Çin

Xi, ŞİÖ Devlet Başkanları Konseyi'nin 24. Toplantısı'nda konuştu

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen Shanghai İşbirliği Örgütü (SİÖ) Devlet Başkanları Konseyi’nin 24. Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Xi, ŞİÖ’nün kurulmasından 23 sene sonra üye sayısının 10’a çıktığını, ŞİÖ çerçevesindeki büyük ailenin üç kıtadaki 26 ülkeyi kapsadığını, ortakları daha da çoğalırken iş birliği temelinin de daha sağlam hale geldiğini belirtti.

Günümüz dünyasında büyük değişikliklerin yaşandığına ve insanlığın bir kez daha tarihi bir yol ayrımında bulunduğuna dikkat çeken Xi, ŞİÖ’nün tarihin doğru tarafında ve adalet ve hakkaniyetten yana durmasının tüm dünya için büyük önem taşıdığını kaydetti.

“Soğuk Savaş zihniyetinin tehdidi karşısında güvenlik korunmalı”

Xi Jinping, Soğuk Savaş zihniyetinin tehdidi karşısında güvenliğin kırmızı çizgi olarak korunması gerektiğine dikkat çekti.

Xi, ortak, kapsamlı, iş birliğine dayalı ve sürdürülebilir güvenlik konseptinin hayata geçirilmesi, karmaşık güvenlik tehditleriyle diyalog ve iş birliğiyle mücadele edilmesi, derin değişikliklerin yaşandığı uluslararası düzen karşısında kazan-kazan anlayışına bağlı kalınması ve kalıcı barışın ve evrensel güvenliğin hakim olduğu bir dünyanın inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.

“Kalkınma hakları korunmalı”

Çin Cumhurbaşkanı Xi, “bahçeleri çevreleyen yüksek çitlerin” oluşturduğu gerçek risklerin karşısında kalkınma hakkının korunması önemine vurgu yaptı.

Xi, genel yarar ve kapsayıcılığa bağlı kalınması, bilimsel ve teknolojik inovasyonun teşvik edilmesi, sanayi ve tedarik zincirlerinin istikrarının ve sorunsuz işleyişinin korunması, bölgesel ekonominin canlılığının geliştirilmesi ve ortak kalkınma hedeflerine ulaşılmasının hızlandırılması gerektiğinin altını çizdi.

“Dayanışma güçlendirilmeli”

Xi, müdahale ve ayrışma gibi tehditlerin karşısında dayanışmanın güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Xi, “Dış müdahalelerle mücadele etmek için işbirliği yapılmalı. Karşılıklı destek verilirken birbirlerinin kaygıları dikkate alınmalı. İç anlaşmazlıklar ele alınırken barışa öncelik verilmeli. İş birliği sorunları çözülürken benzerlikler toplanıp farklılıklar giderilmeli. Her ülke, kendi geleceği ve kaderini kendi tayin etmeli ve aynı zamanda bölgesel barış ve kalkınma da o ülkenin kendi çabalarıyla sağlanmalıdır." ifadelerini kullandı.

ÇİN HABERLERİNİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

ü