CGTN Türk Dış Haberler Servisi
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkan Donald Trump, Beyaz Saray’a çıkışıyla birlikte Ukrayna konusunda kolektif Batı olarak adlandırılan ABD, NATO ve Avrupa’nın kurduğu denklemi alt üst etti. Savaşı başlatan taraf olarak selefi Joe Biden liderliğindeki bloğun kışkırtmalarına işaret eden Trump sahada ise zaferin Rusya’ya ait olduğu mesajını paylaşarak Moskova yönetimi ile müzakerelere başladı.
Ukrayna’nın merkezde olduğu ancak taraflar arasındaki tüm sorunların masaya yatırıldığı görüşmeler Rusya’mın diplomatik ve ekonomik olarak izole edilmesi, sahada ise askeri olarak hezimete uğratılması senaryosunun tam tersi sonuçlar doğurduğu ispat ediyor. Nihayetinde müzakere masasında olmayan Avrupa’da “masada değilsek menüde yer alırız” endişesi yükselirken, kaybettiği toprakların tamamını geri alması imkanız olan Ukrayna lideri Zelenski bir zamanlar vesayetine sığındığı Washington yönetimi tarafından hırsızlık ve diktatörlükle suçlanıyor.
“Kendime böyle bir pozisyona sokmam”
ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte yaşanan bu paradigma değişiminin sadece Ukrayna değil Asya-Pasifik’te de Batı’nın vekil gücü olmak isteyen Tayvan’a acı mesajlar gönderdiği kesin. ABD Başkanı Donald Trump, ilk kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada bir gazetecinin “Tayvan’a güvenlik garantilerinin verilip verilmeyeceği” yönündeki sorusuna “Kendimi böyle bir pozisyona sokmam” yanıtını verdi.
Reuters haber ajansının aktardığına göre Donald Trump konuşmasının devamında Çin’e olumlu mesajlar gönderdi. Trump “Onların gelip yatırım yapmasını istiyoruz. Çin’i bu ülkede görmek istemediğimizi söyleyenleri görüyorum. Bu doğru değil. Çin’den ABD’ye yatırım yapmalarını istiyoruz. Çok fazla para gelebilir ve biz de Çin’e yatırım yapacağız. Çin ile kuracağımız ilişki çok iyi olacak.” dedi.
“Şüpheler Tavyan’da derinleşti”
ABD Başkanı Donald Trump’ın ilk kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamalar hem ülke içinde hem de Tayvan medyasında da soğuk duş etkisi yarattı. Tayvan’ın CNA isimli internet sitesi Trump’ın benzer söylemleri 2024 yılında da kullandığını anımsatarak “Trump bir kez daha Tayvan’a taahhütte bulunmayı reddetti” ifadesini kullandı.
Tayvan’ın UND News gazetesi ise yayınladığı analizinde Ukrayna’da yaşananların Tayvan’da yankılanacağını vurgulayarak “Trump, Ukraya’yı terk etti, ABD desteğine dair Tayvan’da şüpheler yoğunlaştı” başlığını kullandı. ABD’nin önde gelen gazetelerinden The New York Times da salı günü yayınladığı yazıda Trump’ın Ukrayna hakkındaki sert yorumlarının Tayvan yetkilileri nezdinde terk edilmişlik duygusunu tetikleyebileceği ve Washington’ın garantilerine güvenilemeyeceği intibası yarattığı öngörüsünde bulunmuştu.
Trump perde gerisinde kışkırtmaya onay mı veriyor?
ABD Başkanı Donald Trump kameralar karşısında Tayvan’a güvenlik garantisi vermekten kaçınması adadaki bağımsızlık yanlıları için “kötü haber” olarak okunsa da Washingpn yönetimi Çin’i baskılama politikasını terk etmiş değil. Trump’ın açıklamalarını boşa düşürecek şekilde ABD Dışişleri Bakanlığı’nın sayfasında Tayvan’ın bağımsızlığının desteklenmediği yönündeki ifadenin kaldırılması Çin tarafından tepkiyle karşılandı. Çin Dışişleri Bakanlığı, Washington’ı hatasını düzeltmeye çağırdı ve aksi halde Çin-ABD ilişkilerinde tansiyonun daha da yükseleceği uyarısında bulundu.
Çin’den gelen çağrılar ABD’de yanıt bulmazken son olarak Tayvan’a 5,3 milyar dolarlık dondurulan yardımın serbest bırakılmasına karar verildi. Çin’in Tayvan çevresinde rutin hale gelen tatbikatları sırasında böyle bir kararın taraflar arasında yeni bir gerilim dalgasını tetiklenmesinden korkuluyor. ABD’den gelen yardımlara ilişkin açıklama yapan Çin Devlet Konseyi Tayvan İşleri Ofisi Sözcüsü Zhu Fernglian, Tayvan’ı satranç tahtasındaki taşlara benzeterek “Bu taşlar kaçınılmaz olarak terk edilecek” ifadesini kullandı.