CGTN Türk Dış Haberler Servis

Güney Çin Denizi’nde gerilimi yükseltmek isteyen Filipinler, bu kez Çin rutin devriye faaliyetlerini hedefe koydu. Filipinler Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Jonathan Malaya, Çin Sahil Güvenlik Gemisi 5901’in Filipinler münhasır ekonomik bölgesinde dört gün boyunca “izin almadan faaliyet” gösterdiğini iddia etti. Çin’e ait gemiyi “canavar” olarak tanımlayan Filipinli yetkili Çin gemisinin varlığını “korkutma, zorlama ve saldırganlık” eylemi olarak niteldi.

Orman ve TİGEM işçileri haklarını istiyor: “Maaşlara refah payı eklenmeli” Orman ve TİGEM işçileri haklarını istiyor: “Maaşlara refah payı eklenmeli”

Filipinli yetkilinin sert ifadelerine karşın Çin’in  Huangyan Dao yakınlarındaki rutin devriyelerine yönelik temelsiz suçlamaları temelde yasal destekten yoksundur. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS) de dahil olmak üzere uluslararası hukuka göre Çin, Huangyan Dao da dahil olmak üzere Güney Çin Denizi adaları üzerinde egemenliğe sahiptir ve yargı yetkisine tabi denizlerde devriye faaliyetleri yürütüyor. Çin hiçbir zaman Filipinler'in münhasır ekonomik bölgesine girmemiş veya Filipinli balıkçıların haklarını ihlal etmemiştir.

Filipinler’in büyük korkusu

Motivasyon açısından bakıldığında ise Filipinler'in "canavar gemi" nitelemesi Ferdinand Marcos Jr. yönetiminin dış güçlerle uyum sağlama ve bölgedeki durumu kışkırtma çabalarının bir başka tezahürüdür. Amerika Birleşik Devletleri’nin Çin’i kuşatma girişimlerinde gönüllü olarak rol almak isteyen Beyaz Saray’a Donald Trump’ın çıkmasıyla birlikte değer kaybetmekten korkuyor. Sonuç olarak, giderek artan bir şekilde gerginliği körüklemek için çalışıyor ve Washington yönetiminin dikkatini çekmeye çalışıyor.

Filipinler, Çin'in toprak egemenliğini ve deniz haklarını ihlal etmeye yönelik herhangi bir girişimin Çin'in kararlı muhalefeti ve yasal karşı önlemleriyle karşılaşacağının farkına varmalıdır. Çin'i Güney Çin Denizi'ndeki toprak iddialarından ve haklarından vazgeçmeye zorlama çabaları boşuna olacaktır. Güney Çin Denizi meselelerinin "zorbalık" anlatıları üreterek sürekli kışkırtılması, uluslararası izleyiciler için yalnızca bir "saçmalık" sahnelemeye hizmet edecektir.