Görüştü görüşecek derken Trump Putin'le çarşamba günü bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede iki lider Ukrayna Savaşı'nın sona erdirilmesi konusunda anlaşmaya vardılar, ayrıca Orta Doğu’daki, İran'ın nükleer programı, iki ülke arasındaki ticari ilişkiler, iki ülkenin tutuklu vatandaşlarının durumu, iki ülke ve iki lider arasındaki iletişimin artırılması, yapay zeka ve doların durumu görüşüldü. Görüşmede Trump ve Putin iki ülkenin oluşturacağı komisyonların kısa zamanda görüşmelere başlayarak Ukrayna Savaşı'nı durdurmaya yönelik süreci başlatmaları konusunda uzlaştılar.
Görüşmeden kısa bir süre sonra Trump, Ukrayna lideri Zelensky ile bir görüşme gerçekleştirdi ve Zelensky’e Putin'e yapmış olduğu görüşmeyi anlatarak barış sürecinde yer almasını istedi. Aslında, Trump, Zelensky’e daha önce seçim kartını göstererek Zelensky’nin Mayıs 2024'te biten görev süresinin ister istemez Zelensky’nin meşrutiyetini tartışmaya açtığını ve bunu ortadan kaldırması için seçime gitmesi gerektiği konusunda telkinlerde bulunmuştur. Zaten Kremlin yönetimi de Zelensky’nin yeniden seçilerek gelmesi halinde muhatap olarak kabul edeceklerini aksi halde Zelensky’nin şu anda meşruiyetini kaybetmiş bir lider olarak görüldüğünü ifade etmiştir. Trump, Zelensky’i masaya oturtma adına seçim kartını kullanıyor gibi gözüküyor. Buna rağmen savaş sonrası Ukrayna'nın geleceğinde Zelensky’e yer verilmeyeceği aşikar.
Trump, Ukrayna'nın NATO'ya üye edilmeyeceğini ve bir kısım toprağın da Rusya'da kalabileceğini söyledi. Zaten görüşmelerden önce Amerikan Savunma Bakanının yapmış olduğu açıklamada Ukrayna'nın sınırlarının hiçbir zaman 2014 öncesi gibi olamayacağını söylemişti. 2014 yılının özelliği ise Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmiş olmasıdır. Buradan da anlaşılıyor ki ABD Kırım'ı bir Rus toprağı olarak tanımaya hazır. Zaten Biden döneminde de Kırım'ın artık bir Rus toprağı olduğu teyit edilmiş, Zelensky'nin Kırım'ı kurtarmaya yönelik eylemlerine destek verilmeyeceği söylenmişti. Zaten 2022'de bu savaşın çıkma nedenlerinin başında da Kırım'ın bir Rus toprağı olarak kabul ettirme geliyordu.
Peki, Trump, Putin'e başta Kırım olmak üzere bu kadar taviz ve jest yapmasının karşılığında Rusya'dan ne bekliyor? İşin aslına bakıldığında Trump'ın gayesi ne Ukrayna ne Ukrayna halkı ne de Avrupa'ya barış gelmesi. Trump'ın yeganeni amacı Rusya ile ilişkileri normalleştirmek. Çarşamba günü yapılan görüşmenin ana amacı da buydu zaten. Öte yanda Trump, Rusya ile ilişkileri normalleştirirken Ukrayna Savaşı'nın Rusya lehine bitmesini sağlayarak Rusya'nın Çin konusunda desteğini almak, bir başka değişle Trump'ın Çin'le mücadelesinde Rusya’yı tarafsız ya da Amerikan cephesinde yer almasını sağlamak. Bir başka deyişle Rusya ve Çin arasındaki Büyük Avrasya ortaklığını bozmak!
Trump, sadece Çin konusunda Rusya'dan destek istemiyor aynı zamanda İran konusunda da özellikle ocak ayında Rusya’nın İran ile imzaladığı stratejik işbirliği anlaşması ve buna bağlı olarak ortaya çıkan askeri paktı da Rusya'nın yeniden değerlendirmesini, en azından ABD'nin İran ile olan mücadelesinde Rusya'nın tarafsız ve sessiz kalmasını talep ediyor ve nihai olarak Orta Doğu'da İsrail ile başlattığı yeni sürece Rusya'nın da desteğini talep ediyor.
Putin'in önünde bir yol ayrımı var: ya çok kutuplu dünya düzeni söylemi bağlamında küresel güney ile birlikte hareket edecek, bu bağlamda Çin ve İran'la hatta; Kuzey Kore ile ilişkilerini devam ettirecek ya da küresel güneyi ve çok kutupluluk söylemlerini bırakıp tıpkı eskiden olduğu gibi iki kutuplu bir sistemi benimseyip ABD ile birlikte hareket edecek
Aslında hem Trump'ın hem de Putin'in ortak düşmanı bugün Avrupa Birliği ve NATO'dur. Trump dünyayı ittifakların veya uluslararası örgütlerin değil bizzat güçlü liderlerin güçlü ülkelerin yönetmesini istemektedir. Eğer Putin savaş sonrası uluslararası topluma intikam hisleri ile bakıp hesaplaşmaya girerse iki kutuplu sistem tam da onun aradığı zemini sağlar…
Sonuç olarak Ukrayna Savaşı'nı kazanan Rusya olmuştur. Rusya eğer toprak kaybına uğramadan toprak kazancıyla bu savaştan çıkarsa ve Kırım'ın bir Rus toprağı olduğu tanıttırabilirse bu savaştan jeopolitik anlamda kazançlı çıkmış sayılır. Zira Kırım'ı kontrol eden Balkanlar, Karadeniz havzası ve Kafkaslar;hatta Hazar’ı kontrol eder. ABD ve İngiltere'nin Rusya'yı diz çöktürmek, zayıflatmak; hatta bir daha bir başka ülkeyi işgal edemez hale getirmek için Ukrayna’yı desteklediği bu savaştan Rusya böyle bir kazançla çıkarsa bundan sonra Rusya'ya dünyada hiç kimse kafa tutamaz Çünkü Rusya bırakın zayıflamayı ABD'yi NATO'yu ve Avrupa Birliği’ni mağlup etmiş olarak görülecektir. Uzun lafın kısası Putin, Rusya’yı yenilmez bir güç hatta yeni bir imparatorluk olarak jeopolitikada pazarlayacaktır.