CGTN Türk Dış Haberler Servisi

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) seçilmiş başkanı Donald Trump ve ekibi 20 Ocak’ta Beyaz Saray’a çıkmadan önce yaptığı açıklamalarla gündemi belirlemeye başladı. Trump ve kabinesinde yer verdiği Elon Musk’ın gönderdiği mesajlar rakipleri tarafından sürpriz olarak karşılanmazken, kendilerini ABD’nün müttefiki olarak tanımlayan Batı ülkelerinde soğuk duş etkisi yarattı.

Malikanesi Mar-a-Logo’da kameralar karşısına geçen Donald Trump, Grönland ve Panama Kanalı’nı ele geçirmek için askeri seçenekleri dışlamadığını belirttikten sonra, Kanada’ya ABD’nin 51. Eyaleti olma teklifini yineledi. Trump’ın gündeminde ayrıca 1607 yılından bu yana Meksika Körfezi olarak kayda geçen bölgenin adını Amerikan Körfezi olarak değiştirmek vardı.

Trump’a inanmayan Musk’a baksın

NATO üyesi Danimarka ve Kanada’ya gönderilen mesajlar henüz yeterince anlaşılamamış olsa gerek ki Batı başkentlerinde “Trump’ın ciddi olmayabileceği” ya da “pazarlık için elini güçlendirmek” istediği yönünde yorumlara rastlanıyor. Oysa Trump’ın açıklamaları kuruluşundan bu yana ABD’nin kimi zaman işgaller kimi zaman da satın alma yoluyla hayata geçirdiği genişleme politikası ile son derece uyumlu olmasıyla dikkat çekiyor.

Trump’ın açıklamaları tartışılmaya devam ederken en yakınındaki isimlerden kabinede görev verdiği ABD’li milyarder Elon Musk ise doğrudan eylemlere başlamış durumda. Avrupa’nın siyasi hayatını Amerikan çıkarları doğrultusunda şekillendirmek isteyen Musk, yaklaşan Almanya seçimlerini fırsat bilerek sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisini desteklemek için bir dizi adım attı. Önce AfD’yi destekleyen ileti paylaşan Musk, ardından Alman medyasına bir makale kaleme alarak sağcı partinin “Almanya’nın son umudu” olduğunu öne sürdü.

Musk’ın 5 yalanı: Hitler’de Gates’e sınırsız manipülasyon

Elon Musk nihayetinde sahibi olduğu sosyal medya platformu X üzerinden AfD’nin başbakan adayı Alice Weidel ile yalanlar üzerine inşa edilen bir söyleşi gerçekleştirdi. Alman medyasından Berlinger Morgenpost ve Welt gazetesi Musk ve Weidel’in birbirine duyduğu hayranlığı ve Hitler hakkındaki ifadeleri ön plana çıkartırken, Stern dergisin "Elon Musk'ın Alice Weidel ile sohbetindeki en büyük 5 yalanı şöyle sıraladı:

"Almanya nükleer enerjiden aşamalı olarak vazgeçen tek ülke.",  "Almanya tüm OECD ülkeleri arasında en yüksek vergilere sahip ülke." , "Gençler daha iyi bir eğitim sistemi için AfD'ye oy veriyor." "Hitler bir komünistti." , "Bill Gates koronavirüs pandemisi sırasında kendi mRNA aşısını satmaya çalıştı.”

Sosyal medyayı bunun için satın aldı

ABD’li milyarder Musk, Twitter adıyla bilinen sosyal medya platformunu satın alarak sosyal mühendislik peşinde koştuğunu artık gizleme ihtiyacı duymuyor. Avrupa’nın iç işlerine karıştığı yönündeki iddiaları reddetmek yerine kendisini renkli kalkışmalarla bilinen George Soros ile kıyaslamayı seçen Musk, daha önce de X üzerinden yaptığı ankette “ABD’nin İngiltere’yi kurtarması” yönünde anket düzenlemiş ve peşi sıra başbakan Keir Starmer’i “tecavüz aklama” ile suçlamakta sakınca görmemişti. Musk’ın İngiltere’de iktidarda bulunan İşçi Paritisi’ne duyduğu nefretin karşısında yine aşırı sağcı İngiliz Ulusal Ligi oluşumu ve hapisteki liderine duyduğu saygının olduğu biliniyor.

ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın açıklamaları ve Musk’ın yalanlarına verilecek yanıt üzerinde tartışmaya devam ederken tek bir gerçek tartışmaya yer bırakmayacak şekilde kendini ispat ediyor. Eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Henry Kissinger’a ithafen söylenecek olursa:

Batı medyası, hastalıkların kaynağı Çin'miş gibi algı yaratıyor Batı medyası, hastalıkların kaynağı Çin'miş gibi algı yaratıyor

“ABD’nin düşmanı olmak tehlikelidir ama dostu olmak ölümcüldür”