Türkiye, Kuşak ve Yol inşasında önemli bir katılımcı olarak yer alıyor. Son on yılda, Türkiye'de 'Çin rüzgarı' hızla büyüyor. CGTN Türk muhabirleri Cao Ying ve Ma Yuyao, NTV Tekno Hayat programının sunucusu Ahmet Can ile birlikte Kağıthane-İstanbul Havalimanı Metrosu, Nuctech ve Kumport Limanı gibi Kuşak ve Yol projelerini ziyaret ettiler.
Türkiye'nin en hızlı metrosu olan Kağıthane-İstanbul Havalimanı metrosu, 22 Ocak 2023 tarihinde resmi olarak hizmete girdi. Bu metro, Çin'in yurtdışına ihraç ettiği ilk tam otomatik sürücüsüz metro olma özelliğini taşıyor. Çinli CRRC Zhuzhou Locomotive Co., Ltd. tarafından inşa edilen trenlerle Kağıthane İstasyonu'ndan İstanbul Havalimanı'na 24 dakikada ulaşım sağlanıyor.
Ahmet ve Ma, metroya binerek trenin özellikleri hakkında bilgi edindi ve trenin hızını ve konforunu deneyimledi. CRRC MNG Mühendisi He Kaibo, Kağıthane-İstanbul Havalimanı metrosunda kullanılan teknoloji hakkında şunları söyledi:
"Aracımız, otonom sürüşe uygun otonom teknoloji ile donatılmış durumda. Bu teknoloji, havalimanı hattının farklı saatlerdeki yolcu yoğunluğuna adapte olabilmesini sağlıyor. Ayrıca, büyük eğimlere uyum sağlayabilen çekiş kontrol sistemini geliştirdik, böylece uzun mesafeli, yüksek hızlı sürüşlere olanak tanıdık. Acil durumlarda yolcuların operasyon ve kontrol merkeziyle anında iletişim kurabilmesini sağlamak için görünebilen interkom sistemi ve kapıların interaktif kilidi açılması sistemi bulunuyor. Ayrıca, araçta SİL2 güvenlik standardına uygun yepyeni bir kontrol sistemini tanıttık, böylece araç daha güvenli bir şekilde kontrol edilebiliyor. Araç, basınca dayanıklı 1200 kN ve gerilme direnci 960 kN ile standartlardan 1.5 kat daha güçlü. Ayrıca, araç EN45545 yangın güvenliği standartlarına uygun olarak tasarlandığından yangın riskini en aza indiriyor. Elektrik sağlamak için pantograf barasına dayalı ana elektrik şebekesini kullanıyoruz. Herhangi bir pantograf arızası durumunda araç normal bir şekilde çalışmaya devam ediyor. Ayrıca, vagonlarda iç döngülü algılanma sistemi kuruyoruz, böylece radyo ve duyurular gibi sesler, frekansa dönüştürülüp işitme cihazı kullanan yolculara kolayca ulaşıyor. Klima sisteminde basınç dalgası koruma cihazı bulunuyor, böylece basınç dalgalanmalarının yol açabileceği rahatsızlıklar en aza indiriliyor. Her araçta ayrıca akıllı USB bağlantı noktaları ve bagaj rafları bulunuyor."
İstanbul Havalimanı hattının yerel işletmelerinin katılımının, Türkiye'nin demiryolu ulaşım sektörünü geliştirdiğini ve Çin ile Türkiye arasındaki ulaşım işbirliğini derinleştirdiğini belirten He, CRRC MNG olarak iki ülkenin ulaşım alanındaki işbirliğini daha da geliştirerek Türk halkına daha güvenli, rahat, ekonomik ve kullanışlı seyahat imkanları sunacaklarını ifade etti.
Türkiye'nin en büyük ve modern üç limanından biri olan Kumport , 2015 yılında Cosco Shipping Port Limited (CSPL), China Merchants Port Holding (CMPH), China İnvestment Corporation’dan (CIC) oluşan üçlü konsorsiyum tarafından satın alınmıştı. Bu satın almanın ardından limanda yatırımlar hızla büyüdü.
1.7 milyon TEU olan yıllık konteyner organizasyon kapasitesi, 2.1 milyon TEU’ya çıkarıldı. Kumport Limanı’nı da ziyaret eden Ahmet ve Ma, liman çalışmalarında ileri teknoloji kullanımına tanıklık etti. Kumport'un teknik çalışmalardan sorumlu olan yetkili, mevcut terminal sahalarında oluşturulan 4 ayrı CFS sahasında müşterilerin farklı hizmet talepleri karşılandığını ve CFS sahalarında rezervasyonlu sistem uygulanarak konteynerin planlanan zamanda işleme alınmasının sağlandığını ifade etti.
Kumport Limanı Finansal İşler Genel Müdürü Wu Zhonghua, Çin ve Türkiye’nin Kuşak ve Yol ortak inşa projelerinden biri olan Kumport Limanı’nın son yıllarda yönetme seviyesi ve işleme verimliliğini sürekli yükselterek Çin ve Türkiye arasındaki ticarete daha kolay hizmeti sağladığını, Türkiye’nin ekonomik gelişimine olumlu katkıda bulunduğunu ifade etti.
Ahmet Can ve Ma Yuyao'nun Kumport ziyaretinde ayrıca Çin’in Fuzhou kentinde düzenlenen Dünya Deniz Donanımları Fuarı’na katılan Cao Ying ve Alaaddin Çolak ile bir canlı bağlantı gerçekleştirdi ve denizcilik alanında Çin ile Türkiye arasındaki işbirliğini konuştu.
Güvenlik kontrol sistemi hem havalimanları hem limanlar için son derece önemli. Bu alanda Çinli teknoloji şirketi olan Nuctech büyük rol oynuyor. Ahmet ve Ma, Nuctech Türkiye şubesine de bir ziyarette bulundu.
2005 yılında açılan Nuctech'in Türkiye’nin çoğu kara ve deniz limanlarında ekipmanları bulunuyor. Nuctech'in Türkiye'ye sağladığı ekipmanlar, Türkiye hükümetine ve halkına daha güvenli ve kolay güvenlik kontrolü çözümleri sunuyor.
2017 yılında Nuctech, İstanbul Havalimanı ile tüm X-raylı güvenlik kontrol ekipmanlarını sağlama anlaşmasını imzaladı. Bu anlaşma, 2018 yılında yürürlüğe girdi ve İstanbul Havalimanı'ndaki tüm güvenlik kontrol ekipmanlarını Nuctech tarafından sağlanmış oldu. Pandemi döneminde, Nuctech İstanbul Havalimanı'na CT teknolojisi taşıyan güvenlik kontrol ekipmanları sağlayarak, İstanbul Havalimanı'nı dünyanın en gelişmiş CT teknolojisine sahip ilk ve tek havalimanı haline getirdi. Bu teknoloji sayesinde tehlikeli ürünler otomatik olarak algılanıyor ve yolcular, bilgisayar, yıkama çantası, kol saati, kemer gibi ürünleri valizden çıkarmadan doğrudan kontrol kapısından geçerek zaman kazanabiliyorlar.
Bulgaristan ve Türkiye sınırında kurulan tren kontrol sistemi de önemli bir gelişme. Bu sistem sayesinde Bulgaristan'dan gelen trenler duraklamadan taranabilir hale geldi ve gümrük kontrol verimliliği büyük ölçüde arttı.
Nuctech Türkiye Genel Müdürü He Pengfei, Nuctech'in İstanbul Havalimanı'ndaki ekipmanlarının Türk halkı üzerinde derin bir etki bıraktığını belirterek, Nuctech teknolojisinin güvenlik kontrol geçiş süresini normal güvenlik kontrol ekipmanlarına göre 2-3 kat daha hızlı hale getirdiğini vurguladı.
Kuşak ve Yol'un yeni simgelerini keşfetme etkinliği Türkiye genelinde büyük ilgi gördü. Etkinlik, 20 milyon kişi tarafından izlenirken, farklı alanlardan on binlerce kişi, ilkokul öğrencileri, sanatçılar, akademisyenler, siyasetçiler ve medya temsilcileri Kuşak ve Yol'un yeni simgelerini keşfetmeye çalıştı.
NTV Operasyon Müdürü Cengizhan Kocahal, etkinliği ve Kuşak ve Yol inisiyatifini olumlu bir şekilde değerlendirerek şunları söyledi:
"Ipek Yolu, yüzyıllardır Doğu ile Batı arasında bir köprü oldu. Uygarlıklar değişse de, yolun yönü ve ruhu hep aynı kaldı. Bugün, milyonlarca insan, İpek Yolu'nu kullanarak uzak yerlere seyahat etmek, yeni işbirlikleri kurmak ve güçlü bağlar oluşturmak istiyor. Tarihi İpek Yolu, sadece bir ticaret yolunun ötesinde, kültürü her iki tarafa taşıyan bir rol oynamıştır. Bu keşfetme etkinliği sayesinde, Çin'in Türkiye'deki büyük ortak projelerini ve yatırımlarını gördük. Bu projeler, her iki ülke arasındaki bağları daha da güçlendiriyor. İki kültür birbirini daha iyi tanıyor ve daha da yakınlaşıyor."
Haber: Cao Ying, Ma Yuyao