Kübra Karasu - Aslı Ağırdil
İstanbul ve çevresinde büyük yıkıma neden olan ve yaklaşık 19.000 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan 17 Ağustos 1999 tarihli depremin üzerinden 25 yıl geçti. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, depremin 25. yıldönümünde CGTN Türk'e konuştu.
1999 depreminden ders alamadık diyen Üşümezsoy şöyle konuştu:
"1999 depreminden ders çıkardık (!) İstanbul'un nüfusunu aynı Singapur ve Uzak Doğu'daki şehirler gibi büyük gökdelenlerle doldurduk. Bütün orman alanları imara açıldı, bütün askeri alanlar imara açıldı ve buralara yüksek binalar yapılabileceği söylemi ortaya çıktı. Yapmamız gereken şey şu: gerçekten yıkılması gereken binaları yıkıp yeniden yapmak gerekir. Ancak inşaat maliyetleri çok yükseldiği için yıkılan binaların yerine yeni bina yapılabilme şansı bile kalmamış gibi gözüküyor.
"Çürük olan binalar seçilerek teker teker yapılmalı"
Bu durumda insanların çoğu, sapasağlam binaların da mevzuat olarak 99'dan önceki mevzuata göre yapılmış deyip taş gibi bina olsa bile yıkılma kararı veriliyor. Ardından yeni bina yapılarak sağlam bina yapıldı deniliyor. Ancak şu andan itibaren bunun yapılabilmesi de söz konusu değil. İstanbul’da çürük olan binaların seçilerek teker teker yapılması gerekiyor; yoksa bölgesel bir dönüşüm rasyonel değil. Deprem olduğu zaman nüfus 6 milyondu, şimdi 16-20 milyon. Demek ki aldığımız ders bu."