Söz konusu mektupta Cameron, İskoç heyetlerin yabancı devlet temsilcileriyle yaptığı görüşmelerde İngiliz Dışişleri Bakanlığının bir yetkilisinin bulunması anlaşmasının ihlal edildiğini belirtti.
Cameron, Dubai'deki İskoç heyetinin yanında İngiliz Dışişleri yetkilisi bulunmasına rağmen Erdoğan-Yusuf görüşmesinin yerinin kendisine bildirilmediğini de ifade etti.
Yusuf ve Erdoğan'ın ateşkes çağrısı yaparken İngiltere hükümetinin buna katılmaması da söz konusu. Bu konuda da Cameron mektubunda, İskoçya ve İngiltere için, "Uluslararası alanda tek ses olma" gerekliliğini dile getirdi.
Cameron, daha fazla ihlal yaşanması halinde İskoç yetkililere sunulan yabancı devlet temsilcileriyle görüşmelerin ayarlanması ve lojistik desteklerin geri çekileceğini de kaydetti.
Yusuf'un izlediği farklı dış politika rahatsızlık yarattı
Cameron mektubunda "küçük elçilikler" olarak adlandırdığı İskoçya'da iktidardaki İskoçya Ulusal Partisi'nin (SNP) yurt dışı ofislerine de tepki gösterdi.
Gazeteye konuşan kaynaklar, Cameron'ın İngiliz elçiliklerinin de bulunduğu Paris, Berlin ve Washington'da yer alan ofisleri kapatmakla tehdit ettiğini, Gazze gibi hassas konularda Yusuf'un farklı bir dış politika izlemesinin rahatsızlık yarattığını dile getirdi.
Cameron'ın mektubuna yanıt veren bir İskoçya Bölgesel Başbakanlık sözcüsü ise İngiliz yetkilileri heyetlere dahil etmeme gibi amaçlarının bulunmadığını kaydetti.
Sözcünün açıklamasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la yapılan görüşmeden İngiliz Dışişleri yetkililerinin haberdar olduğu ve davet edildiği belirtilirken tüm diğer görüşmelere yetkililerin katıldığı vurgulandı.
Yalnızca Erdoğan'la yapılan görüşmenin son dakika değişiklikleri nedeniyle İngiliz yetkililer görüşme mekanına yakın değilken gerçekleştiği bildirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın COP28 kapsamında kabul ettiği Yusuf, görüşmeye ilişkin paylaşımında Gazze'deki insani durumun masaya yatırıldığını belirterek, "Acil ve kalıcı bir ateşkese ihtiyaç var. Çok sayıda masum çocuk öldürüldü ve buna bir son verilmeli." ifadelerini kullanmıştı.
Yusuf, eylülde de New York'ta, İzlanda Başbakanıyla görüşmüş ve İngiltere Dışişleri yetkililerinin bu toplantıya katılmasını istememişti. Dönemin bakanı James Cleverly de görüşme ayarlanması ve lojistik destek hizmetlerini geri çekme tehdidinde bulunmuştu.