Yakup ASLAN 

Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye’nin Tahran’da uğradığı suikastın ardından İran kamuoyu saldırının hedeflerini tartışıyor. Saldırıyı CGTN Türk’ değerlendiren İranlı Uluslararası ilişkiler uzmanı Sabir Golanberi, İsrail’in bütün kırmızı çizgileri yerle bir ettiğini söyledi. “ABD onayı olmadan bu saldırı gerçekleştirilemez” diyen İranlı uzman, gerilim bir noktada durdurulmazsa, bölgesel bir savaşın olasılığının artığına dikkat çekti.

“Angajman kuralları değişti” 

Beyrut'un güneyine Hizbullah’ın komuta kademesini hedef alan saldırıdan sadece birkaç saat sonra, Hamas lideri ve hareketin bir numarası İsmail Haniye’nin Tahran'da suikasta uğradığına dikkat çeken Sabir Golanberi, İsrail’in artık hiçbir kırmızı çizgiyi tanımadığına vurguladı. İranlı uzman değerlendirmelerine “Bu saldırının ayrıntıları henüz bilinmiyor; ancak İsrail'in hiçbir kırmızı çizgileri tanımadığını gösteriyor; on binlerce kadın ve çocuğun katleden İsrail bu kez, askeri, siyasi ve diplomatik kırmızı çizgileri ayaklar altına alarak, bir ülkenin resmi misafirinin kendi topraklarında öldürüyor.” şeklinde devam etti. Beyrut'a yapılan sınırlı ama hedefli saldırıyla Hizbullah ile mevcut angajman kurallarının bir ölçüde değiştiğini söyleyen Golaberi, Haniye'ye Tahran'da yapılan suikastın tüm "direniş ekseni" ve özellikle İran ile çatışma kurallarının da değişmesi anlamına geldiğini söyledi.

“İran'a farkı bir gündem dayatılmaya çalışılıyor ”

Tahran saldırısının, İran’ın Şam’da bulunan diplomatik temsilciliğine yapılan saldırının hedefi ve boyutlarından daha büyük bir saldırı olduğunu hatırlatan Golanberi, suikastın hedefi ve bunun İran'da ve yeni hükümetin göreve başlaması sırasında gerçekleşmesi nedeniyle, İsrail'in bölgede savaş dışında yeni bir gündem dayatmaya çalıştığını söyledi. İranlı Uzman, “Her ne kadar bölgesel bir savaş hala kaçınılabilir olsa da, eğer gerilimler bir noktada durdurulmazsa, bunun olasılığı artıyor.” dedi. 

“Suikast karmaşık bir operasyon değil”

Haniye suikastı karmaşık bir güvenlik operasyonunun ürünü olmadığını savunan İranlı uzman süreci, “İran'ın yeni cumhurbaşkanının yemin töreninde resmi bir misafir olarak göz önündeydi ve hareketlerini takip etmek zor değildi. Ancak bu saldırının arkasında karmaşık hesaplamalar olduğu söylenebilir. Bu suikast - Katar veya Türkiye'de teknik olarak mümkün olabilirdi ancak çeşitli nedenlerden dolayı bu ülkelerde gerçekleştirilmedi ve İsrail'in bu suikastı gerçekleştirmek için Haniye'nin Tahran'a ziyaretini beklediği anlaşılıyor.” diye yorumladı.

“Suikast için ABD'nin onayı alındı” 

“İsrail'in bu eylemi Amerika'nın onayı ve koordinasyonu olmadan gerçekleştirmesi pek olası değil.” Diyen Golanberi, “Haniye suikastı Gazze savaşından on ay sonra gerçekleşti; hala devam eden ve küçük bir kuşatma altındaki bölgede geçen bu savaşta İsrail, benzeri görülmemiş bir yıkım ve katliama rağmen savaşı bitiremedi ve hedeflerine ulaşamadı. Bu çıkmazın ardından İsrail son iki ayda savaşa devam ederken odak noktasını Hamas liderlerinin ve komutanlarının fiziksel olarak ortadan kaldırılmasına çevirdi ve bu, Amerika'nın yılın başından beri İsrail'i yoğun hava saldırılarından hedefe odaklı saldırılara geçmeye teşvik ettiği şeydi. Bazı İsrailli kaynaklar, ABD'nin İsrail'e hedefe odaklı saldırılar için onay verdiğini belirtiyordu. Dün gece ve bu sabah Beyrut ve Tahran'da yapılan saldırılar, bu işbirliğinin sadece Gazze Şeridi'ni değil, tüm bölgeyi kapsadığını gösteriyor.” dedi.

Mehmet Emin Ekmen: 'İsrail’e Karşı Uluslararası Direnç Şart' Mehmet Emin Ekmen: 'İsrail’e Karşı Uluslararası Direnç Şart'

Haniye'nin kaybının Hamas için büyük bir darbe olduğu dile getiren Sabir Golanberi, Hamas açısından gelişmeleri “Kurucu liderleri ve kilit komutanları suikasta uğramış olan Hamas'ın yaklaşık kırk yıllık tecrübesi, bu olayların ve suikastların Hamas'ın tutum ve politikalarını etkilemediğini ve hareketin zayıflamasına yol açmadığını, aksine Filistin'de daha büyük ve daha geniş bir taban kazandığını gösteriyor.” diyerek özetledi.