Ancak 5 Temmuz'da yürürlüğe giren geçici tarifeler, Çin'den gelen saf elektrikli araçlar için hemen tarife ödenmesi gerektiği anlamına gelmiyor. 4 Kasım'da AB’nin nihai kararı vermesinden önce, şirketlerin karar sonrasında geriye dönük olarak ek vergileri tahsil etmelerini garanti etmek amacıyla banka garantileri sağlamaları yeterlidir. Tarifelerin uygulanıp uygulanmaması, Çin ile Avrupa arasında müteakip müzakerelerin sonucuna bağlı. Halen, nihai karardan önce 4 aylık bir süre bulunuyor. Bu AB içinde birçok farklılığa ve geniş tartışmalara neden oldu.
Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü He Yadong 4 Temmuz'da düzenlenen basın toplantısında, Avrupa Birliği'nin bu konuda Çin ile birlikte çalışarak, iki tarafın otomobil sektörlerinin karşılıklı yarar sağlayan iş birliğine ve ortak gelişimine zarar veren önlemleri uygulamaktan kaçınmasını beklediklerini söyledi. Sözcü ayrıca, Avrupa’nın ittifakın içindeki seslerini dikkatle dinleyerek Çin ile rasyonel ve pragmatik bir şekilde istişarelerde bulunacağını umduklarını vurguladı.
AB içindeki öngörü sahibi şahsiyetler, AB'nin rakiplerini bastırmak için korumacı önlemlere başvurmasının şüphesiz endüstrisinin rekabet gücünün geride kalmasının bir tezahürü olduğunu söylediler.
Macaristan Ekonomi Bakanı Marton Nagy Çin Medya Grubu’na verdiği demeçte, Macar hükümetinin serbest ticareti sarsılmaz bir şekilde desteklediğini ve AB'nin Çin'den ithal edilen elektrikli araçlar üzerindeki tarifelerine şiddetle karşı çıktığını söyledi.
Nagy, Macar hükümetinin tutumunun çok açık olduğunu ve tarifelerin uygulanmasına şiddetle karşı çıktığını, çünkü bunun serbest rekabet değil, korumacılık anlamına geldiğini vurguladı. Sadece serbest rekabetin ve küreselleşmenin ekonomik kalkınmaya elverişli olduğunu hatırlatan Nagy, ülkeler arasındaki her türlü ticaret savaşının, ekonomik kalkınmaya büyük bir yük getireceğine dikkat çekti.
Macaristan, 1 Temmuz'dan itibaren Avrupa Birliği dönem başkanlığını 6 aylık bir süre için devraldı. Macaristan’ın görev süresi boyunca, Avrupa ekonomisinin rekabet gücünün artırılmasını önceliklerinden biri haline getirmesi bekleniyor.
Nagy, aslında Avrupa Birliği'nin rekabet gücünün geride kaldığını ve avantajların son birkaç yılda kaybolduğunu dile getirdi. Nagy’e göre, elektrikli araçların ve yeni enerji kaynaklarının dönüşümü genel bir eğilim.
10 milyarlarca avronun ekonomiyi geliştirmek için değil, savaşı finanse etmek için kullanıldığına vurgu yapan Nagy, bunun çok büyük bir sorun olduğuna işaret etti. Nagy, tarife artışları gibi korumacı önlemlerin, AB şirketlerinin küresel rekabet güçlerini artırmalarına yardımcı olamayacağını kaydetti.