Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan ziyareti dönüşü uçakta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan’ın uçakta yapmış olduğu açıklamaları Gazeteci Yazar Mehmet Ali Güller, CRI Türk Radyo’da Gökhun Göçmen’in hazırlayıp sunduğu Manşet programında değerlendirdi.
Türkiye ile ABD arasındaki F-16 meselesine değinen Güller, “Bu mesele başından beri aldatmaca zaten. Neden F-16 alıyoruz. 5. Nesil savaş uçakları varken neden 4. Nesil savaş uçakları alıyoruz? Konu şu çünkü, ortada uluslararası hukuku yok eden bir uygulama ile ABD tek yanlı olarak Türkiye’ye sattığı, parasını aldığı F-35’leri vermedi. Türkiye’nin F-16 talebinin gerekçesi aslında o parayı kurtarmak. Fakat parayı da kurtaramıyor çünkü F-16’yı ABD Kongresi'nin onayıyla alınacak. Dolayısıyla Teksas tarzı bir pazarlık süreci ile Kayseri tarzı bir pazarlık sürecinin çatışması neticesi gele gele buraya ‘F-16’yı almak istiyorsan önce TBMM’den İsveç’in NATO’ya üyeliğini geçir’e döndü” dedi.
Fidan ve Blinken süreci nasıl işletecek?
Erdoğan’ın, Joe Biden ile yaptığımız görüşmede “ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan eş zamanlı olarak bu süreci işletsin” sözünün ikinci dikkat çeken husus olduğuna dikkat çeken Güller, “Peki bu iki bakan nasıl işletecek? İki bakanın Kongre ile alakaları var mı? Örneğin Hakan Fidan’ın Meclis ile ne alakası var, milletvekili mi? değil. Meclis'te nasıl bir etkinliği olacak?” ifadelerini kullandı.
“Kanada ile biz ne sorun yaşıyoruz?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan uçaktaki açıklamasında “Parlamentodaki sürece ilişkin bir başka zorlaştırıcı konu da savunma tedarikinde Kanada ve bazı müttefiklerin olumsuz tavırları. Bunların hepsi birbirine bağlı. Gerek Amerika'nın F-16 konusu, gerekse Kanada'nın verdiği sözleri tutması noktasında beklediğimiz olumlu gelişmeler, inanıyorum ki parlamentomuzun da konuya olumlu bakışını hızlandıracaktır.” ifadelerini kullanmıştı. Güller bu açıklama içinde, “Kanada ile biz ne sorun yaşıyoruz, bu nereden çıktı? Bakın Kanada ile çıkan sorun şu; Biz bu ‘yerli ve milli İHA’larımızın çok önemli parçalarını Kanada’dan alıyoruz. Kanada'da ‘Karabağ savaşında Türk İHA’ları kullanıldı’ diyerek bir süredir bu parçaları satmıyor. Birde böyle bir mesele var. Türkiye’nin Kanada’dan ihracat yapamaması nedeniyle de o alanda da bir paket sıkıştırması var. Şimdi İsveç’in NATO’ya üyeliğinin bir boyutu da bu hale gelmiş durumda.” dedi.
“Terör boyutundan çıkması vahim”
Gazeteci Güller yaşanan gelişmelerin “vahim” boyutunda olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı;
“İsveç’in teröre desteği konusu gitti şimdi kala kala ABD’den F-16, Kanada’dan İHA parçası almaya dönüşmüş durumda, bu vahim. Bir kere terör boyutundan çıkması boyutu ile vahim. İkincisi paramızı kurtarmak için daha kötü mal alıyor olmak nedeniyle kötü. Üçüncüsü ise biz hala, F-16’ydı, İHA parçasıydı, şuydu, buydu diyerek kendi ‘yerli ve milli’ denilen programımızı ilerletmenin önünde engel oluşturacaklar. İşin birde bu boyutu var.”