Kübra Karasu
Yemen Devlet Televizyonu El Mesire, ABD ve İngiltere'nin Yemen'in batısındaki Hudeyde vilayetine bağlı Kamaran Adası'nı hedef aldığını bildirdi. Bu gelişme, bölgede zaten mevcut olan gerilimi daha da artırdı.
Öte yandan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Perşembe günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde önemli bir konuşma gerçekleştirdi. Abbas, İsrail’in Gazze’ye yönelik sürmekte olan saldırılarına dikkat çekerek, "Önümüzde hiçbir çözüm kalmadı" şeklinde ifadelerde bulundu. Prof. Dr. Hüseyin Barış Doster, bu iki önemli gelişmeyi değerlendirmek üzere CGTN Türk’e açıklamalarda bulundu.
"İran topraklarına saldıramadıkları için vekil gücü olan Husilere saldırıyorlar"
Prof. Dr. Barış Doster, ABD ve İngiltere'nin Husilere düzenlediği saldırıyı şöyle değerlendirdi:
"Husiler, bölgede İran'ın önemli vekil üsleri arasında bulunuyorlar. Dolayısıyla ABD ve İngiltere'nin Husilere yönelik saldırısını, ABD ve İngiltere'nin asıl İran'la olan gerilimi kapsamında değerlendirmek gerekiyor. ABD ve İngiltere doğrudan İran topraklarına saldıramadıkları için, çünkü böylesi bir saldırı savaşı daha da yaygınlaştırır ve bölgeselleştirir, dolayısıyla İran'ın vekil gücü olan Husilere saldırıyorlar. Öte yandan, Husilerin de ABD ve İngiltere'nin gerek ticari gemilerine karşı etkili saldırılar yaptıkları biliniyor. Ayrıca, askeri araçlarla gemilere karşı son derece etkili biçimde operasyonlar düzenliyorlar. ABD ve İngiltere'nin Husilere saldırması, aynı zamanda İran'a bir mesaj içeriyor. İran'ın İsrail'e misillemede bulunacağı, ne zaman bu misillemenin yapılacağı, misillemenin zamanlaması yanı sıra dozu, kapsamı, şiddetinin tartışıldığı şu günlerde, ABD ve İngiltere'nin Husilere yönelik bu saldırısını bu kapsamda değerlendirmekte yarar var."
"Türk milletinin bu konudaki kararlılığı..."
Filistin Yönetimi Lideri Mahmud Abbas'ın TBMM'de yaptığı konuşmanın önemine dikkat çeken Barış Doster, şu ifadeleri kullandı:
"Filistin yönetimi lideri Mahmud Abbas'ın, ülkesinin gerek İslam Konferansı Örgütü (İslam İşbirliği Teşkilatı) ve gerekse Arap Ligi (Arap Birliği) tarafından yeterince savunulmadığı, sahiplenilmediği bir ortamda, Türkiye'nin Filistin davasına partiler üstü bir sahiplenişle, hassasiyetle ve duyarlılıkla sahip çıktığı bir ortamda ve İsrail'in Gazze'deki barbarlığının, vahşetinin ve zulmünün ABD ve Avrupa emperyalizminin de sonsuz, sınırsız ve koşulsuz desteğiyle devam ettiği bir süreçte, şüphesiz TBMM'de konuşma yapması önemlidir. Birincisi, Filistin'in sesini ve tezlerini duyurması anlamında önemlidir. İkincisi, Türkiye'nin Filistin konusundaki hassasiyetini ve Filistine verdiği desteği göstermesi anlamında önemlidir. Üçüncüsü, İslam aleminin, Arap aleminin ve hatta Batı dünyasının etkili bir şekilde adım atmazken Türk milletinin bu konudaki kararlılığını göstermesi anlamında önemlidir."
