Yakup ASLAN/ ANKARA

Program ekonomiyi soğutmaya başladı Program ekonomiyi soğutmaya başladı

Fidan'ın Mısır ziyaretinin amacının diplomatik yolları en ileri aşamaya kadar zorlamak olduğunu söyleyen Gökçe, ziyereti şu sözlerle değerlendirdi.“Türkiye'nin hala diplomaside ısrarlı olduğunu taraftarı masaya çekmek için bir çaba içerisinde olduğunu söylemek mümkün Sayın Fidan’ın Refah sınır kapısının önemine vurgusu da bu çerçevede değerlendirilmeli çünkü diğer sınır kapıları İsrail’in tecridi altında. Mısır önemli bir aktör Türkiye’nin Mısır ile ilişkileri çok fazla Mısır’ın her ne kadar İsmail Heniye’nin öldürülmesinin ardından herhangi bir reaksiyon göstermemesi dikkat çekse de Mısır’ın bu sorunun çözülmesinde önemli bir aktör olduğunda vurguluyor.” Doç. Dr. Fuat Gökçe ziyarette atılacak sonraki adımların planlanmış olabileceğine dikkat çekiyor. “Bunun bir sonraki adımı olabilir mi? Yani bir sonraki adım kapının da ilerisine bir dışişleri bakanlarından oluşan bir grubun girmesi söz konusu olabilir mi? Belki de bunu da zorlayacaklar böyle bir husus olabilir ama sonuçta Türkiye'nin bütün sorunları barışçıl ve insancıl çözümünü ön plana alan politika takip etme isteğini göstergesi.”

“Ziyaret yardım faaliyetlerinin ötesinde” 

Hakan Fidan’ın Mısır ziyaretinde medyada çıkan “Gazze’ye yardımların yerinde incelenmesi” haberlerinin çok ötesinde bir ajandasının olduğunu söyleyen Gazeteci Ramazan Bursa ziyaretin kritik öenmde olduğuna dikkat çekti, Bursa görüşlerine şu şekilde sürdürdü, “Sayın Fidan’ın, sadece el-Ariş’teki ve Refah Sınır Kapısı'ndaki yardım faaliyetlerini yürütülmesini ve bir takım bilgiler almak için Mısır’a gittiği kanaatinde değilim zaten Türkiye'nin Büyükelçiliği üzerinden de Sayın Fidan'ın aldığı bilgiler oraya gitmeden kendisine iletilirdi. Mısır zaten hem bölge açısından mühim bir ülke hem de  Gazze Savaşı açısından mühim bir ülke, Gazze’nin tek dünyayı açılan karadan sınır kapısı ilaveten tarihsel olarak ta Gazze daha önce Mısır’ın bir parçası. Bu bakımdan bölgesel savaş ve ülkelerin pozisyonları çerçevesinde bir takım ziyaretler yapıldığı kanaatindeyim. Zaten Sayın Fidan’da daha önce 3. Dünya Savaşı çıkma ihtimali ve Aksa Tufanı Savaşı’nın bölgesel savaşa dönüşme potansiyeline sahip olduğunu ifade etmişti şimdi İsmail Heniye’nin Tahran’da şehit edilmesi ile beraber ve yine aynı şekilde Lübnan’da Hizbullah'ın iki numaralı ismi diyebileceğimiz Fuat Şükr’ün hedef alınması sonrası bu çatışma ortamının bu tansiyonu daha yükseleceğini zaten tahmin etmek mümkün. Burada önemli olan bu tansiyon yükselirken bir savaşa döner mi? Çatışan tarafların yaklaşımı nedir tüm bunları hesaplamak ve görmek lazım. Tabii ki Türkiye'de görünen o ki bir taraftan kalıcı ateşkesi sağlamak için Sayın Fidan temaslar kurarken ve yine Mısır ziyaretleri bir yönü bu diğer taraftan da artık bölgesel bir savaşa doğru evrimle potansiyeli olan İsrail, İran ve Hizbullah arasındaki bu son dönemi yaşananlarla alakalı bunu engellemenin bu tansiyonu düşürmenin yollarını da arıyor”

“ Türkiye olası savaşta taraf”

Ziyaretin bölgesel savaş söylemlerinin gerçeğe dönüşen bir dönemde olduğunu söyleyen Bursa “ Bölgesel bir savaş çıktığı takdirde yani İran, Hizbullah ve İsrail’in içinde olduğu ülkelerin nasıl pozisyon alacağı noktasında alınacak pozisyonu algılama ölçme ziyareti bu, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceden ifade ettiği gibi Lübnan’ın yanında olacak. Dolayısıyla burada Türkiye'nin böyle bir savaş çıktı takdirde pozisyonu belli çünkü Türkiye Aksa Tufanı Savaşı'nı Anadolu'nun savunmasının ön savunma hattı olarak görüyor bu çok kıymetli bu çok önemli bir şey yani savaşın tarafı durumunda. Böyle bir savaş çıktığı takdirde ülkeleri nasıl pozisyon alacağını tespiti hem de onları İsrail karşıtı cephede yer almaya teşvik için bu ziyaretin yapıldığı kanaatindeyim.” dedi.