Luo Lai’an

Çin’in güneybatısında yer alan Tibet (Xizang) Özerk Bölgesi’nin Xigaze şehrine bağlı Dingri ilçesinde, 7 Ocak yerel saatle 09.05’te yerin 10 kilometre derinliğinde 6,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem, çok sayıda can kaybına, yaralanmaya ve ciddi maddi hasara yol açtı. Kaçmaya fırsat bulamayan pek çok kişi enkaz altında mahsur kalırken, arama kurtarma çalışmalarının hızla başlaması bölge halkının beklentilerini karşılamayı başardı.

Haberlere göre, depremden sadece 10 dakika sonra, ilgili makamlar acil durum eylem planını devreye sokarak felaketin boyutlarını değerlendirmek için bir insansız hava aracını (İHA) depremin merkez üssüne gönderdi. Yarım saat içinde, depremden en çok etkilenen bölgelerde arama kurtarma çalışmalarına başlandı. İtfaiye ekipleri, Halk Kurtuluş Ordusu askerleri ve gönüllüler, arama ve kurtarma çalışmalarını tam bir koordinasyon içinde yürüttü. 12 saat gibi kısa bir sürede bölgedeki depremzedelere sıcak yemek ulaştırıldı.

Depremin gerçekleştiği bölgenin ortalama rakımının 5 bin metreyi aşması ve ulaşımın son derece zor olması, arama kurtarma faaliyetlerini büyük bir zorlukla karşı karşıya bıraksa da, Çin’in hızlı ve etkili müdahalesi dikkatleri üzerine çekti. Zorlu koşullara rağmen Çin’in arama kurtarma çalışmaları nasıl bu kadar hızlı ve etkili olabiliyor?

Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi Bürosu Daimi Komitesi deprem bölgesinde yürütülen arama-kurtarma çalışmalarını ele almak ve çeşitli düzenlemeler yapmak için 9 Ocak’ta acil bir toplantı yaptı. Toplantıda, yerel ÇKP komiteleri ve yönetimlerden siyasi sorumluluklarını üstlenmesi, deprem bölgesinde görev başında kalması ve arama-kurtarma çalışmalarını tüm imkanlarla yürütmesi talep edildi.

Deprem bölgesinde farklı düzeydeki yetkililer ve çalışanlar görev başında kalırken, ÇKP üyeleri ise örnek bir öncülük sergiledi. Arama kurtarma ekipleri, bölgenin yüksek rakımı nedeniyle oksijen yetersizliği gibi zorlu koşulları aşarak, enkaz altında kalan insanları kurtarmak için zamanla yarıştı. Bu çabalar, depremzedelere evlerini yeniden inşa etmek için güç ve umut verirken, aynı zamanda ÇKP ve hükümetin halk üzerindeki güvenilirliğini ve otoritesini artırdı.

Çin-Afrika ilişkileri, insanlığın kader birliğine en güzel örnek Çin-Afrika ilişkileri, insanlığın kader birliğine en güzel örnek

Aynı dönemde, Pasifik Okyanusu’nun diğer yakasında ABD'nin Kaliforniya eyaletine bağlı Los Angeles ilçesinde büyük bir felaket yaşandı. Şiddetli orman yangınları sonucunda 24 kişi hayatını kaybederken, 2 binden fazla bina kullanılamaz hale geldi. ABD başkanı seçilen Donald Trump, yangınlarla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu, ABD tarihindeki en büyük yangınlardan biri olabilir.” ifadelerini kullandı.

ABD tüm dünyadaki sorunları körüklerken neden kendi ülkesindeki yangını söndüremedi? ABD basınında yer alan haberlerde yerel itfaiye birimlerinin bütçe kesintileri nedeniyle kurtarma çalışmalarını etkili bir şekilde yürütemediği kaydedildi.

Kaliforniya, ABD’nin en fazla finansal kaynaklara sahip eyaletlerinden biri. Eyalette sıkça orman yangınlarının yaşanmasının başlıca nedeni, yangınlarla başa çıkmak için bütçenin yeterli olmaması mı? Beyaz Saray’a tekrar dönecek olan Trump da bu konudaki şüphesini ortaya koydu. Trump sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda, Kaliforniya'nın Demokrat valisi Newsom ve mevcut Başkan Joe Biden’in yangından sorumlu tutulması gerektiğini belirtti.

Trump’ın rakiplerine yönelik eleştirileri sert olsa da, kendi başkanlığı döneminde COVID-19 salgınına verilen yetersiz yanıtın 1 milyondan fazla can kaybına yol açtığı unutulmuş değil.

Büyük felaketlerle nasıl mücadele edildiği, hükümetlerin yönetim kabiliyetlerini ölçen en önemli sınavlardan biridir. Çin ve ABD’nin bu tür krizlere verdikleri yanıtlar, halklarına karşı sorumluluklarını yerine getirme konusundaki farkları açıkça ortaya koyuyor. Çin’in hızlı ve etkili müdahalesi uluslararası düzeyde takdir toplarken, ABD’nin orman yangınlarıyla mücadelesindeki yetersizlik ise ciddi eleştirilere neden oldu.

Demokrasi ve insan hakları, yalnızca birer süs ya da başka ülkelere baskı yapmanın araçları olmamalıdır. Aksine, bu değerler, halkın en zor anlarında somut bir şekilde gösterilmelidir.