Özel Haberler

ABD'nin hayali Kürdistan ve Derebeylikler

Suriye’de HTŞ’nin 8 Aralık 2024 tarihinde Esad yönetimini devirerek ülkenin kontrolünü ele geçirmesinin ardından önemli gelişmeler yaşanıyor. ABD ve İsrail’in bölgede süregelen faaliyetleri dikkat çekerken, İsrail’in Suriye topraklarında 25 km derinliğe kadar ilerlemesi gerilimi daha da artırdı. Peki, Suriye’deki bu yeni dönemde neler yaşanıyor ve Ortadoğu’nun geleceği nasıl şekillenecek? Gelişmeleri Gazeteci-Yazar Banu Avar, CGTN Türk için yorumladı.

Aslı Ağırdil

Suriye’de 8 Aralık'ta Beşar Esad yönetiminin ardından HTŞ hükümetinin kontrolüne geçilmesiyle birlikte ülkede hızlı gelişmeler yaşanıyor. Bölgedeki ABD ve İsrail varlığı da etkisini göstermeye devam ediyor. Son olarak, İsrail'in Suriye'de 25 km'ye kadar ilerlemesi gerilimi daha da artırdı. Peki, Suriye’deki yeni dönemde neler oluyor ve yaşanan gelişmeler ışığında Ortadoğu'nun geleceği nasıl şekillenecek? Gazeteci-Yazar Banu Avar CGTN Türk'e değerlendirdi. 

'İsrail, işgal ettiği bölgede Dürzi devleti kurmak istiyor'

Gazeteci-yazar Banu Avar, Ortadoğu'daki olası gelişmeleri değerlendirerek, Suriye'nin güneydoğusunda Amerikan varlığına dikkat çekti. Avar, İsrail'in hedef aldığı bölgelerde özellikle Dürzi devleti kurma çabalarına vurgu yaptı: 

‘Kürdistan olayı ve Suriye'nin bu şekilde beş parçaya ayrılması meselesi, aslında 1980'lerde odaklanan bir plana dayandırılabilir. Bu süreç, Birinci Dünya Savaşı'ndaki paylaşım dönemine benziyor. O dönemde, İngiltere'nin çıkarları doğrultusunda cetvelle çizilen sınırlar sonucunda Irak, Ürdün ve Lübnan gibi devletler ortaya çıkmıştı. Bugün ise Batı Asya, Amerikan ve İsrail çıkarları doğrultusunda bölünmeye çalışılıyor gibi görünüyor. Bu bağlamda, 8 Aralık'ta yaşanan gelişmelerde Suriye'nin kuzeydoğusunda bir PKK, YPG ya da SDG gibi çeşitli isimlerle anılan bir oluşumun kurulduğunu, fiili olarak bir devlet yapısının ortaya çıktığını gözlemliyoruz. Ayrıca, İsrail'in hedef aldığı ve işgal ettiği bölgelerde, özellikle bir Dürzi devleti kurulması gerektiği dile getiriliyor. Suriye'nin güneydoğu kısmında ise Amerikan varlığına dikkat çekiliyor. Şam'da da HTŞ'nin oturacağı ve yarısına da onun hakim olacağı bir haritadan bahsediyoruz. Bir anlamda eyaletleşme üzerine gidiyorlar, ama burada başarıya ulaşabilirler mi, bence sıfır ihtimal.

'Trump, göreve geldiğinde Suriye'yi daha da güçlendirecek'

Yeniden başkan seçilen Donald Trump'ın göreve başladığında Suriye’deki askeri varlığını güçlendirmeye devam edeceğini belirtti ve şunları söyledi: 

Benim inanamadığım yorumlar yayınlanıyor ve insanlar, belki de kasıtlı olarak bunu yayılıyor. Hemen çekilecek, bakın çok iyi olacak, şudur budur falan… Hiç öyle bir havası yok bana sorarsanız. Ortada açık ve net olan, Amerika'nın askeri varlığıyla İsrail'i korumaya çalışıyor, değil mi? Eğer İsrail'i ve ayrıca da Suriye Kürdistanı'nı korumaya çalışıyorsa, niçin asker çeksin? Yani hiçbir mantık göremiyorum. Tam tersine bence güçlendireceklerdir orada, binlerce tırla gittikleri ve yerleştikleri ve sonuçta fiilen orada ortaya koydukları bir Suriye Kürdistanı var, aynı Irak Kürdistanı gibi. Onu daha da güçlendireceklerini düşünüyorum. Asla askeri asker çekeceklerini düşünmüyorum.

'Büyük İsrail Projesi'

Banu Avar, İsrail ve ABD’nin Suriye’nin güneyinde bir tampon bölge yaratmaya çalıştıklarını belirterek, İsrail’in Kürtlerin devletleşmesini istediğini vurguladı. Ayrıca Avar, dört ülkenin parçalarından oluşturulacak büyük İsrail projesinden bahsetti:

İsrail ve Amerika'nın temel çıkarlara baktığımız zaman, öncelikle Suriye'nin güneyinde bir tampon bölge yaratmaya çalışıyorlar ve bu Suriye'nin güneyindeki tampon, Golan bölgesiyle başladı, daha da genişletmeye çalışıyorlar. Dürzilerin özellikle bölgede olması, hatta İsrail'e katılmasından söz ediyorlar. Ama en önemlisi ve bizi çok etkileyecek olan şey, İsrail Kürtlerin devletleşmesini istiyor, Amerika da bunu istiyor. Kürdistan hedefi var bunların ve bu Kürdistan hedefi, 4 ülkeden, İran, Irak, Suriye ve Türkiye'den koparılan parçalarla oluşturulacak bir büyük İsrail projesi. BİP'ten bahsediyorlar. Büyük İsrail projesi ve orta büyüklükte bir Kürdistan'dan bahsediyorlar. Şu an için neymiş? Zaten Irak Kürdistanı bağımsız,  zaten Suriye'yi de aldık, tamam fiilen orada bir devletçik var, kala kala İran'la Türkiye kaldı. Dolayısıyla harekâtımıza, hamlelerimizi buna göre hesaplayalım diyorlar. Türkiye'nin uğraşması gereken durum budur bence.

'Herkes birbirini yiyecek'

Avar, son olarak Suriye’de bir iç savaşın yakın zamanda başlayacağını öngördüğünü belirterek, sözlerini şu şekilde tamamladı:

'Çok büyük bir savaş olacağını tahmin ediyorum; yani sadece ben değil, bu konuyla ilgilenen birçok uzman da zaten bunu söylüyor. Suriye, bu haliyle derin bir savaşa mahkûm. Gerçekten burada herkes birbirini yiyecek.'

Röportajı izlemek için aşağıdaki linke tıklayınız