Kübra Karasu - Aslı Ağırdil

Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı İlham Aliyev arasında gerçekleşen görüşmenin ardından, Azerbaycan BRICS’e üye olmak için resmi başvuruda bulundu. Rusya, yayımlanan ortak bildiride Azerbaycan’ın BRICS’e katılmasını desteklediğini vurguladı. Çin de daha önce Azerbaycan’ın bu yöndeki isteğini desteklemişti.

Xinjiang’dan İstanbul’a: Büyüleyici Çin ziyareti deneyimi paylaşıldı Xinjiang’dan İstanbul’a: Büyüleyici Çin ziyareti deneyimi paylaşıldı

Prof. Dr. Vişne Korkmaz, Azerbaycan’ın BRICS’e başvurusunu ve Türkiye’nin bu süreçteki rolünü değerlendirdi.

"Bu gelişme şaşırtcı değil"

Vişne Korkmaz Putin ve Aliyev görüşmesiyle ilgili şunları söyledi:

Aliyev ve Putin görüşmesinde Azerbaycan'ın ŞİÖ ve BRICS gibi organizasyonlarla olan bağının daha da güçlenmesi gündeme gelmiş olabilir. Taraflar bu konuda niyet beyanında bulunmuş veya memnuniyetlerini ifade etmişlerdir. Ancak bu açıklama ya da gelişme aslında şaşırtıcı değil. Çünkü Azerbaycan, zaten Bağlantısızlar Hareketi'nin bir parçası. Azerbaycan’ın Karabağ mücadelesinde Batı'nın yanlı tutumu, Azerbaycan’ı bu tür bir bağlantısızlık noktasına getirmişti.

"Azerbaycan, Avrupa için kilit önemde bir ülke"

"Bu bağlamda, askeri pakta üye olmayan bir aktör olan Azerbaycan, ekonomik olarak önemli bir aktör, özellikle fosil yakıtlar açısından. Dolayısıyla BRICS, son dönemde enerji politikasıyla ilgili önemli aktörleri bünyesinde toplamak ve büyük üreticiler ile büyük tüketiciler arasında bir konsorsiyum oluşturma sinyali veriyordu.Bu nedenle, Azerbaycan konusundaki iki tarafın ve BRICS üyesi olarak Rusya’nın isteği şaşırtıcı değil. 
Uluslararası işbirlikleri, hem işbirliği olduğu için hem de çatışmayı önlemenin bir aracı olarak önemlidir. Küresel sistemde bir ses duyuruluyorsa ve bu sesin arkasında güçlü bir grup desteği varsa, o ses daha kuvvetli çıkıyor. Bu durum bütün aktörler için geçerli. Dolayısıyla BRICS'in bu tür fonksiyonel ekonomik kümelenmeyle ilgili bir yönü var ve fonksiyonel bir işbirliği platformu olarak değerlendirilebilir. Azerbaycan dahil bütün orta büyüklükteki ülkeler ya da küçük güç diplomasisi sürdüren ülkeler bu platforma ilgi duyabilir. Ayrıca, işin ekonomik boyutu da önemli. Tüm bu çerçevede, Güney Kafkasya'da stratejik bir konuma sahip olan Azerbaycan, Avrupa, Rusya, Türkiye ve diğer bütün aktörler için kilit önemde bir ülke. Bu bakımdan BRICS ile geliştirdiği ilişki şaşırtıcı değil."

"Türkiye'nin konumu Azerbaycan'dan farklıdır"

Korkmaz, Türkiye'nin BRICS'e üye olma potansiyelini ise şöyle değerlendirdi:

"Türkiye de BRICS için önemli bir platformdur, özellikle orta büyüklükteki güçler ve bölgesel aktörler için. Türkiye'nin enerji merkezi olma çabası var ve bu bağlamda BRICS'in enerji politikalarının dışında kalmak istemediği bir gerçek. Türkiye'nin BRICS üyeliği konusunda çeşitli düşünceleri olduğu biliniyor. Türkiye'deki yetkililer bunu ifade etmişlerdir. Ancak, Türkiye bir NATO üyesidir ve NATO, Türkiye için değerli bir örgüttür. Türkiye istekli bir aktör olsa da, karar verme sürecinde NATO üyeliği özel bir durum oluşturur. Bu nedenle Türkiye'nin özel konumu ve sesinin BRICS tarafından anlaşılması ve değerlendirilmesi önemlidir. Türkiye’ye yapılan son davet, gözlemci olarak katılması, önemli bir adımdır. Ancak, Türkiye’nin konumu Azerbaycan’dan farklıdır."