Kübra Karasu - Aslı Ağırdil
Yeni eğitim dönemiyle birlikte, öğrencilerin karşılaştığı en önemli sorunlardan biri olan akran zorbalığı, hem psikolojik hem de akademik yaşamlarında ciddi etkilere yol açabiliyor.
Uzman Klinik Psikolog Hacer Yücetürk Şahin, akran zorbalığını CGTN Türk’e değerlendirdi.
"Akran zorbalığında ciddi bir güç dengesizliği var"
Zorba olan kişinin de bir zamanlar kurban olduğunu söyleyen, Hacer Yücetürk Şahin, "Hepimizde şöyle bir yanılgı var; sanki sadece zorbalığa uğrayan kişi negatif etkileniyor gibi düşünüyoruz. Ancak hem kurbanı hem de zorba kişiyi ele almamız gerekiyor. Akran zorbalığında ciddi bir güç dengesizliği var. Zorbalığa uğrayan kişi yalnızken, bir tarafta seyirciler var; bunlar ses çıkarma gücünü hissetmeyenler ve bir de zorbalardır. Bu durum, üç ayaklı bir masa gibi. Seyirciler de zorbalığın başka birine uygulanmasından olumsuz etkileniyor. Zorba, evinde veya başka bir yerde zorbalığa uğramış olabilir; birçok çalışma bunu göstermektedir. Zorba olan kişi de bir zamanlar kurbandı, bu yüzden hepsini ele almalıyız" dedi.
Depresyon, kaygı ve karın ağrıları
Şahin, zorbalığın çocuklar üzerindeki etkileri hakkında şunları kaydetti:
"Kurban açısından bakarsak, okula gitmek istememe, depresyon, kaygı ve karın ağrıları gibi psikosomatik belirtiler ortaya çıkabiliyor. Akademik başarısı düşüyor, insanlara ve dünyaya güveni azalıyor; benlik saygısı da düşebiliyor. Sosyal olarak daha içe dönük, sosyal fobisi olan veya kaygılı bir kişi olabilir. Bu durum, ileriki yaşamında insanlara güvenle ilgili sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Böyle biri, sosyal olarak kendini izole ettiği için yalnızlık yaşayabilir; bu da bir anlamda depresyona yol açabilir. Araştırmalar, zorbalığın ilerleyen yıllardaki etkilerini bu şekilde göstermektedir."
"Aile kayıtsız ve şartsız çocuğunun yanında olmalı"
"Aileler zorbalık durumunda çocuklarına nasıl yaklaşmalıdır?" sorusuna şöyle yanı verdi:
"Aileler, eğer çocuk akran zorbalığına uğradıysa, öncelikle çocuğun ne yaşadığını anlatmasına izin vermelidir. Veliler bu durumda üzülebilir veya öfkelenebilir; ancak kendi duygularını bir kenara bırakıp çocuğun hissettiklerine odaklanmaları önemlidir. Çocuğun gerçekten ne yaşadığını ve neye ihtiyacı olduğunu düşünmek gerekir. Eğer aile büyük bir tepki gösterirse, çocuk ailesinin dayanamayacağını düşünerek ayrıntıları anlatmayabilir. Bu yüzden sakin bir şekilde dinlemek ve kendi duygularımızı bir kenara koymak, çocuğun yaşadığı zorbalığı tüm çıplaklığıyla görmemizi sağlar. Daha sonra mutlaka okulla iletişime geçmek ve gerekirse çocuğa profesyonel destek almak da çok kıymetlidir. Ancak en önemli şey, ailenin kayıtsız ve şartsız çocuğunun yanında olmasıdır."