşik Devletleri’nin BRICS ülkelerini muhatap alırken rakip olarak gördüğünü vurguladı:

BRICS eskiden 5 tane ülke olduğu için işleri yönetmek kolaydı, ancak şimdi BRICS Plus’a döndü. Ortaklık var, tam üyelik var. Dolayısıyla bunları yönetmek biraz daha zorlaştı ve artık Amerika Birleşik Devletleri sizi muhatap alıyor, muhatap alırken de sizi düşman ve rakip olarak görüyor. Bu, sizin işlerinizi de zorlaştıracak. Onun için tek vücut hareket etmeniz lazım. Eğer bir kurumsal kimliğiniz olsaydı, belki Suudi Arabistan üyeliğini dondurmazdı. Bu sürece, mesela Körfez’deki ülkelerde muhtemelen peş peşe böyle bir karar alma ihtimali var.