Program ekonomiyi soğutmaya başladı Program ekonomiyi soğutmaya başladı

Yakup Aslan

İran’ın başkenti Tahran’da gerçekleşen saldırının yankıları devam ediyor. Ayrıntıları henüz paylaşılmayan suikast, tansiyonun yüksek olduğu bölgede olası hangi gelişmelerin yaşanmasına sebep olacak?  Konuya ilişkin CGTN Türk’e konuşan uzmanların ortak görüşü saldırının stratejik anlamda başarısız olduğu yönünde.

"Stratejik başarısızlık"

Tahran’daki önemli stratejik araştırma merkezlerinden biri olan Mersad Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin başkanı Doç. Dr. Hadi Masumi’ye göre, İsrail bu saldırı ile kısa süreli başarı elde etmiş olsa bile uzun vadede kendisinin zararlı çıkacağı bir eyleme imza attı diyen İranlı uzman açıklamalarına şöyle devam etti:

"İsrail, Direniş cephesinin kendisini ve sosyal tabanını yok edemediği için Direnişin önde gelen liderlerini yok etmek yönünde adım atıyor. Bu da taktiksel anlamda onlar için başarılı bir anlam içerse de stratejik açıdan çaresizliklerini göstermektedir. Bu kayıp, Direniş cephesi açısından kısa vadede bir kayıp olarak görülebilir ancak Direnişin geçmişi açısından bakıldığında tecrübeler şunu göstermektedir ki Direniş Cephesi, kayıplarının ardından yerlerini kısa sürede doldurmaktadır. Örneğin, Lübnan Hizbullah’ının efsane komutanı Seyyid Abbas Musevi’nin bir terör saldırısının ardından şehit edilmesinin ardından Seyyid Hasan Nasrallah çıktı ve o da Seyyid Musevi gibi hatta daha güçlü ve karizmatik bir lider pozisyonuna geldi. Hamas tarihine de baktığımızda bugüne kadar defalarca liderleri suikasta uğradı ama daha güçlü liderler onların yerlerini doldurdu. Bu, bizlere şunu göstermektedir ki İsrail’in bu eylemleri Direniş cephesine stratejik açıdan darbe vuramıyor ve netice itibari ile İsrail kısa süreli bir başarı elde etmiş oluyor."

Resim 2024 07 31 161337899

"Yanıt topyekun verilecek"

Saldırının adresi olarak Tahran’ın yanıtı nasıl olacak? sorusuna yanıtı ise Tasnim haber Ajansı Türkiye Araştırmaları Müdürü Ali Haydari verdi. Haydari, saldırının Beyrut’ta Hizbullah yöneticilerini hedef alan saldırıdan ayrı okunmaması gerektiğine vurgu yapıyor. Direniş ekseni olarak tanımlanan güçler ve ülkelerin saldırılara hedef olmasına yanıtın yine direniş ekseninin tamamını kapsayacak şekilde verileceği görüşünde. “ İsrail İran’a bir mesaj vermeye çalıştı oda ‘Biz caydırıcı gücümüzü kaybetmedik’ oldu. Bu saldırı Hamas’ı hedef almakla birlikte Sadık Vaat operasyonuna misillemeyi de içermektedir. Devrim Rehberliği başkanlığında güvenlik zirvesi toplandı ve verilecek yanıtın ne olacağı konuşuldu. Bence yanıt Direniş Ekseni’nin tamamını kapsayacak şekilde planlanacak.”

Resim 2024 07 31 161348230

"Sadık Vaat 2 ile yanıt verilmeli"

Cereyan Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Berdiya Attaran’a göre ise, bu saldırı İran’a karşı gölge savaşın başlangıcı.  İsmail Heniyye’nin Tahran’ı ilk kez ziyaret etmediğine dikkat çeken İranlı stratejist saldırının sebeplerini daha geniş perspektiften değerlendirmekten yana. Saldırının hedeflerini iki başlıkta ele alan Dr. Attaran yaşanan gelişmeyi şu şekilde yorumladı. “İsmail Heniye'nin bu dönemde şehit edilmesinin sebeplerinden biri, Gazze’de gerçekleştirdikleri savaşın başarıya ulaştırılamamasıdır. Yani, Siyonist rejim bu ateşkesin kendisine yarar sağlayacak ve askeri hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak bir anlaşmaya dönüşemeyeceğini anlamıştır. Bu, ilk noktadır. İkinci olarak, saldırı neden İran topraklarında gerçekleşti? Katar'da ya da diğer seyahat ettiği ülkelerde değil? Bu eylemi, çeşitli aktörlere mesaj vermek için yaptılar ve bu olayın ABD seçimlerinde Demokrat ve Cumhuriyetçi kampanyalarını bile etkileyebileceklerini belirtmek istediler. Bu mesele sadece bizim için değil. İran'ın, direniş grupları için güvenli bir yer olmadığını ve İran'ın güvenlik ve askeri sistemlerine güvenilmemesi gerektiğini ifade etmek istediler. İsrail’in bu suikastı gerçekleştirmesi, farklı aktörlere açık bir mesajdır. Saldırının, Tahran'da gerçekleşmesine gelince, İsmail Heniye'nin Tahran'da şehit edilmesini sadece direniş liderlerinden birinin ve İran'ın resmi bir misafirinin öldürülmesi olarak değil, daha büyük bir perspektiften değerlendirmeliyiz. Bu, eğer Siyonist rejim tarafından yapıldığı kabul edilirse, İran'a karşı bir gölge savaşının resmen ilan edilmesidir. Bu tür savaşlar bazı dönemlerde duraksasa da, bu sefer İran'a resmen ilan edilmiştir ki Hamas'ın en üst siyasi liderini, Tahran'da, yemin töreninden sonra öldürerek bunu ilan ettiler. Bu sadece Heniye veya direniş liderleri meselesi değil, aynı zamanda İran İslam Cumhuriyeti'nin güvenlik otoritesinin sorgulanması meselesidir. Sadık Vaat 2 operasyonunun tekrarlanma olasılığı vardır.”

Resim 2024 07 31 161405901

"İran'ın itibarı sorgulanacak"

Sorularımıza yanıt veren bir diğer isimse Araştırmacı Yazar Ruhullah Rezvi oldu. Tahran’ın bu ladırıya sert yanıt vermesi gerektiğini savunan Rezvi, İsrail’in her aşamada saldırılarının buyutunu artırdığına dikkat çekerek şöyle devam etti.“ Tahran’a yapılan saldırı, Şam’daki İran Büyükelçiliği’ne yapılan saldırıdan daha ağırdı. Şam’a yapılan saldırı Kasım Süleymani’nin suikaastinden daha ağır bir etki yarattı, Kasım Süleymani’yi Bağdat’ta öldürdüler, General Zahidi’yi Suriye’deki İran Büyükelçiliği’nde ve Heniye’yi Tahran’ın kalbinde. Bu sefer hem coğrafya İran’ın başkenti hem de hedef bir diğerinden daha etkili oldu. İran’ın tepkisi bu sefer önceki tepkilerden daha sert olmalı. İran bu suikastlere Füze ve İHA saldırıları ile yanıt vermişti bu nedenle Heniyye suikastına yanıt İran için tecrübeler nedeniyle daha kolay olacak. Ancak, Hamas’ın bir numaralı kişinin Tahran’da şehit edilmesi, İran’ın itibarının sorgulanması gibi çok önemli bir başka boyut da var. İran, direniş ekseninin omurgası ve ana destekçisidir. Arap dünyasında kamuoyu, bu güvenlik başarısızlığına karşı oldukça hassas hale geldi. Bu olumsuz algının tek çaresi, sert ve layık bir tepki vermektir. Ancak mesele şu ki, daha sert bir tepki tek başına yeterli değildir. İsrail’e yeni bir denklem uygulamak için önlemler alınmalı ki en azından bu seviye korunmalı ve rejim daha ileriye gitmesin. Tahran, Beyrut ve Hudeyde Limanı’nın ardından hedef alındı. Hudeyde saldırısına yanıt verilmeden ve Beyrut’taki İsrail operasyonunun sonucunu bilmeden, Tahran hedef alındı. Tam da Cumhurbaşkanının yemin töreninden sonra. Aynı zamanda dün gece Irak’taki direniş üsleri de hedef alındı. Bu durumda, direniş ekseninin tamamı saldırıya maruz kaldı. Bu olaylar kesinlikle tesadüfî değildir. Muhtemel yanıt, sadece daha sert ve yeni bir denklem oluşturmayı hedeflemekle kalmamalı, aynı zamanda tüm direniş ekseni ile koordinasyon içinde olmalıdır. İsrail, tüm direniş ekseninden sert ve cezalandırıcı bir darbe almalıdır çünkü yanıt verme hakkı tüm direniş eksenine aittir.”

Resim 2024 07 31 161356269