Çin

Janet Yellen: 'ABD'de gerçekte sübvansiyon söz konusu, ama...'

ABD Maliye Bakanı Janet Yellen geçen hafta APM adlı medya grubunun Marketplace adlı ekonomi kanalına verdiği demeçte, bir kez daha Çin’in sözde “aşırı üretim kapasitesini” manipüle etti. Ancak sunucu Yellen’in sözlerine müdahale ederek, ABD yönetiminin elektrikli otomobil, fotovoltaik ve yeni enerji gibi alanlarda büyük miktarda sübvansiyon sağladığını savundu.

Marketplace’in 9 Mayıs’ta yayınladığı röportaja göre, Yellen, Çin ile ABD’nin ekonomi çalışma gruplarından bahsederken iki tarafın 4 toplantı düzenleyip çeşitli konuları ele aldığını ve bunlardan birinin Çin’in ileri imalat sektöründeki “aşırı üretim kapasitesi” sorunu olduğunu belirtti.

Yellen’in iddiasına karşı, programın sunucusu Kai Ryssdal, kendi sorusunu yöneltti: “Elektrikli otomobil ve pil gibi ileri teknoloji ürünlerindeki ‘aşırı üretim kapasitesinden’ bahsettiniz. Böyle bir olasılık var mı: bu alanlarda Çin bizi geride mi bıraktı?”

Yellen hemen inkar edip, iki taraf arasındaki rekabetin adil olmadığı ve Çin’in ekonomik gelişimi için son derece önemli olan alanlara büyük miktarda sübvansiyon sağladığı iddiasında bulundu.

Yellen’e karşı çıkan sunucu Ryssdal, Çip Yasası ve enflasyonu Düşürme Yasası doğrultusunda sağlanan sübvansiyondan daha mı fazla diye sordu. Ryssdal, ABD’nin milyarlarca dolar harcadığını hatırlattı.

Sunucunun sorusuyla ilgili olarak, Yellen ABD yönetiminin temiz enerji, elektrikli otomobil, pil ve yenilenebilir enerji gibi alanlara odaklandığına işaret ederek, ancak ABD’nin bu sektörlerde hegemonyacı olmadığını ve dünyada bu tür ürünleri sağlayan tek ülke olmak da istemediğini, aynı zamanda ulusal güvenlik, tedarik zincirinin esnekliği ve imalat sektöründe daha iyi istihdam fırsatlarının yaratılması için stratejik alanlarda yatırım yapılması ve sübvansiyon sağlanmasının son derece önemli olduğunu vurguladı.

Yellen, söz konusu stratejik alanlarda faaliyet gösteren şirketlere sübvansiyon sağlandığını itiraf etti. Çin’in “aşırı üretim kapasitesine” sahip şirketlere sübvansiyon sağlamasını istemediklerini, çünkü bunun ABD’li şirketleri piyasadan çıkaracağını kaydetti.

Yellen, Avrupa ülkeleri, Japonya, Hindistan ve Meksika gibi gelişmekte olan ülkelerin aynı endişeyi paylaştığını sözlerine ekledi.

Yellen’in konuşmasına ilişkin olarak, Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, X’te yaptığı paylaşımıyla konuyu şöyle değerlendirdi, “Yellen’in iddiasını çevirmek gerekirse, ABD ülkenin sektörlerini desteklemek için sübvansiyon sağlar, çünkü bu stratejik nitelikte. Ancak başka birisi bunu yaparsa, adil olmayan bir rekabet olur.”

Sözcü Hua’nın anlayışına çok sayıda yabancı internet kullanıcısı katıldı. Bazıları “İkiyüzlü konuşmak çok zor, ancak ABD bunu kolayca yapar. ABD’nin bahsettiği kural başkaları için geçerli ve keyfi şekilde değiştirilebilir.” diye yorum yaptı.

Son yıllarda ABD sıkça “Çin’in aşırı üretim kapasitesi” iddiasını tartışıyor. Çin imalat sektörünün canlanmasının ABD’nin ileri imalat sektöründeki öncülüğüne tehdit oluşturduğu iddiasında bulunuluyor.

Aslında dünyanın yeşil üretim kapasitesinde her hangi bir fazlalık söz konu değil, aksine yetersizdir. Uluslararası Enerji Programı’nın tahminlerine göre, karbon nötr hedefine ulaşılması için 2030 yılındaki yeni enerjili otomobil ihtiyacı 45 milyon adeti bulmalı. Bu, 2022 yılının 4,5 katına denk geliyor.

Çin’de yeni enerji sektörünün gelişmesi, diğer ülkelerin karbon emisyonunu azaltmaları ve çevre dostu dönüşümü hızlandırmalarına destek sağlayabilir. Reuters’de yer alan habere göre, Avrupa malı elektrikli otomobillerin çok pahalı ve alternatif geliştirme seviyesinin doymuş olması nedeniyle, AB 2035 yılında benzinli araçların satışını yasaklama planının nasıl hayata geçirilmesi gerekliliğini düşünmeli. Aksi durumda AB’nin 2050 yılında sıfır karbon emisyonu hedefinin gerçekleştirilmesi zorlaşır. Reutuers’a göre, acil olarak AB 2035 hedefine ulaşmak için ucuz ancak kaliteli Çin malı elektrikli otomobillere kapılarını açmalı.

ÇİN HABERLERİNİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN