Edinilen bilgilere göre kanser hücreleri, oksijen seviyesinden bağımsız olarak laktat üretebiliyor. Bu durum, tümör büyümesini beslemenin yanı sıra bağışıklık hücrelerinin işlevini engelleyerek bağışıklık sisteminin kanserle savaşma kapasitesini zayıflatabilir. Laktat üretildikten sonra, MCT1 adlı bir protein, laktatın kanser hücrelerinden dışarı atılmasını sağlayarak hücre içi pH dengesini korur ve çevredeki tümör hücrelerine enerji sağlar.
Tianjin Üniversitesi'nden Prof. Ye Sheng liderliğindeki araştırma ekibi, MCT1’in taşıma mekanizmasını çözerek laktat akışını bozmayı başardı. Bu keşif, kanser tedavisinde yeni bir umut olarak görülüyor.
Çalışmalar, MCT1’in etkin laktat taşınmasının belirli amino asit etkileşimlerine bağlı olduğunu ortaya koydu. Bu bilgiler doğrultusunda bilim insanları, geleneksel Çin tıbbından elde edilen doğal bir bileşik olan silibin’in MCT1’i bloke ettiğini keşfetti. Silibin, taşıyıcının işlevini bozuyor ve kanser hücrelerinde toksik bir birikime yol açıyor.
Laboratuvar deneyleri, silibin’in hem hücre kültürlerinde hem de hayvan modellerinde tümör büyümesini engellediğini doğruladı. Prof. Ye, bu bulgunun kanser metabolizmasını anlama konusunda önemli bir adım olduğunu ve gelecekte daha güvenli, etkili kanser tedavilerinin geliştirilmesi için bir temel oluşturduğunu belirtti.