Haiti’de 2010’daki yıkıcı depremle ortaya çıkan insani krizin etkileri sürerken çeteler arasında çatışmalar başladı. Başkent Port-au-Prince’de çetelerin ‘soykırım’ tehditleri altında yaşayan Haiti ile ilgili yamyamlık iddiaları ortaya atıldı.

2021’de Cumhurbaşkanı Jovenel Moise’nin suikast sonucu öldürülmesiyle oluşan siyasi boşluk, bu sene çetelerin tehdidiyle gerçekleşen Başbakan Ariel Henry’nin istifasıyla derinleşti. Çetelerin şiddetli çatışmaları devam ederken, Haiti’deki olaylarla ilgili sosyal medyada yamyamlık iddiaları yayıldı. İddialara konu olan bir videonun, 2018'de başka bir ülkedeki Cadılar Bayramı partisi için hazırlanan dekor olduğu belirlendi.

Ciddi bir toplumsal kriz yaşanan Haiti’de gündem olan yamyamlık iddialarını Haitili-Amerikalı Girişimci-İş İnsanı Georges Sami Saati ve AYİTİ TV Kurucusu-Yapımcı Claude Mancuso, CGTN Türk’te yanıtladı.

İki Haitili-Amerikalı uzmana göre, depremden sonra çözülemeyen insani kriz, zorunlu iç göç ve çetelerin çapraz ateşinde kalan Haitililer, acil durumun pençesindeyken 'yamyam' algısına yem ediliyor.

Georges Sami Saati: Haiti'yi tamamen ABD Büyükelçiliği kontrol ediyor

Haiti'de 'yamyamlık' olmadığının altını çizen Georges Sami Saati’ye göre asıl Haiti, Batılı güçlerin yamyamlığıyla karşı karşıya kalmış durumda:

“Haiti'yi tamamen ABD Büyükelçiliği kontrol ediyor. Çete liderleri Amerika için çalışıyor. Her Haitili eczaneleri, okulları, yoksul halka hizmet eden kamu hastanelerini yok ettiklerini biliyor. Eğer gerçekten bir devrim yapmak istiyorsanız, neden Haiti'yi yok edesiniz ki?”

‘Cihatçıları icat eden ABD, çeteler aracılığıyla aynısını yapmaya çalışıyor’

ABD'nin Libya ve Suriye'de yaptıklarını Haiti'de çeteler aracılığıyla yapmaya çalıştığını söyleyen Saati, şöyle devam etti:

“Çok iyi bir konuma sahip, güzel iklimi, güzel plajları var. Haiti'de çok fazla mineral, çok fazla gaz, çok fazla petrol, çok fazla altın, gümüş, iridyum, uranyum var. ABD, Haiti’nin bu kaynaklarını eline geçirmek istiyor. 2011'den beri Libya ve Suriye'de yaptıklarının aynısını yapıyorlar. Yani cihatçıları, Taliban'ı, El Kaide'yi, IŞİD'i icat ettiler. Aynı şeyi Haiti'de de yapıyorlar. İşte bu yüzden Haitililer onlara Haiti’nin Taliban'ı diyor. İstediklerini yapabileceklerini düşünüyorlar. Görüyorsunuz, şu anda ülkeyi yeniden inşa etmek için yok ediyorlar ancak artık çok kutuplu bir dünya var.

‘Amerikan Donanması karaya çıkmak için hazır bekliyor’

Daha önce sadece ABD ve Haiti halkı vardı. Artık Amerikalıları sevmiyorlar. Amerikan halkından bahsetmiyorum. Burada kastettiğim Amerikan hükümeti… Amerika'nın yaptığı 110 yıllık sömürgeciliğin sadece kendilerine zarar verdiğini düşünüyorlar. Amerika, Haiti için ne yaptı? Şu anda Haiti kıyılarına gemi gönderen Amerikan Donanması, karaya çıkmak için hazır bekliyor. Yani tamamıyla herkesin tiyatro olduğunu bildiği bu şovu yapmaya devam ediyorlar ve ülkeleri tamamen yok ediliyor. Ve Haitililerin kendilerini savunacak hiçbir yolu yok.”

Claude Mancuso: Gerçek yamyam deprem fonundan çalan Hillary ve Bill Clinton’lardır

Haiti’deki yamyamlık iddialarını CGTN Türk’e yorumlayan AYİTİ TV Kurucusu ve film yapımcısı Claude L.C. Mancuso da Haiti’nin kültüründe 'yamyamlık' olmadığını söyleyerek, “Gerçek yamyam deprem fonundan çalan Hillary ve Bill Clinton’lardır” dedi.

Mancuso, şunları söyledi:

“Haiti'de yaşadığım tüm yıllar boyunca, yani 1977'den başlayarak 33 yılı aşkın süredir, size yamyamlığın Haiti kültürünün bir parçası olmadığını söyleyebilirim. Güzel bir kültür, güzel insanlar.. ne yazık ki bugün geldiğimiz nokta, dış müdahalelerin birikimidir. Haiti'nin sözde dostları, yani Fransa, Kanada ve ABD'den bahsediyoruz, Haiti'yi bugünkü duruma getiren halden doğrudan sorumludurlar. Bu çeteler ABD’den gelen pahalı silahlarla donatılmış durumdalar, Amerika da bunu biliyor. Silahlarının nerede olduğunu, nereye gittiklerini, onları kimin satın aldığını biliyorlar. ABD, Haiti Başbakanı Ariel Henry’i 37 ay boyunca, ülkeyi seçim havasına sokmamasına rağmen destekledi ve orada tuttu.

‘Sözde dost ABD, Fransa ve Kanada Haiti’yi bu hale getirdi’

Sorun şu ki, şu anda Washington'da Beyaz Saray, Obama ve Hillary Clinton tarafından kontrol ediliyor. Aslında tüm kararları veren onlar. Bence Biden, Haiti Kreolü’nde de dediğimiz gibi zombi.. Yani statüko üzerinden para kazanıyorlar. Hillary Clinton, Haiti'den çok fazla para çaldı ve pastadaki payını elinde tutmaya devam ediyor. Fransa ise Haiti’de yaptıklarını inkar etmeye devam etti. Yoksullaştırarak, özgürlükleri için savaşan kölelere borç yükleyerek, savaş gemileriyle gelip hükümeti, şu anda değeri milyarlara yükselen, milyonlarca dolar ödemesi için tehdit ederek… Ülkeyi yoksullaştırmaya devam eden bu parayı geri ödemek zorundalar ve ödemeyi reddediyorlar. Kanada, bu başkanı ve başbakanı aylarca desteklemeye devam etti. Hala üniversite mezunu Haitilileri, Kanada'ya çalışmaları için davet ediyorlar. Kanada’daki insanlar ülkeyi terk ediyor çünkü soğuk. Yani Haiti'nin dostu olduğu varsayılan bu üç ülke manipülasyon ve ihmal ile son 50 yılda bu duruma neden oldu.

‘’Yamyamlık’ sansasyonel hikayeler anlatmaktan hoşlanan gazeteciler tarafından yayılıyor’

‘Yamyamlık’ sansasyonel hikayeler anlatmaktan hoşlanan gazeteciler tarafından sahte haberlerle yayılıyor. Yamyamlık diye bir şey yok. Asıl yamyamların deprem fonundan para çalan Hillary ve Bill Clinton'lar olduğunu düşünüyorum. Bunlar gerçek yamyamlar. Haiti'yi kurutan ülkelerin hepsi yamyamdır. Haiti’de yamyamlar yaşamıyor. Asıl yamyamlar Haiti dışında ve dişlerini Haiti'nin üzerinden çekip kanlarını emmeyi bırakana kadar, Haiti şu an olduğu gibi olmaya devam edecek, bundan sonra ne olacağını kim bilebilir. Ancak Amerika Birleşik Devletleri, Fransa ve Kanada'nın Haiti'ye yönelik herhangi bir çözüme dahil olması pek umut verici bir şey değil."

Haber: Günce Nur İnce ÖZEL HABERLERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN