Finlandiya'da yapılan bir gözlemsel çalışma, ilişkilerin sona ermesinin ardından kadınların antidepresan kullanma olasılığının, erkeklere kıyasla daha yüksek olduğunu gösterdi. Avrupa Araştırma Konseyi ve Finlandiya Akademisi tarafından finanse edilen çalışma, 1996-2018 yılları arasında 50-70 yaş arası 228 bin 644 Finlandiyalı bireyi inceledi.

Çalışmaya katılan kişilerin tamamının 2000-2014 yılları arasında bir ilişki ayrılığı, boşanma ya da yas yaşadığı belirtilirken, grup içinde yüzde 33'ünün boşandığı, yüzde 30'unun partnerinden ayrıldığı ve taşındığı, yüzde 37'sinin ise partnerinin ölümünün ardından yas tuttuğu bilgisi paylaşıldı.

Chongqing Tıp Üniversitesi'nden Profesör Yaoyue Hu liderliğindeki çalışma, ayrılık yaşayan kadınların antidepresan kullanımının erkeklere kıyasla önemli ölçüde arttığını ortaya koydu. Çalışma, antidepresan kullanımının hem erkeklerde hem de kadınlarda boşanmadan önceki altı ay içinde erkeklerde yüzde 5, kadınlarda ise yüzde 7 oranında arttığını gösterdi.

Araştırmacılar, antidepresan kullanımına ilişkin gözlemlenen örüntülerin, kadınların boşanmaya ya da yaşamın ilerleyen dönemlerinde bir ilişkinin sona ermesine duygusal olarak uyum sağlamanın erkeklere kıyasla daha zor olduğunu belirtti.

DSÖ: Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ne 99 bin M çiçeği aşısı teslim edildi DSÖ: Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ne 99 bin M çiçeği aşısı teslim edildi

Çalışmada ayrıca, kadınlara kıyasla daha fazla erkeğin yas ya da ilişkinin sona ermesinin ardından yeniden evlendiği, boşananlar arasında ise cinsiyet farkı bulunmadığı tespit edildi.

Prof. Hu, "Çalışmamızda birlikteliğin sona ermesiyle ilişkili olarak kadınlar arasında antidepresan kullanımında daha büyük artışlar, birlikteliğin sona ermesinin ruh sağlığı üzerindeki maliyetinin erkeklere kıyasla kadınlara daha ağır gelmesiyle ilgili veriler elde ettik" dedi.

Söz konusu makale, 'Journal Of Epidemiology Community Health' dergisinde yayınlandı.

SAĞLIK HABERLERİNİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN