Özel Haberler

KGB: Diplomatik kimlikle çalışan CIA görevlilerini biliyoruz

KGB Başkanı Ivan Tertel, CIA'in 2024 Belarus seçimleri üzerinden planlar yaptığını ve bu amaçla çalışan CIA görevlilerinin isimlerini bildiklerini söyledi.

Belarus Devlet Güvenlik Komitesi (KGB) Başkanı Ivan Tertel, 2024 başkanlık seçimlerinde CIA'in Belarus'taki durumu 'istikrarsızlaştırmaya çalıştığını' ve bunun için hazırlanan CIA görevlilerinin isimlerini bildiklerini söyledi. "KGB, Vilnius ve Varşova'da diplomatik koruma altında çalışan CIA görevlilerini tanıyor" diyen Tertel, gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söyledi: "2024 seçimleri ülkemiz için önemli bir olay ama Batı, bu dönemi Belarus'taki durumu değiştirmek için bir şans olarak değerlendiriyor. Dolayısıyla, 2024 yılı ülkemiz üzerinde baskı yaratacak, sistemi değiştirecek teknolojilerin test edileceği dönem olacak. Henüz başlamadılar." 'Yaklaşık 350 gözlemci eğitildi' Tertel'e göre seçimlerde ‘gözlemcililk’ yapmak üzere yalnızca Belarus'ta da değil; Gürcistan, Litvanya, Polonya ve diğer bazı ülkelerde yaklaşık 350 gözlemci eğitildi. Tertel, "Onları, Çek, Amerikan ve diğer fonlar aracılığıyla aklanan özel servislerden gelen paralarla hazırlıyorlar. Ülkemizde darbe için ayrılan, istihbarat örgütlerinin parası" diye vurguladı. Çeşitli ajanlar aracılığıyla Belarus toplumunun etkilenmeye çalışıldığını da vurgulayan Tertel, "Çeşitli yapılarda çeşitli hücre türleri oluşuyor. Kurumlarda ve üniversitelerde bu tür hücrelerin oluşturulması konuları aktif olarak araştırılıyor. Biz de bunu biliyoruz ve üzerinde çalışıyoruz" açıklamasında bulundu. 'Düğmeye basıldı' Tertel ayrıca, başkanlık seçimleri sürecinde ‘düğmeye basılacağını’ söyledi ve “Şu anda Amerikalılar - CIA, Dışişleri Bakanlığı - ilgili çalışmaları yürütüyor. Vilnius, Varşova ve diğer bazı büyükelçiliklerde diplomatik koruma altında çalışan CIA görevlilerinin isimlerini biliyoruz. Litvanyalı ve Polonyalı sempatizanlar da var” ifadelerini kullandı.  Devlet Başkanı Lukaşenko’nun da bütün detaylardan haberdar olduğunu aktaran KGB başkanı, sözlerini "Kolay olmayacağını biliyoruz. Ama buna hazırız. Her şey sakin olacak" diye tamamladı. Polonya'da saldırı grupları hazırlanıyor

Tertel ayrıca, Belarus'ta terör saldırıları düzenlemek üzere Polonya'da 7 ayrı grubun hazırlandığını iddia etti.

Tertel, "Polonya topraklarında, şu anda terör saldırıları ve Belarus topraklarındaki bölgelerin ele geçirilmesi için yedi sözde alay hazırlanıyor. Bunlardan en çok öne çıkanı Bialystok'ta, Kardinal Wyszynski Caddesi, 6a'daki eğitim. Bu grubun liderliğini, bir zamanlar Harp Okulu'nda eğitim görüp yurt dışına kaçan, 'Şliahtiç' kod adlı 1991 doğumlu Belarus vatandaşı Asadulaev yapıyor. Bu, en saldırgan yapılardan biri" ifadelerini kullandı. 1939'un yöntemleriyle provokasyon KGB Başkanı ayrıca, bu grupların faaliyetlerini denetleyen Polonya özel servis çalışanlarının isimlerinin bilindiğini de söyleyerek, "Bunun kabul edilemez olduğuna inanıyoruz. Ukraynalı, Polonyalı ve Baltık bölgesindeki meslektaşlarımız bu silahın kendilerine karşı dönmemesini sağlamalı. Amaçları, 1939'un yöntemlerini kullanarak provokasyon yapmak. İkinci Dünya Savaşı'nda Almanların Polonya üniforması kullanarak nasıl provokasyonlar yaptıklarını hatırlıyoruz” dedi. Bu tür yöntemlerin, onu kullananlara yöneltilebilecek kontrol edilemeyen bir silah olduğunu vurgulayan Tertel ayrıca, "Bu birden fazla kez oldu. IŞİD'in durumunu ve Amerikan istihbarat servisleriyle ilişkilerinin geçmişini biliyoruz. Yabancı meslektaşlarımız da kendileri için aynı olumsuz sonuçları elde edebilirler" açıklamasında bulundu. Belarus protestoları Belarus'ta 2020 başkanlık seçimleri öncesinde devlet başkanı Aleksandr Lukaşenko'ya karşı kitlesel protestolar düzenlenmişti. Ukrayna'da 2014 Maydan darbesinin benzerinin organize edilmeye çalışıldığı protestolarda güvenlik güçleriyle eylemciler arasında sert çatışmalar yaşanmıştı. Eylemciler, 'özelleştirme, yabancılara toprak satışı, Lukaşenko'nun iktidardan indirilmesi, AB'yle iyi ilişkiler' ve benzeri taleplerle eylemler düzenlerken, Belarus yönetimi ise eylemleri 'Batı'nın komplosu' ve darbe girişimi olarak nitelendirmişti.