Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, okul öncesi ve ilkokul 1'inci sınıf öğrencileri için hazırlanan ve rehberlik uygulamalarını da içeren uyum haftası programı 6 Eylül'e kadar sürecek. Peki, ilk kez okulla tanışacak, ders çalışacak, ödev gibi kavramlarla karşılacak öğrencilerin bu yeni süreci sorunsuz atlatması için neler yapılması gerekiyor, kimlere ne gibi görevler düşüyor.
Uzman Klinik Psikolog Hacer Yücetürk Şahin, konuyla ilgili CGTN Türk'e konuştu.
"Ayrılık anksiyetesi yaratabilir"
Hacer Yücetürk Şahin, çocukların yeni bir okul ortamına geçiş sürecinde yaşadıkları kaygılar ve zorlukları şöyle ele aldı:
"Yeni ortamla ilgili kaygılar olabilir, kendilerini yalnız hissedebilir, öğretmenlerini tanımıyor olabilir, evlerinden ayrılmak istemeyebilir ya da eski arkadaşlarından ayrılmak istemeyebilirler. Bu durum ayrılık anksiyetesi yaratabilir. Ayrıca, ilkokula başlayan çocuk belki de daha önce hiç ödev yapmadı veya ders çalışmadı, bu da uyum sürecini zorlaştırabilir."
"Komşu çocuklarıyla kıyaslama yapmamalıyız"
Şahin, çocuğun okula başlama sürecinde yaşadığı kaygıları azaltmak için yapılması gerekenler hakkında şunları söyledi:
"Çocuğa ne zaman okula başlayacağı, okulda neler yaşayacağı, kimleri göreceği ve nasıl bir ortamda bulunacağı hakkında önceden bilgi verilmelidir. Çocuk gitmeden önce okulun nasıl bir yer olduğunu, orada neler yapacaklarını, kimlerin olduğunu, saat kaçta başlayıp kaçta biteceğini ve belki de hangi duyguları yaşayabileceğini anlatmak oldukça önemlidir. Çocuğun, bilinmezlik duygusuyla okula gitmemesi ve bunun normal olduğunu anlaması sağlanmalıdır. Her çocuğun biricik olduğunu, farklı duygular hissedebileceğini ve uyum sürecinin kişisel olduğunu bilmeliyiz. Komşu çocuklarıyla veya diğer çocuklarla kıyaslama yapmamalıyız ve mümkün olduğunca çocuğumuzun yanında olmalıyız. Akşam buluşacağımızı, okul sürecinden sonra elimizden gelen tüm desteği vereceğimizi söylemeliyiz."
"Anneler çocuklarıyla ilgili kaygılar taşır"
Okula başlama sürecinde ebeveynlerin yaşadığı kaygıların da önemli olduğunu söyleyen Şahin, şöyle konuştu:
"Çocuğun kaygısı mı yoksa ebeveynin kaygısı mı daha etkili? Bu önemli bir konudur. Anneler genellikle çocuklarıyla ilgili kaygılar taşır: okulda başarılı olacak mı, başına bir şey gelir mi, okulda düşer mi, yaralanır mı, ateşlenir mi gibi kaygılar vardır. Ebeveynlerin bu kaygılarını yönetmeleri gerekmektedir. Kaygıları azaltmak için, çocuğun okula başlamasının avantajlarını düşünmek faydalı olabilir. Çocuk okulda yeni şeyler öğrenecek, anne de kendine zaman ayırabilecek. Çocuğun okula başlaması hayatın bir bölümü olarak kabul edilmelidir. Annelerin kaygılarının neden tetiklendiğini düşünmeleri, belki kendi okul yıllarındaki deneyimlerini gözden geçirmeleri gerekebilir. Olumlu yanlarına odaklanarak, çocuğun yolculuğuna katkıda bulunabilirler."