Özel Haberler

'Dünyada nerede savaş varsa, orada ABD'li silah şirketleri var'

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Tayvan'a 385 milyon dolarlık yeni bir silah satışına onay verirken, Çin Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin bu adımına tepki gösterdi ve satışın derhal durdurması gerektiğini vurguladı. Tayvan’ın sözde lideri Lai Ching-te ise, ABD’nin Hawaii kentine gerçekleştirdiği "transit ziyaret" ile dikkat çekti. Lai’nin bu ziyareti, Tayvan-ABD ilişkileri ve Çin ile yaşanan gerilim açısından önemli işaretler barındırıyor. Konuyu Dr. Barış Adıbelli, CGTN Türk’e değerlendirdi.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Tayvan'a 385 milyon dolarlık (13 milyar TL) yeni silah satışına onay verdi.

ABD Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı (DSCA) cuma günü yaptığı açıklamada, savaş uçakları ve radar sistemleri için yedek parçalar da dahil olmak üzere askeri teçhizat teslimatına 2025'te başlamayı planladıklarını belirtti. Çin uzun zamandır ABD'nin Tayvan'a silah satışına karşı çıkıyor.

Tayvan adası sözde lideri Lai Ching-te ise  ABD’nin Hawaii kentine “transit ziyaret” gerçekleştirdi. 

Çin Dışişleri Bakanlığı, Tayvan liderlerinin, resmi diplomatik bağları olmamasına rağmen adanın en büyük silah tedarikçisi ve destekçisi olan ABD'ye gidişini de eleştirdi.

Yaşanan tüm gelişmeleri Dr. Barış Adıbelli CGTN Türk'e değerlendirdi. 

Tayvan liderleri, 'mola diplomasisi' geliştirdiler 

Tayvan adasının sözde lideri Lai Ching-te, ABD’nin Hawaii kentine gerçekleştirdiği transit ziyaretin sebebini ve bu ziyaretin stratejik açıdan ne anlam ifade ettiğini belirten Adıbelli, şunları söyledi:

Burada, acaba ziyaret Hawaii son durak mıydı, yoksa bir başka destinasyona uçarken bir mola mı verildi? Bunu bilmek önemli. Genelde Tayvan liderleri, "mola diplomasisi" diye bir şey geliştirdiler. Bu diplomasi, yetkililerle ayaküstü veya havaalanında yapılan görüşmeleri kapsar. Amerika ve Tayvan ilişkilerinde bu tür bir diplomasi ya da "domasi" şekli vardır.

Dolayısıyla, hâl böyle olunca, bu ziyaretin de büyük ihtimalle bu bağlamda gerçekleştiği söylenebilir. Diğer taraftan, Hawaii bir Amerikan eyaleti olduğuna göre, Tayvan liderinin doğrudan burada bir ziyaret yapması, Çin'in tek Çin politikasına ters düşer. Çin, böyle bir hareketi genellikle iyi niyetli ve samimi olarak görmemiştir. Türkiye ile olan ilişkiler açısından da, bu ziyaret hem mola diplomasisi hem de son destinasyon açısından önemli bir yere sahiptir ve aslında her iki durum da aynı anlamı taşır.

'Dünyada 25 büyük silah şirketinin üçte biri Amerika menşeli'

Dünyada 25 büyük silah şirketinden üçte birinin Amerika menşeli olduğunu belirten Adıbelli, ABD’nin Tayvan'a 385 milyon dolarlık (13 milyar TL) yeni silah satışına onay vermesini şu sözlerle değerlendirdi:

Tabii ki olumsuz yansıyacak. Yani yanı başınızda bir ada var, sizin toprak parçanız ve size karşı sürekli silahlanıyor veya silahlandırılıyor. Bu da ister istemez ulusal güvenliğinize yönelik bir tehdit olarak algılanır. Çünkü buradaki sözde yönetim, Çin'e karşı açık bir düşmanlık sergileyen bir yönetim. Yani birleşmeyi savunan, bölgedeki güvenliği ve gerekirse Çin'in de güvenliğini sağlamayı amaçlayan bir yaklaşım yok.

Tamamen Çin'e odaklanmış bir durum var. Ancak burada maalesef dünyadaki çatışmaların doğasında olan bir gerçek. Nerede bir savaş ve çatışma varsa, orada Amerikalı silah şirketlerinin bulunduğu bir durum söz konusu. Dünyada 25 büyük silah şirketi bulunuyor, bunların üçte biri ise Amerika menşeli. Dolayısıyla bu silah şirketlerinin karnı doymadığı sürece, ne Ukrayna savaşı biter, ne Orta Doğu’daki gerginlik sona erer, ne de Tayvan’ın silahlandırılması durur.

'ABD, Tayvan'a her yıl yeni bir bahaneyle milyonlarca dolarlık silah satıyorlar'

ABD'nin Tayvan’a her yıl yeni bir bahane ile milyarlarca dolarlık silah sattığını ve Tayvan’ın elindeki bütün parayı Amerika Birleşik Devletleri’nin gasp ettiğini belirten Adıbelli, şöyle konuştu:

Amerika, Tayvan'ı bırakmıyor. Tayvan kârlı bir pazar. Yani her yıl bir rapor yayınlıyor, Amerika diyor ki, "Sizi işte sonbaharda, kışın Çin işgal edecek. Çin ordusu şunu yapacak, bunu yapacak... Hadi uçak filolarınızı güncelleyelim, modernize edelim, modern hava savunma sistemleri verelim." Her yıl yeni bir bahane ile milyonlarca değil, milyarlarca dolarlık silah satıyorlar yani Tayvan’ın elinde. Ki avucundaki bütün parayı Amerika Birleşik Devletleri bu şekilde gasp ediyor. Yani Amerika çok kârlı bir yer bulmuş, işte karşılığında da sırtını sıvazlıyor. Onun liderini orada cumhurbaşkanlığı gibi karşılıyorlar. Bundan da Tayvanlılar memnunlar ama karşılığında ne alıyorlar? Karşılığında Amerikan silah şirketleri Tayvan’ı sömürüyor. Tayvan’ın tabii bunu görmesi lazım.

'Tayvan meselesi sürekli gündemde olacak'

Tayvan’ın ABD’den milyar dolarlık silah almasıyla Çin’e karşı koymasının mümkün olmadığını kendilerinin de bildiğini söyleyen Adıbelli, bu süreç devam ettiği sürece Tayvan meselesinin sürekli gündemde kalacağını belirtti:

Karşınıza koskoca bir Çin Halk Cumhuriyeti var. Bölgenin ve dünya verilerinin en önemli askeri gücü haline gelmiş durumda. 2 milyar, 3 milyar dolarlık silah almayla Çin’e karşı koymanızın mümkün olmadığını kendileri de iyi biliyor ama Amerikalılar öyle bir sarmal kurmuşlar ki, Tayvan’da Orta Doğu’daki ülkelerle, benzer şekilde, tehdit olarak gösterdikleri İran’ı, Arap ülkelerine satıyorlar, yukarıda ise Rusya’yı, Yunanistan’ı ve bazı diğer ülkelere de Türkiye’yi tehdit gösterip onlara da silah satıyorlar. Tam tersini ise bize gösterip, bizlere de silah satıyorlar. Dolayısıyla Amerikan silah şirketleri, hem ekonomiyi, hem finansı, hem siyaseti finans ediyorlar. Bu şekilde bu süreç devam ettiği sürece, Tayvan meselesinin de sürekli gündemde olacağı açıktır.