ABD’de başkanlık koltuğuna oturacak Donald Trump’la beraber yeni dönemde en çok konuşulan, isimlerden biri de Elon Musk. Seçim süreci boyunca Trump’a sonsuz destek veren Musk sadece ABD yönetiminde fiili olarak yer almakla kalmıyor. Kendisiyle simgeleşen sermaye grubunun ABD politikasının yeni dönemine güçlü etkisi, yönlendirmesi olacağı değerlendirmeleri yapılıyor.
Emekli Diplomat Engin Solakoğlu, ABD sermayesinin politikalar üzerindeki gücünü, Elon Musk örneğinden yola çıkarak CGTN Türk' değerlendirdi.
'ABD kuruluşundan itibaren sermaye devleti'
Engin Solakoğlu, ABD'nin sermaye devleti olduğunu belirterek, büyük sermayenin ülkenin politikalarında belirleyici rol oynadığını ifade etti:
Şimdi Amerika Birleşik Devletleri'nin kuruluşundan itibaren bir sermaye devleti olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunu söylemek ideolojik bir tercih anlamına gelmiyor. Bu bir tespit. Ve bu sermaye devletinin de temel özelliklerinden bir tanesi, sermayenin büyük oranda ülkenin politikalarında belirleyici rol oynaması.
'Elon Musk, tüm dünyanın kendisine çalışması gerektiğini savunuyor'
Emekli Diplomat Solakoğlu, bu zamana kadar Elon Musk gibi ABD'nin dış politikasına müdahale edebilen bir zengin tiplemesi görmediğini belirterek, Musk'ın bir diğer özelliğinin zaman zaman ırkçı ve aşırı sağcı tonlamalar alabilmesi olduğunu söyledi:
Hiç bugüne kadar biz Elon Musk gibi doğrudan Amerika Birleşik Devletleri'nin hem iç siyasetine hem de tabii Amerika Birleşik Devletleri uluslararası ilişkilerde egemen bir konumda olduğu için biraz da dış politikasına da müdahale eden bir zengin tiplemesi görmemiştik.
Elon Musk'ın bir diğer özelliği de, kendi ideolojik çerçevesini hiç çekinmeden çok rahatlıkla söyleyebilmesi, zaman zaman ırkçı, zaman zaman aşırı sağcı tonlamalar alabilmesi. Bu anlamda geçmişteki Amerikalı zenginlerden farklı olarak hatırlayalım, işte Bill Gates, gibi eski zenginler, "bizden de yeterince vergi alınmıyor" diye biraz yalan biraz doğru çıkışlar yaparken Elon Musk tam tersine neredeyse bütün ülkenin ve dünyanın kendisine çalışması gerektiğini hiç zorlanmadan savunabilen bir adam.
'İlginç bir tipleme'
Solakoğlu, Elon Musk'ın vahşi kapitalizmin net bir örneğini sergilediğini belirterek, Musk'ın bir kamu düşmanı olduğunu vurguladı ve doğrudan Trump hükümetinde görev almaya hazırlandığını açıkladı:
Elon Musk, duymaya alışık olmadığımız ölçekte vahşi kapitalizm dediğimiz şeyin aslında yeni bir örneğini, yani çok net, makyajsız bir örneğini sergiliyor. O açıdan incelemeye değer ve burada bir başka olgu da şu: Elon Musk doğrudan Trump hükümetinde görev almaya hazırlanıyor.
Yani çok önemli bir görev değil. Kendisi tam bir kamu düşmanı. Her türlü halka verilen hizmete, desteğe, vesaireye karşı. Tam da bu şekilde Amerikan bürokrasisini yeniden şekillendirmeyi vaat ediyor. Bu açıdan ilginç bir tipleme.
'Elon Musk, işlerini Amerikan işçisinin ürettiği katkılarla yürütüyor'
Solakoğlu, Elon Musk'ın savunduğu gücün, en güçlü olanın diğerlerinin üstüne basması olduğunu belirterek, bunun genellikle faşizme yol açtığını belirtti. Ayrıca, Musk'ın piyasa özgürlüğünü savunurken, devletin sağladığı büyük teşviklerle işlerini büyütmesinin çelişkili olduğunu vurguladı:
Elon Musk'ın savunduğu, gücü gücüne yetene, yani en kuvvetli olanın diğerlerinin üstüne basması, bir çeşit Jung kanunu ya da orman kanunu gibi bir şeyden ibarettir ve bunun hızla sürüklendiği yer genellikle faşizmdir.
Çünkü böyle bir düzeni savunduğunuzda, toplumda patlama yaratmasını engellemek için otomatik olarak kolluk güçlerine, polise, askere ve benzeri güçlere başvurmak zorunda kalırsınız. Bu da, aşırı piyasacılık dediğim şeyle faşizm arasında, yani özgürlük derken özgürlüklerin sonsuza dek kısıtlanması arasında sarsılmaz bir bağ kurar.
Burada dikkat çeken bir diğer önemli konu da şudur: Bu özgürlük diyen, yani "sermayeye özgürlük verin, piyasa zaten bütün dengesizlikleri ortadan kaldırır" diyen insanların, ne hikmetse sürekli olarak devlet kapısında teşvik, vergi indirimi, muafiyet gibi yardımlar kovalamasıdır.
Bunun mükemmel bir örneği de bugün Tesla markasının yaratılmasında Amerikan devletinin, yani Amerika'da vergi ödeyen Amerikan vatandaşlarının olağanüstü maddi katkılarıdır. Tesla, devletten büyük teşvikler alıyor.
Elektrikli araç piyasasında Çin'in rekabetini karşılayabilmek ve kırabilmek için, aslında Amerika Birleşik Devletleri hazinesi, Elon Musk'ın ürettiği markaya büyük miktarda maddi yardım yapıyor.
Eğer piyasayı savunuyorsanız, bunda bir tuhaflık olması gerekir. Yani Elon Musk, bu işleri kendi gücüyle yapmıyor; devletten aldığı, yani Amerikan işçisinin, emekçisinin ürettiği değerden aldığı katkılarla yapıyor. Ancak sonra dönüp, devletin ekonomiye karışmaması gerektiğini söylüyor.