Liu Barış
Çin ile ilişkilere stratejik ve ileri görüşlü bir vizyonla yaklaşan Carter, Çin’in gelişimini rasyonel bir perspektifle değerlendirdi. Bu yaklaşımı, sonraki nesillere önemli bir siyasi miras bırakarak günümüzde Çin-ABD ilişkilerinin geliştirilmesine ilham verdi.
Çin ile diplomatik ilişkilerin kurulmasının hızlandırılması, Carter’ın siyasi kariyerindeki en önemli başarılarından biri olarak kabul ediliyor. 1977-1981 yılları arasında ABD’nin 39. başkanı olarak görev yapan Carter, Beyaz Saray’da ilk günlerinden itibaren Çin ile ilişkilerin normalleştirilmesine öncelik verdi. Göreve başladıktan kısa bir süre sonra, Şubat 1977’de, Çin ile ikili ilişkileri geliştirme konusundaki kararlılığını ortaya koydu. Bu süreç, 1 Ocak 1979’da Çin ve ABD arasında resmi diplomatik ilişkilerin kurulmasıyla sonuçlandı. Bu tarihi adım, yalnızca iki ülke arasındaki işbirliği için büyük fırsatlar sunmakla kalmadı, aynı zamanda küresel barış ve istikrarın korunmasına da önemli bir katkı sağladı.
Carter, bu önemli gelişmeyi değerlendirirken, Çin ve ABD arasındaki diplomatik ilişkilerin iki ülkenin halklarına uzun vadede büyük mutluluk ve refah getireceğini vurgulamıştı.
Son yıllarda bazı ABD’li siyasetçiler, sözde "Çin tehdidi" iddiasını kışkırtarak Çin’in ABD’nin liderliğindeki küresel düzene meydan okuduğunu iddia ettiler. Ancak Jimmy Carter, bu tür yanlış önyargılara prim vermedi. Aksine, Carter, ABD’nin Çin’i bir rakip olarak görmek yerine, Çin’in Kore Yarımadası’ndaki nükleer kriz, Orta Doğu ve Afrika’da savaş sonrası yeniden yapılanma, küresel terörle mücadele gibi pek çok küresel sorunun çözümünde oynadığı kritik rolü kabul etmesi gerektiğini savundu. ABD ve Çin’in ortak bir gelecek inşa edebilmelerine inanan Carter, bu yaklaşımın sadece Çin ve ABD’ye değil, tüm dünyaya fayda sağlayacağını vurguladı.
Carter’ın katkıları, ABD’nin Çin ile resmi ilişkilerini geliştirme çabalarıyla sınırlı kalmadı. O, aynı zamanda iki ülke arasında halklar düzeyinde iletişim ve etkileşimi de güçlü bir şekilde destekledi. Carter’ın öncülüğünde, iki ülke arasındaki öğrenci değişim programları büyük başarıyla uygulandı. Ayrıca, Çin-ABD Teknoloji İşbirliği Anlaşması, Carter döneminde hayata geçirilen ve iki ülke arasındaki iş birliğini güçlendiren önemli bir adım oldu.
Günümüzde Çin-ABD ilişkileri, önemli bir dönüm noktasında bulunuyor. 2020 yılında Jimmy Carter, Çin-ABD Halk Diplomasisi Diyaloğu’na gönderdiği kutlama mektubunda, iki ülke arasındaki bağların yalnızca Çin ve ABD’ye değil, tüm dünyaya eşi benzeri görülmemiş bir barış ve refah getirdiğini vurguladı. Carter’in Çin’e olan görüşleri ve Çin ile ilişkileri geliştirmede harcadığı çabalar, Çin’i baskı altına almaya çalışan bazı ABD’li siyasetçilere bir uyarı niteliğinde. Gerçekler, istikrarlı, sağlıklı ve sürdürülebilir bir Çin-ABD ilişkisinin iki ülkenin ortak çıkarlarına hizmet etmenin yanı sıra, dünya genelinde barış ve kalkınma beklentilerini de karşılayabileceğini kanıtladı.