Dünyanın en büyük 19 ekonomisine sahip ülkelerin yanı sıra Avrupa Birliği ve Afrika Birliği’nden liderlerin katılımı ile düzenlenen G20 zirvesi Brezilya’nın ev sahipliğinde başladı. Küresel Güney ülkelerinin yarısını oluşturduğu G20 zirvesinde bu sene liderlerin katılacağı 3 ana oturum düzenlenecek. Zirvenin ilk gününde “Açlık ve Yoksullukla Mücadele” ve “Küresel Yönetişim Kurumlarının Reformu “ ikinci günde ise Sürdürülebilir Kalkınma ve Enerji Geçişi” başlıklı oturumlarda önemli kararların alınması bekleniyor.
Zirveyi bu sene tarihi önemde yapan hususların başında ise Açlık ve Yoksulluğa Karşı Küresel İttifak’ın ilanı geliyor. Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva’nın ilan edeceği ittifak öncesi basın mensuplarına yaptığı açıklamada neoliberal ekonomi politikalarını eleştirerek piyasaların talepleri ile sokaktaki insanların gereksinimleri arasındaki makasın her geçen gün açıldığını belirtti. Lula “"Eğer liderler olarak bizler sorumluluklarımızı yerine getirmezsek, farkı yaratacak olan sizlersiniz. Sesinizi yükseltin; aksi takdirde hiçbir şey değişmez. Piyasaların sesi ile sokakların sesi arasındaki eşitsizlik giderek artıyor.” diye konuştu.
Breilzya’nın ilan edeceği Açlık ve Yoksulluğa Karşı Küresel İttifak’a Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping de desteklerini açıkladı. G 20 öncesi basın mensupları ile buluşan Guterres, katılımcı ülkelerin büyüklüklerine vurgu yaparak "Ellerinde çok büyük bir diplomatik güç var. Bunu temel küresel sorunların üstesinden gelmek için kullanmalılar." ifadelerini kullandı. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ise Brezilya medyası için kaleme aldığı makalede Beijing yönetiminin inisiyatife tam destek vereceğini duyurdu.
Xi Jinping’ten G20 makalesi: Küresel reform sesleri yükseliyor
Çin Cumhurbaşkanı Xii Jinping’in makalesinde zirvenin ana temalarından biri olan küresel yönetişimin reformuna özellikle geniş bir yer ayrılması dikkat çekti. Küresel Güney ülkelerinin önemine dikkat çeken Xi Jinping “Küresel Güney'deki diğerleriyle birlikte, gelişmekte olan ülkelerin ortak çıkarlarını kararlılıkla korumak, işbirliği yoluyla küresel zorlukları ele almak ve daha adil ve daha eşitlikçi bir küresel yönetim sistemini teşvik etmek için birlikte çalışmalıyız.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin dahil olduğu çok sayıda gelişmekte olan ülkenin destek verdiği reformun uluslararası kuruluşların yapısına da yansıması gerektiğinin altını çizen Xi şu değerlendirmelerde bulundu:
“Adil bir dünya inşa etmek, G20'nin karşılıklı saygı, eşit düzeyde işbirliği ve karşılıklı yarar ilkelerine saygı göstermesini ve Küresel Güney ülkelerinin daha fazla kalkınma elde etmesini desteklemesini gerektirir. Kalkınma, G20 işbirliğinin merkezine yerleştirilmeli ve BM Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi'nin gerçekleştirilmesi en önemli öncelik olmalıdır. Sürdürülebilir kalkınma için küresel bir ortaklık kurulmalı ve küresel kalkınma daha kapsayıcı, herkes için faydalı ve daha dirençli olmalıdır. Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü'nün reformunu ilerletmek ve Küresel Güney'in temsiliyetini ve sesini artırmak önemlidir.”
Breilzya’nın ev sahipliği: Köprü kurulması için bir şans
G20 Zirvesi’ne ev sahipliği yapan Brezilya’nın özel konumu uluslararası sistemin reformu açısından da önem taşıyor. Zira Batı ülkeleri ile iş birliğini devam ettiren Brezilya yönetimi aynı zamanda BRICS başta olmak üzere Küresel Güney ülkelerinin güçlü aktörü olarak öne çıkıyor. G20 zirvesi öncesinde bir rapor yayınlayan İngiltere Dış Politika Grubu yaklaşan G20 zirvesine dair hazırladığı raporda Brezilya’nın Kuzey ve Güney ülkeleri arasına kendini başarıyla yerleştirdiğini belirterek “Kilit önemde olgunlaşan bir güç olarak birçok tarafla dost olan Brezilya sadece G20’nin dönem başkanı değil. Brezilya aynı zamanda gelecek dönem BRICS ve COP30’un başkanlığını alarak G20 ve ötesindeki coğrafyada kurucu güç olarak kendini takdim ediyor.” ifadelerine yer verdi.
Küresel Güney ülkelerinin Birleşmiş Milletler olmak üzere küresel yönetişimdeki reform taleplerine İngiltere gibi Batılı ülkelerin de kapı araladığı anımsatılan raporda Brezilya’nın bu fırsatı değerlendirerek yeni bir denklem kurabileceği belirtildi. “Breilzya’nın G20 Zirvesi: Küresel Kuzey-Güney İlişkilerinde Köprü Olmak” başlığını taşıyan raporda ayrıca Afrika Birliği’nin de bu sene ilk kez G20 zirvesinde kurumsal olarak yer almasının reform konusundaki çok sesliliğe katkı sağlayacağı aktarıldı.
G20 diğer platformlardan neden farklı?
ABD ve takipçilerinin hegeomon olduğu platformların aksine G20’de herkesin eşit oy hakkına sahip olması, Batılı ülkelere veto yetkisinin verilmemesi kurumu Küresel Güney açısından kıymetli kılıyor. Endonezya, Hindistan ve Brezilya’nın dönem başkanlıkları sürecinde Küresel Güney ülkeleri kendilerini rahatlıkla ifade ederken bu eğilim gelecek yıl Güney Afrika’nın ev sahipliğinde devam edecek.
Küresel Güney ülkelerinin yarısını oluşturduğu G20 küresel sorunlara çözüm bulma açısından da diğer benzer Batılı platformların önüne geçiyor. Örneğin 2008 mali krizi sırasında Çin ve Batılı ülkeler ortak uluslararası bir ekonomi programı üzerinde çalışarak sürece büyük katkı sunmuştu. Benzer şekilde bu yılda Çin’in yoksullukla mücadele, temiz enerji ve sürdürülebilir kalkınma konularında öne çıkması bekleniyor.